Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olay incelendiğinde; davacı kadının eldeki davada dava tarihinden itibaren boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakasının arttırılmasına ve karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini istediği, ancak boşanma ilamında arttırılması talep edilen tedbir nafakasının boşanma hükmü kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiş olup, bu kararın kadın tarafından tedbir nafakasının miktarını da içine alacak şekilde istinaf ve temyiz edildiği, eldeki davanın henüz boşanma kararı kesinleşmeden açılmakla, tedbir nafakası yönünden derdest davanın bulunduğu, dava devam ederken boşanma kararı kesinleştiğinden kesinleşme tarihinden sonra da tedbir nafakası kendiliğinden kalktığından, mahkemece tedbir nafakası hakkında derdestlik sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmesinde bir yanlışlık görülmemiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı (kadın) tarafından, boşanma ve fer'ileri ile motorlu araç nedeniyle alacak talebi hakkında bir karar verilmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının motorlu araç nedeniyle talep ettiği alacak için usulünce harcı da yatırmak suretiyle açmış olduğu bir dava bulunmadığından talep hakkında bir karar verilmesi gerekmediğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dairemizin 19.04.2016 tarihli ve 2015/585 Esas, 2016/7205 Karar sayılı bozma ilamında da belirtildiği üzere, davacı vekilinin boşanma dava tarihinden sonraya tekabül eden ...... taksit ödemelerine ilişkin alacak isteğinin ...... genel hükümleri uyarınca genel mahkemelerce tartışılıp hükme bağlanması gerektiğine, .........

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Protokolünden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava boşanma protokolünden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun, 5133 sayılı Kanunda değişik 4/1. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısmı hariç olmak üzere, ikinci kitabından kaynaklanan davalara aile mahkemelerinde bakılır. Görev, kamu düzenine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın her aşamasında dikkate alınması zorunludur. Gerçekleşen bu durum karşısında görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

        a)BOŞANMA SEBEBİYLE AÇILACAK DAVALARA YÖNELİK DÜZENLEMEYE AYKIRILIK Katılma alacağı (TMK m. 231) boşanma davalarının feri niteliğinde değildir. Ancak, TMK m. 178 hükmüne göre, evliliğin boşanma sebebiyle son bulmasından doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden "bir yıl geçmekle" zamanaşımına uğradığı da bir gerçektir. Bir yıllık süre için madde gerekçesinde; "Madde, boşanma sebebiyle açılacak davaların, evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasından itibaren bir yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu hükme bağlamaktadır. Bu hüküm sayesinde, evliliğin boşanma nedeniyle son bulmasına rağmen eşlerin 'yıllar sonra' maddi ya da manevi tazminat ya da ilk kez istenilen yoksulluk nafakası dolayısıyla karşı karşıya gelmeleri önlenmek istenmiştir. Bütün alacak istemleri gibi boşanmadan doğan tazminat ve yoksulluk nafakası istemlerinin de bir zamanaşımı süresinin olması gerekir....

          AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2019/625 ESAS - 2019/609 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı ile arasında geçimsizlik bulunduğunu, evliliğinin devamının mümkün olmadığını, boşanma fer'ileri konusunda anlaştıklarını belirterek, TMK 166/3 maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ile davacı 18/07/2019 tarihli duruşmada, açılan boşanma davası ekinde sunmuş oldukları 21/06/2019 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü aynen tekrar ettiklerini belirterek, boşanmalarına karar verilmesini talep etmişlerdir....

          Taraflar 10.12.2004 tarihinde evlenmiş, 06.10.2005 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 07.02.2007 tarihinde kesinleşmesiyle evlilik birliği son bulmuştur. TMK'nun 225. maddesinin 2. fıkrasına göre evliliğin boşanma ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasında mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dosya kapsamı, dava dilekçesindeki açıklamalar ve temyiz dilekçesinin kapsamına göre temyize konu dava 08.08.2005 tarihinde satın alınıp davalı adına tescil edilen 2467 parsel ve banka hesaplarında bulunan para üzerindeki TMK'nun 202 ve devamı maddelerine dayanan katılma alacağı isteğine ilişkindir....

            Taraflar Van Aile Mahkemesi'nin 2018/1135 Esas ve 2019/28 Karar sayılı ilamı ile TMK'nın 166/3 maddesi gereğince anlaşmalı olarak boşanmışlar karar 20/03/2019 tarihinde kesinleşmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 02/01/2019 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünün 7. Maddesinde " Vakıfbank'ta bulunan ve protokol düzenleme tarihi itibari ile piyasa değeri 100.000 TL olan hisse senetlerinin 4/3 Canan Tidim'e ve geriye kalan 4/1 lik hisse senedi ise T3 kalacaktır ve borsanın takibini yapabilmesi için Canan Tidim'e noterden vekaletname verilecektir" şeklinde düzenleme yapıldığı ve boşanma kararı veren mahkemenin protokolün kararın eki sayılmasına karar verdiği görülmüştür....

            Davalı, cevap dilekçesini özetle; davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, tarafların 2016 yılında anlaşmalı boşandıklarını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığından zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının iddia ettiği gibi tarafların muvazaalı olarak boşandığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, anlaşmalı boşanma protokolü ve duruşma esnasında davacının açıkça ziynet eşyası alacak talebinin olmadığını beyan ettiğini, davacının boşanma davası gerçekleşmeden önce tüm şahsi eşyalarını, ziynet eşyalarını, çeyizini ve ev eşyalarının bir kısmını alarak evden ayrıldığını, davacının diğer bir isteminin düğünde takılan 3.200 TL miktarındaki para ve davacının çeyiz parasının zorla elinden alındığına ilişkin bu iddaanın tamamen asılsız olduğunu, davacının yine bu iki parça parayı da ya kendisinin kullandığını ya da hala kendisinde olduğunu, mahkemece gerekli görüldüğü takdirde davacının aktif pasif taşınmaz ve üzerine kayıtlı araç olup olmadığının ilgili yerlerden araştırılmasını talep...

            Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu