Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). Değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır. Taraflar, 14.04.2001 tarihinde evlenmiş olup; 24.12.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 25.04.2013 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m)....

    KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Davacı vekilinin eldeki davası boşanma davasından tefrik edildikten ve incelenen iş bu esasa kaydedildikten sonra ön inceleme duruşmasında belirtilen bağımsız bölümün evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz olup ortak aldıklarını, davalı adına 1/2 hissesinin iptali ile müvekkil adına tesciline, olmadığı takdirde mal rejimi tasfiyesi nedeniyle bedel iadesine ilişkin dava olduğunu beyan etmiştir. Aynı duruşmada davalı vekili beyanları kabul etmediğini beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yargılama sonucunda mahkemece; davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı kişisel hak niteliğindeki bir alacak hakkı olup ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden davacı vekilinin ön inceleme duruşmasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davanın genişletilmesi mahiyetinde olan terditli talebinin de davalı vekili tarafından açıkça muavfakat edilmediğinden yasal koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      TEMYİZ EDEN: Davacı ve davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava; boşanma, maddi ve manevi tazminat, aile konutu kullanım hakkı, mal rejiminin tasfiyesi, tedbir ve yoksulluk nafakası istemine ilişkindir. Boşanma ve aile konutu kullanım hakkına yönelik istemin kabulüne, mal rejiminin tasfiyesi istemi hakkında herhangi bir karar verilmemesine, diğer istemlerin kısmen kabulüne dair verilen yerel mahkeme kararı, yukarıda tam metni yazılı Özel Daire kararı ile bozulmuştur. Yerel Mahkemece, bozma kararının (3). ve (4).bentlerinde gösterilen bozma nedenlerine uyulmuş; (2).bendinde gösterilen bozma nedenine ise direnilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Eşler, 06.12.2006 tarihinde evlenmişler, 09.08.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi TMK’nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Mahkemece, derdestlik dava şartı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Derdestlik; tarafları, dava sebebi (vakıaları) ve dava konusu (talep sonucu) aynı olan bir davanın görülmekte iken ikinci kez açılmış olmasıdır. Davacı tarafça.....Asliye (Aile) Mahkemesi'nin 18.10.2011 gün 2011/665 Esas 2012/514 Karar sayılı dosyasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında 297 ada 13 parsel üzerindeki 4 nolu bölümün tapu kaydının iptali istenmiş; mahkemece mal rejiminin tasfiyesi davalarında ayın istenemeyeceği, davacının alacak talebi de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; karar henüz kesinleşmemiştir....

          Tasfiyeye konu taşınmazın ...... üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, ...... yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. ...... ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir. ...... ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma ve Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı (...) tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.09.2015(Salı)...

              GEREKÇE : Dava, ölen eşin mirasçısı tarafından sağ kalan eşe karşı açılan mal rejiminin tasfiyesi talebine ilişkindir. Davacı mirasçı, davayı açmakta hukuki yararının olduğunu bildirerek davanın reddi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. TMK madde 225 'te " Mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erer." demekte olup bu halde eşlerin ölümü halinde de mal rejiminin tasfiyesi talep edilebilcektir. TMK madde 236 te " Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir." denilmektedir. Yasal düzenlemeler gereği bir eşin ölümü halinde sağ kalan eş ölen eşin mirasçılarına karşı bu davayı açabileceği gibi ,ölen eşin mirasçıları da sağ kalan eşe karşı mirasın tasfiyesini ve katılma alacağını talep edebilecektir....

              Dava dilekçesi ile mahkemece davacı tarafa açıklayıcı beyanda bulunmak üzere süre ve imkan verilmesi üzerine ibraz edilen açıklama dilekçesindeki beyanlar nazara alındığında dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı alacağı ile katılma alacağı isteğine ilişkindir. Eşler, 05.07.1985 tarihinde evlenmiş, 14.07.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....

                KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu