Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 27/01/2015 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile ayrıldıklarını, şahsi eşyalarının kendisine verilmediğini, davalının halen ortak konutta yaşadığını ve dava konusu eşyaları kullandığını, delil tespiti yapıldığını, tespit konusu eşyalar ile diğer kişisel eşyaların aynen iadesi yada fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 7.325,00 TL' nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

    Mahkemece, davacı-davalı kadının tazminat (TMK m.174/1-2) talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-davalı kadın dava dilekçesi ile kişisel eşyaların iadesi, aksi halde bedellerinin ödenmesini talep etmiştir. Dava açılırken alınan başvurma harcı dilekçedeki tüm talepleri kapsar. Kişisel eşyalara ilişkin istemi boşanmanın eki neteliğinde değildir. O halde eşya alacağı davası yönünde eksik nispi harç tamamlattırılarak (Harçlar Kanunu m. 30-32), harç tamamlandığı takdirde deliller değerlendirilip bu konuda olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi-Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyizi nedeniyle 204,95 TL nisbi temyiz harcının alınmadığı görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2018 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 06.06.2018 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı ...'tan 143,50 TL. temyiz yoluna başvurma harcının alınmadığı görülmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma ve Ziynet alacağı davasında (TMK m.166/1) davacı taraf katılma yoluyla, nafaka ve tazminat miktarları ile ziynetler yönünden davalı vekiline vekalat ücretine hükmedimesi yönünden, davalı taraf, kusur tespiti, hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile boşanma, kabul edilen kişisel eşyanın iadesi davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve Ziynet alacağına ilişkin (TMK m.166/1) eldeki davada, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) mahkememizce yapılan inceleme sonucunda; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 344.maddesine göre istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....

          Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Çocuğun menfaati bu yönde bir düzenlemeyi gerekli kılmadıkça, uzman aracılığı veya gözetiminde kişisel ilişki tesisi bundan beklenen amaca aykırı düşer....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması ve Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne, boşanma kararı ile baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını, davalı-davacı baba ise birleşen dava ile velayetin değiştirilmesini, aksi halde kişisel ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesini ve boşanma kararı ile hüküm altına alınan yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep etmiştir....

            Kişisel ilişkiye dair kararın kesinleşmesinden sonra davalının, boşanma kararında yer alan kişisel ilişki hakkını amacına aykırı olarak kullandığına, çocukların eğitimine ve yetiştirilmesine engel olduğuna, kişisel ilişki sebebiyle çocukların huzurunun tehlikeye girdiğine ve çocuklarıyla ilgilenmediğine ilişkin bir delil bulunmadığı gibi, tanınan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını gerektiren başkaca önemli bir sebep ve olgu da ileri sürülmemiştir. Mahkeme de, böyle kabul etmiştir. Uzman raporunda da mevcut kişisel ilişkinin korunması gerektiği ifade edilmiştir. Bu durumda davanın reddi gerekirken, yetersiz gerekçe ile boşanma kararındaki kişisel ilişkinin kaldırılıp, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, boşanma kararı verilmesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı erkeğin birleştirilen davasının, müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin olduğu, boşanma talebinin bulunmadığı, mahkemece de bu şekilde nitelendirildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin...

                Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, her iki boşanma davasının kabulüne karar verilecek yerde tarafların boşanma davalarının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davalı-davacı kadın, birleşen dava dilekçesinde düğünde takılan ziynet eşyalarının erkek tarafından borçları ve düğün masrafları için bozdurulduğunu belirterek, bunların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-davalı erkek cevaba cevap dilekçesinde ziynetlerin kadın tarafından geri istenmemek üzere verildiğini, tatil ve kendi kişisel harcamalarının karşılanması için kullanıldığını savunmuştur. Davacı-davalı erkek bu cevabıyla ziynetlerle ilgili ispat yükünü üzerine almıştır. Erkek, ziynetlerin iade edilmemek üzere kendisine verildiğini ve bozdurulan ziynetlerin bedelinin eşinin ihtiyaçlarının karşılanması için kullandığını gösterdiği delillerle kanıtlayamamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu