Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki davada davacı eski eşi davalıdan evlilikleri döneminde aralarında geçerli olan mal rejiminden kaynaklı alacak ile kişisel eşyadan kaynaklı alacak talep etmektedir. Celp edilen Kayseri 7. Aile Mahkemesinin 2020/12 Esas, 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelenmesiyle gerek dava dilekçesi, eki olan bahsi geçen protokol ile duruşma sırasında alınan tarafların beyanları gerekse boşanma ilamı uyarınca tarafların arasında yapılan boşanma anlaşmasında tarafların boşanma ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesi yönünde anlaştıkları, davacının tasfiye alacağından hak talep etmediği, boşanma davasının yapılan duruşmasında da aynı yönde özgür iradesi ile beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının sundu tüm deliller kapsamında boşanma davası ve bunun eki olan protokolün imzalanması sırasında davacının iradesinin fesada uğradığı ispatlanamamıştır. Davacı iddialarını ispatlayamamıştır....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma davası dosyası içerisinde davacı kadın vekilinin vekaletnamesi bulunmamaktadır. Vekaletname aslının ya da onanmış örneğinin her dosya için ayrı ayrı verilmesi zorunludur. (HUMK.md.67/son) Asıl dosya yönünden davacı kadın vekilinden vekaletname ibrazının istenmesi verilmediği takdirde asıl dava yönünden davacı (kadına) asile karar tebliğinin sağlanarak dosyanın gönderilmesi için mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2008...

    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından; her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davalı-karşı davacı ... 21/11/2016 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz dilekçesinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.12.2016 (Pzt.) ......

      Bendinde ".....bu paylaştırma sonucu çıkacak mali külfetlerin davalı tarafça karşılanmasını sağlamak amacıyla boşanma davasının kesinleşmesine müteakip davacının Polatlı Özel Duatepe Sürücü kursundaki %50 hissesini davalı adına veya davalı tarafından belirlenen kişiye devir ve temlik edeceğine, devir ve temlik ile birlikte sürücü kursunun tüm alacak ve borçlarının devralan kişiye ait olacağına.......," hisse devrinin karara bağlandığı, davanın temeli boşanma protokolü ve bu protokole bağlı olarak davalının taahhüt ettiği bir kısım hisse devrinin gerçekleşmemesi olgusuna dayalı açılan tescil davası olduğu, dolayısıyla davacının isteği boşanma protokolüne bağlı olup, anlaşmalı boşanma kararına dayalı olduğundan yargılamaya bakma görev ve yetkisinin Aile Mahkemesine ait olduğu, nitekim Yargıtay 20. H.D.'...

      Bendinde "...bu paylaştırma sonucu çıkacak mali külfetlerin davalı tarafça karşılanmasını sağlamak amacıyla boşanma davasının kesinleşmesine müteakip davacının ... kursundaki %50 hissesini davalı adına veya davalı tarafından belirlenen kişiye devir ve temlik edeceğine, devir ve temlik ile birlikte sürücü kursunun tüm alacak ve borçlarının devralan kişiye ait olacağına.....," hisse devrinin karara bağlandığı, davanın temeli boşanma protokolü ve bu protokole bağlı olarak davalının taahhüt ettiği bir kısım hisse devrinin gerçekleşmemesi olgusuna dayalı açılan tescil davası olduğu, dolayısıyla davacının isteği boşanma protokolüne bağlı olup, anlaşmalı boşanma kararına dayalı olduğundan yargılamaya bakma görev ve yetkisinin Aile Mahkemesine ait olduğu, nitekim Yargıtay 20. H.D.'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından; her iki dava ve altınlarla ilgili talep yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin mahkemece belirlenen kusurları yanında, davalı-davacı kadının da eşine ve annesine hakaret ettiği, şiddet uyguladığı ve baskı yaptığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-davalı erkeğin davası yönünden de Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmuş olup davacı-davalı erkek de boşanma davası açmakta haklıdır. Davacı-davalı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken (TMK m. 166/2) reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma, Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, asıl dava boşanma yönünden kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava yönünden, boşanma ve ferileri ile ziynet alacağına ilişkin talepleri kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, mal rejiminin tasfiyesi talebinin kabulü ile 66.259,37 TL katılma alacağının TMK 236/2 gereğince kaldırılmasına karar verilmiş olup, hükmün davalı-karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı-Alacak ve Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan soruşturma ve toplanan delillerle, davalı-karşı davacı kadının çevresindeki kişilerle sürekli küfürlü konuşarak eşini küçük düşürdüğü anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri bilikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının reddi doğru bulunmamıştır....

              İlk derece mahkemesi; davacının boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflarca imzalanan "Anlaşmalı Boşanma Protokolü" başlıklı boşanma protokolünün onaylanmasına, tarafların birbirlerinden nafaka, maddi ve manevi tazminat, mal rejimine ilişkin talep, ziynet eşyası ve eşya talepleri ve her ne ad adı altında olursa olsun herhangi bir alacak-tazminat talepleri olmadığından bu konuda karar oluşturmasına yer olmadığına hükmetmiştir. Davalı kadın vekili; boşanma davasının çekişmeli olarak görülmesi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma - Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın temyiz talebi yersizdir. 2-Davalı-davacı kadının temyizine gelince; Davalı-davacı kadının karşı davasında talep ettiği bir milyar lira katkı alacağı boşanmanın eki niteliğinde olmayıp , değer artış payına ilişkindir. ( TMK. md. 227 ) Mahkemece bu yön nazara alınarak karşı davada talep edilen bir milyar lira katkı alacağı davasının boşanma davasından tefrik edilmesi ve boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekirken yazılı şekilde red hükmü kurulması doğru olmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu