"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Eşya İadesi ve Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı kadın tarafından, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi, ziynet alacağı talebinin reddi, çocuğun doğum takılarının iade talebinin reddi yönünden; davalı koca tarafından ise ziynet alacağının esastan reddedilmesi gerektiği yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen kişisel eşyanın iadesi davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle, duruşma günü olarak belirlenen 24.10.2017 tarihinde davacı vekili Av. .... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisinde bulunması gereken, ... 8. Aile Mahkemesinin 2013/144 E.- 2014/679 K. sayılı boşanma dosyasına rastlanılamamıştır....
Aile Mahkemesince, 2013/499 esas sayılı boşanma davası sonucunda 28.11.2013 tarihinde tarafların anlaşmalı boşanmalarına karar verildiği, kararla müşterek çocuğun velayetinin davacıya bırakıldığı, çocukla davalı arasında kararda gösterilen sürelerde kişisel ilişki tesis edildiği, tarafların karşılıklı olarak nafaka talebi bulunmadığından bu hususta karar tesis edilmediği görülmektedir. Boşanma kararı, 14.01.2015 tarihinde kesinleşmiş, eldeki dava boşanma kararı henüz kesinleşmeden 13.03.2014 tarihinde açılmıştır. Davacı, eldeki davada boşanma davasının karara bağlanmasından sonra gelişen olaylara dayandığına göre, boşanma kararında yer alan kişisel ilişkiye dair düzenleme bu dava bakımından "derdestliğe" esas alınmaz. Öte yandan, davacının velayetine bırakılan çocuk için iştirak nafakası talebi bakımından da, boşanma davası derdest sayılamaz. Davacı, boşanma davasında çocuk için iştirak nafakası talep etmemiş olsa bile, bu durum sonradan nafaka talebinde bulunmasına mani olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki ziynet ve kişisel malların iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü....
Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarının kişisel mal olarak iadesi istenilmesine rağmen tasfiye alacağı kapsamında değer artış payı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
Bu ilkelere bağlı olarak 23.8.2002 tarihinde davalının tasarrufunda bulunan ve banka hesabına yatırılan 10000 TL'nin kendisi kişisel mal ise de; taraflar arasındaki mal rejiminin sona erdiği tarih olan (TMK. md. 225) boşanma davasının açıldığı 27.4.2006 tarihine kadar geçen dönem içinde sağladığı gelir ve kazançlar edinilmiş maldır (23.08.2002-27.04.2006 tarihleri arası). TMK.nun 236/1 maddesi uyarınca da edinilmiş böyle bir malın yarı yarıya taraflar arasında paylaştırılması kuralı geçerlidir. Buna karşılık söz konusu paranın 27.04.2006 tarihinden sonra, dava tarihine kadar sağladığı bir kazanç ve gelir varsa bunun da kişisel mal olduğu gözetilerek davacıya iadesi gerektiği açıktır....
İdaresi adına Hazine vekilinin ise nakil aracının müsaderesine hasren temyiz ettiği gözetilerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK'nun 7/2. maddesi de gözetilerek, sanığın eylemine uygulanan nisbi idari para cezasının miktarına göre, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 20/3. maddesinde yazılı 3 yıllık soruşturma zamanaşımı süresinin temyiz inceleme gününde dolmuş olması nedeniyle hükmün BOZULMASINA, anılan maddenin 1. fıkrası gereğince ilgili kişiye İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 18. maddesi uyarınca suça konu EŞYANIN MÜLKİYETİNİN KAMUYA GEÇİRİLMESİNE, nakil aracının sahibine İADESİNE, 22/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
davacıya ait kişisel eşyalar ile edinilmiş mala katkı yapıldığı, yapılan katkının mal rejiminin tasfiyesi sırasında denkleştirme alacağı olarak istenebileceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Eşyası İadesi ... ile ... aralarındaki Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Eşyası İadesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 5. Aile Mahkemesi'nden verilen 08.04.2014 gün ve 380/284 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı ... vekili, boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen davada, dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak, ayrıca 03.10.2012 tarihli dilekçede sayılan ziynet eşyaları nedeniyle alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Dava; ziynet ve kişisel eşyanın iadesi istemine ilişkindir. Temyize konu uyuşmazlık; eldeki davanın usulüne uygun şekilde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. Somut olayda; davalı Mustafa; 05.08.2005 tarihinde, davacı Meral aleyhine boşanma davası açmıştır. Boşanma davasının davalısı Meral; cevap dilekçesinde; davacı Mustafa'dan nafaka, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuş, 01.04.2010 tarihli beyan dilekçesinde; maddi tazminat talebinin 450 gram altın (8.460,00 TL); sandık içi eşya (4.000,00 TL) ve mutfak eşyasından (1.500,00 TL) ibaret olduğunu açıklamış, kendisine verilen sürede bu talepler yönünden harç tamamlatılmıştır. Mahkemece; 14.06.2012 tarihli duruşmada; davalı Meral'in yasal süre içinde usulüne uygun karşı dava açmadığı gerekçesiyle, ziynet eşyası, sandık içi eşyası ve ev eşyasına ilişkin olarak sonradan harcı yatırılan davanın tefrikine karar verilmiştir. Eldeki dava; boşanma davasından tefrik edilen ziynet ve kişisel eşyaya ilişkin alacak davasıdır....