Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/09/2020 NUMARASI : 2019/373- 2020/429 DAVA KONUSU : Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2014 yılında evlendiklerini, Kayseri 7.Aile Mahkemesinin 2018/112 E sayılı dosyası ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, müvekkiline düğünde ziynet eşyaları hediye edildiğini, müvekkilinin rızasına aykırı olarak müvekkilinin elinden alınarak harcandığını, tekrar iade etmediğini, bu sebeplerle dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, bunun mümkün olmaması halinde fazlaya ilişkin haklı kalarak 1.000,00- TL'nin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kişisel ilişki düzenlemesi yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, velayet düzenlemesi, kişisel ilişki düzenlemesi, iştirak nafakalarının miktarı ve eksik inceleme yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 07.02.2017 günü duruşmalı temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekili Av. ... geldiler. Karşı taraf temyiz eden davacı-karşı davalı ... ve vekilleri gelmediler....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, boşanma hükmü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin boşanmaya yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesinin verdiği hükme karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf dilekçesinde açık olarak boşanma kararının başvuru kapsamı dışında olduğu belirtilmiştir....

      , dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, boşanma ve ferileri yönlerinden verilen karar yönünden, 6100 sayılı HMK.'...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/59 KARAR NO : 2021/66 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ARTVİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/09/2020 NUMARASI : 2020/272 ESAS - 2020/206 KARAR DAVA KONUSU : ÇOCUKLA KİŞİSEL İLİŞKİ KURULMASI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle anlaşmalı şekilde boşanma kararı alındığını, akabinde 16/07/2020 tarihinde özgür iradeleri ile belirledikleri şartlar doğrultusunda anlaşmalı boşanma protokolü hazırlatılarak tarafının açtığı 2020/261 esaslı numaralı boşanma davasına ek sunulduğunu ve bu protokole göre boşanma talebiyle mahkemeye başvurulduğunu, anlaşmalı boşanma protokolündeki maddelerin...

      Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer....

      Ana ve baba ile kişisel ilişkinin şeklini düzenler ikenvar olan koşullara güre hüküm kurulmalı geleceği bağlayıcı şekilde kademeli kişisel ilişki kurulmaması gereklidir. (Y2HD 1988/4233- 1988/ 5873). Yine kişisel ilişkinin düzenlenmesinde seçimlik kişisel ilişki kurulması uygun bulunmamıştır. (Y2HD 2007/17160- 2017/6186). Kişisel ilişkinin şekli çocuğa ve taraflara bırakılmamalıdır. (Y2.HD 2005/12744- 2005/15187) Öte yandan, TMK'nın 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler ile kıyas yolu ile uygulanan kişisel ilişkiye ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve bu davalarda resen (kendiliğinden) araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Bu istemler incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, evlilikte kadının tam ve ağır kusurlu olduğunu, kadın lehine hükmedilen tazminatların kaldırılmasını, davacı kadının kabul edilen asıl davası, kabul edilen ziynet eşyaları ile kabul edilen kişisel eşyalar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan karşılıklı boşanma ve ziynet eşyası ve kişisel eşyanın iadesi davasında (TMK m.166/1) davalı-karşı davacı taraf; kadının kabul edilen davası, kusur tespiti, kabul edilen ziynet ve kişisel eşyaları ile, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ile reddedilen tazminat talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

      Özel bir durum veya sebep bulunmadıkça ve çocuğun menfaatine açıkça aykırı olmadıkça, kişisel ilişki süreleri belirlenirken tarafların durumlarına uygun sürelerde kişisel ilişki tesis edilmelidir. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davacı-davalı (koca), yıllık iznini her yıl Ağustos ayında kullandığını belirterek, kişisel ilişki tesis edilirken bu durumun dikkate alınmasını istediğine göre, velayetleri annelerine bırakılan müşterek çocuklar ile babaları arasında Ağustos ayında kişisel ilişki kurulması gerekirken bu yön nazara alınmadan her yıl Temmuz ayında kişisel ilişki kurulması doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi uygun bulunmuştur (HUMK. md. 438/7)....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıkların davacı ile akrabalık bağı bulunduğunu, beyanlara itibar edilemeyeceğini, kişisel eşyanın varlığını ve bu eşyanın karşı tarafta olduğu iddiasını ispat yükü iddia edene davacıya ait olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, yerel mahkemenin görgüye dayalı bilgi vermeyen tanık beyanlarına itibar ederek davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve hatalı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava kişisel eşyanın iadesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....

        UYAP Entegrasyonu