DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak ... ile ... aralarındaki alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kayseri 1.Aile Mahkemesinden verilen 02.04.2008 gün ve 704/313 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, trafik tescil kaydı davalı adına yapılan 2002 model ... marka aracın tarafların müşterek birikimleri sonucu evlilik birliği içinde edinildiğini, boşanma davası açıldıktan kısa bir süre sonra davalının dava konusu aracı müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak sattığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın satıldığı 2003 yılındaki değerinin yarısı olan 15.000,00 TL nin satış tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak vekil edenine ödenmesine karar verilmesini istemiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, A-) Davacı-davalı Harun, davalı-davacı kadın ve davalı Mehmet'in, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına yönelik istinaf taleplerinin ve ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasının işbu dosyadan TEFRİKİ ile Dairemizin ayrı bir esasına KAYDEDİLMESİNE, ziynet ve çeyiz eşyası alacağına yönelik davanın ve tarafların istinaf taleplerinin TEFRİK EDİLEN DOSYADA DEĞERLENDİRİLMESİNE, B-) Davacı-davalı Harun'un, kusur belirlemesine, asıl davanın (boşanma davasının) reddedilmiş olmasına, birleşen davanın (boşanma davasının) kabul edilmiş olmasına, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakasına yönelik istinaf taleplerinin HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, C-) Davacı-davalı Harun'un, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf talebinin HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KISMEN KABULÜNE, kadın lehine hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin ise KABULÜ ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının birleşen boşanma...
Davacı, Aile Mahkemesinin 2010/631 esas sayılı dosyalarında davalıyı vekil olarak temsil ettiğini, davalının eşi tarafından açılan karşı boşanma davasında davacıyı vekil olarak temsil ettiğini, ayrıca davalı adına Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/69-60 E-K sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı aldığını, İcra Müdürlüğü'nün 2012/8915 esas sayılı icra takibi başlattığını ancak vekalet ücretleri ödenmediği gibi, 12/12/2012 tarihinde de haksız olarak azledildiğini ileri sürerek alacak ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, tarafların anlaşmalı olarak Selçuk Asliye Hukuk ( Aile ) Mahkemesi'nin 14.12.2016 tarih ve 2016/341 esas 2016/263 karar sayılı ilamıyla boşandıkları, kadının erkeğe anlaşmalı boşanma davası açtığı, ekinde taraflarca imzalanmış 02.12.2014 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün sunulduğu, bu protokolde boşanma, nafaka, tazminat ve velayet konularıyla beraber "’Taraflar eşya konusunda bir talepleri yoktur. Karşılıklı birbirlerinden eşyalar konusunda bir talepleri yoktur’ hükmüne yer verildiği, 14.12.2016 tarihli yargılama oturumunda tarafların birbirlerinden hiçbir talebi bulunmadığını beyan ettikleri, boşanma hükmünde de "Tarafların anlaşmaları gereği birbirlerinden nafaka ve tazminat, eşya talepleri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına" karar verildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; kusur belirlemesi, tazminatların ve alacak taleplerinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; tamamına yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 12.04.2016 günü duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ..... geldi. Vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı-davalı .... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Uyuşmazlık, boşanma dosyasına sunulan ve boşanma kararının eki haline (mahkemece onaylanmakla) gelen protokolden kaynaklanmakta olup, mülkiyet hakkına ilişkindir. Bu durum karşısında, olayın gelişimi ve özelliği gözetildiğinde mülkiyet konusunda karar vermeyi engelleyen bir kanun hükmü de bulunmamaktadır. Temyize konu eldeki dosyada olmayıp, bir başka dava dosyasında (boşanma dava dosyasında) dahi olsa, davalının ikrarı mahkeme içi ikrar sayılıp kesin delil teşkil eder ve kendisi için bağlayıcı niteliktedir (Yargıtay HGK.nun 2010/2-96 E. 2010/106 K.) ((Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı, ... 2001, C:2, s:2045). Eldeki davada davalı, iradeyi sakatlayan sebeplerle söz konusu protokolün iptalini de ileri sürüp kanıtlamadığından mahkemece, protokol doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanlışa düşülerek reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
-TL'nin yasal ve işlemiş faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usûllerine Dair Kanuna 5133 sayılı Kanun ile ekleme yapılan 4/2. maddesinde “22.11.2001 tarihli 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitabı, 03.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işlerin” aile mahkemesinin görevinde olduğu açıklanmıştır. Dosyanın incelenmesinde, uyuşmazlığın mal ayrılığı alacağına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
plakalı aracın ve bankalarda bulunan hesapların ise eşler arasında mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı ........2000 tarihinden çok sonra yukarda açıklanan tarihlerde edinildikleri ve hesapların açıldığı belirlenmiştir. TMK'nun 225/.... maddesi uyarınca eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermektedir. Bu tarihten önce edinilen mallar, mal rejimi davalarında tasfiyeye tabi tutulmaktadır. Boşanma davasının açıldığı ve mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilen mallar ise, mal rejiminin tasfiyesine esas alınmaz ve bunlara ilişkin uyuşmazlıklar 6098 sayılı TBK'nun genel hükümlerine göre genel mahkemelerde bakılmaktadır....
talep ve dava etmiştir....