Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eşler, 08.05.2002 tarihinde evlenmiş, 04.01.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 Sayılı TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad. 202/1). Tasfiyeye konu 222 ada 15 parseldeki 20/470 hisse, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 11.05.2006 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179)....

    Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/....maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda; öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

      SAVUNMA:Davalı vekilinin 03/05/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, mal rejiminin tasfiyesi iin boşanma davası açılmış olmasının yeterli olmadığını, boşanma davası devam ederken açılmış olan mal rejiminin tasfiyesi davasında davasının sonucunun beklenmesinin gerektiğini, boşanma davası sonuçlanmadan mal rejimi davasının bir karara bağlanamayacağını, bu nedenle boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, mal rejimi süresince eşlerden her birinin kendi malvarlığı üzerinde serbestçe tasarruf edip işlem yapabileceğini, ancak mal rejimi sona erdiğinde her bir eş diğer eşin edinilmiş malı üzerinde katılma alacağı hakkına sahip olacağını, müşterek konut olarak bildirilen ve tedbir konulan taşınmazın 3 yıl önce satıldığını, 3....

      rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, mal rejiminin tasfiyesi ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı vekili Av. ... 08.03.2010 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan nedenle REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 22.03.2010 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası ile gösterilen hükme karşı kanun yoluna başvurulmakla, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Görülmekte olan davada, kararın istinaf yolu açık olarak (HMK m.297/1-ç) verildiği görülmekle, dosyanın istinaf incelemesi yapılması için, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi'ne gönderilmek üzere, ilk derece mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, ilk derece mahkemesince, taraflar arasındaki boşanma davasının reddine karar verildiği, ret kararının kesinleştiği, dava şartı gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunun bölge adliye mahkemesince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, boşanma kararı kesinleşmedikçe mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilemez. Ancak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra tasfiye gündeme gelir....

              KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen kooperatif uhdesinde bulunan para nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle katılma alacağı talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; yabancı mahkeme ilamının boşanma hükmü ......

                Edinilmiş mal, her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği mal varlığı değerleridir. Kişisel mallar ise TMK’nın 220. maddesinde sayılmıştır. Buna göre; “1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya, 2. Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, 3. Manevi tazminat alacakları, 4. Kişisel mallar yerine geçen değerler.” kanun gereğince kişisel mal sayılırlar. Öyle ise, eşlerin edinilmiş mallara katılma rejiminin başlangıcında sahip oldukları her türlü mal varlığı onların kişisel malı kabul edilecektir (TMK m. 220/2) . Eşler arasındaki mal rejiminin ne zaman sonra ereceği de 4721 sayılı TMK’nın 225. maddesinde düzenlenmiştir....

                  Hükmün, kooperatif hissesi ve 203 ada 38 parselde kain B/20 Blok 6 nolu bağımsız bölüme yönelik kısımları davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar 27.07.1991 tarihinde evlenmişler, 28.11.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulü ve hükmün 16.06.2010 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanacaktır. Taraflar arasında başka bir mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabi olacaklardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2.maddesine göre boşanma davasının açıldığı 16.06.2010 tarihi itibariyle sona ermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu