Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; - dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, - temsil kayyımı davaya katılmalı, - temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Zaten çocuk yönünden “işler yolunda gitmediğinden” bu sebeple velâyetin “yeniden düzenlenmesi” için dava açılmıştır/açılmak zorunda kalınmıştır. O halde “velâyetin yeniden düzenlenmesi” davasında; -dava konusu çocuğa bir temsil kayyımı atanmalı, -temsil kayyımı davaya katılmalı, -temsil kayyımı tarafından gösterildiği takdirde delilleri toplanarak sonucu uyarınca bir karar verilmelidir. Hükmün bu gerekçe ile bozulması görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
Aile Mahkemesi'nde velayetin değiştirilmesi davası açtığını, ancak dava şartı yokluğundan mahkemenin 2021/349 Esas, 2022/90 Karar sayılı ilamı ile reddedildiğini, bu açtığı üçüncü davası olduğunu, davalı kadını yıpratmak için sürekli çocukları kaybetme korkusu ile yaşattığını, velayetin değiştirilmesi için yeni bir olgunun ortaya çıkmadığını, boşanma davası sırasında da sonrasında da çocukların davacı baba ile değil babaanne ile yaşadıklarını, davacının uyguladığı fiziksel şiddet ve psikolojik şiddeti olduğunu, boşanma davasından sonra da psikolojik şiddetin devam ettiğini, davacı erkeğin, kadını boşanma davası sonrası maddi ve manevi olarak yıprattığını, hayatını düzene sokmasını engellediğini, boşanma kararının sonrası aynı gün davacının evin kilidini değiştirdiğini, davalı kadının özel eşyaları dahil hiçbir eşyasını alamadığını, savcılık kanalıyla eve gidildiğinde ise eşyalarının atılmış olup hiçbir eşyasını alamadığını, yeni bir düzen kurmaya çalıştığını, kendisi işteyken çocuklara...
Bu arada 03/12/2020 tarihinde davacı-davalı kadın tarafından velayetin değiştirilmesi istemiyle bir başka dava daha açılmış, bu davada eldeki boşanma davaları ile birleştirilmiştir. Davacı-davalı kadın velayetin değiştirilmesi davasında; boşanma davasında ortak çocukların velayetlerinin babaya verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, ancak çocukların uzun süredir anne yanında kaldıklarını belirterek, babada olan velayetlerin değiştirilerek anneye verilmesini ve 750’şer TL nafakaya hükmedilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :22.04.2014 NUMARASI :Esas no:2012/42 Karar no:2014/107 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek eş tarafından reddedilen boşanma ve velayetin kaldırılması davaları yönünden; davalı-davacı kadın eş tarafından ise reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı M.. D.. tarafından 08.09.2011 tarihinde açılan velayetin kaldırılması davası 05.11.2013, davalı İlaha tarafından 27.01.2014 tarihinde açılan boşanma davası ise 18.04.2014 tarihinde, davacı Mustafa tarafından 22.08.2012 tarihinde açılan bu dava ile birleştirilmişlerdir. Her üç dava yönünden usulüne uygun bir ön inceleme duruşması yapılmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı 2.5.2014 tarihinde kesinleşen boşanma kararı ile boşandıklarını, kadının evlilik içinde sadakatsiz davranışlarını sonradan öğrendiğini ileri sürerek manevi tazminat talebi ile birlikte kadının çalışması sebebiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasını, velayetin de değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, tüm istekler yönünden verilen ret hükmünü temyiz etmiştir. 1-Davacının velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak iştirak nafakasının kaldırılması isteğinin reddine dair temyiz itirazları yersizdir. 2-SGK’nun kayıtları, davalının işyerinin 22.9.2014 tarihli yazısından davalının (kadın) boşanma davasının...
Davalı davacı vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; çocuklar ile baba arasında boşanma sırasında kurulan şahsi ilişkinin kaldırılarak, talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı-b. davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup Davalı-b. davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kendi açtıkları, kisisel ilişkinin yeniden düzenlenmesineilişkin, birleşen davanın kabulü ile şahsi ilişkinin talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesine karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmek suretiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava velayetin değiştirilmesi, birleşen dava ise, şahsi münasebetin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Velayetin düzenlenmesi ve değiştirilmesi kamu düzenine ilişkin olup, bu davalarda re'sen (kendiliğinden) araştırma ilkesi geçerlidir (HMK m. 385/2). Düzenlemede, ana ve babanın istek ve tercihlerinden önce, çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişimi önem ve öncelik taşır. Bu bakımdan, velayet hakkına sahip olanın "Davayı kabul" açıklaması bu davalarda tek başına sonuç doğurmaz. Velayetinin değiştirilmesi istenilen müşterek çocuk Senem 12.02.2009 doğumludur. Taraflar boşanmışlar, boşanma kararıyla ortak çocuğun velayeti davalı anneye bırakılmış, karar 24.01.2011 tarihinde kesinleşmiştir. İş bu dava ise, 17.03.2011 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: ..., 07.06.2009 doğumlu Arda Yüksel adlı çocuğun anne ve babasının yabancı mahkeme ilamı ile boşandığını, boşanma kararının tanındığını ve nüfus kayıtlarına tescil edildiğini ancak nüfus kaydında çocuğun velayet durumunun işlenmediğini bildirerek Emirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne ihbarda bulunmuş, Emirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatı ile) bu ihbar üzerine duruşma açmadan dosya üzerinden ve çocuğun anne ve babası davaya dahil edilmeden çocuğun velayetinin anne ...'a verilmesine karar vermiş, hüküm baba ... tarafından temyiz edilmiştir. Talep, ... ve ...'ın ortak çocukları olan Arda Yüksel'in velayetinin düzenlenmesi istemine yöneliktir....
Yabancı mahkemelerinin boşanma ve boşanma davasının eki niteliğinde olan velayet, nafaka, tazminat, çocukla kişisel ilişkinin kurulmasına yönelik kararlarının Türk Mahkemesinde yasal koşullarının oluşması durumunda tenfizi istenebilir. Yabancı Mahkeme kararının kısmen tenfizine de karar verilebilir. Yabancı mahkemenin boşanma kararında velayetin düzenlenmemesi veya velayetle ilgili düzenlemenin Türk kamu düzenine aykırı görülüp, tenfizine hükmedilemeyeceğinin anlaşılması durumunda kısmi tanıma ve tenfiz söz konusu olacaktır. Yabancı mahkemece verilen bir kararın tanınması ve tenfizine ilişkin dava boşanma ve bunun eki niteliğindeki talepler hakkındaki davayla aynı nitelikte değildir. Bir başka deyişle yabancı mahkemenin boşanma kararının tanınması ile o yabancı mahkeme kararında yer almayan velayete ilişkin konuda hüküm kurulması ayrı ayrı davalardır. ......