Bu itibarla temyiz talebinin hukuki yarar bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple temyiz talebinin REDDİNE oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2015 (Salı)...
Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dosya incelendiğinde, ... Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde akıl hastalığı nedeni ile tedavi gören ...'ın kısıtlanması için vasi adayı eşinin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı, mahkemece vasi adayının adres beyanına itibaren ... Sulh Hukuk Mahkemesine yetkisizlik kararı verildiği, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nce vasi adayı eşinden boşanan mahçur namzedinin "... mah., 129.sok., No:32/1, .../..." adresine taşındığının tespit edildiği ve binnetice karşı yetkisizlik kararı verildiği anlaşılmıştır. Şu halde ... Adliyesi yargı çevresinde ikamet eden kısıtlı adayı hakkında açılan işbu davaya bakmaya ... Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bildiği kanıtlanmadığından işin esasına girilerek talepler konusunda karar verilmesi düşüncesindeyim.25/02/2016...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 1-Suça konu bilgisayarların şikayetçinin işyerinden çalınıp, çalınmadığının, şikayetçinin usulünce beyanı alınarak tespitinden sonra suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun işlediği eylemler açıkça belirtilmek suretiyle suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve suçla ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin bulunduğu uzman doktor raporu ile saptanmadan, Emniyet Müdürlüğü'nün yazısına atıfta bulunarak hangi suçlardan dolayı raporun düzenlendiği açıkça belli olmayan rapor aldırılarak yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, 3-Suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1...
Aile Mahkemesi'nin 2016/176 Esas - 2016/238 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuk 2011 doğumlu T4 velayetinin davacı anneye verildiğini, daha sonra davalının açmış olduğu velayetin değiştirilmesi davası ile müşterek çocuk T4 velayetinin davalıya verildiğini, davalının uzun süredir müşterek çocuğa kötü davrandığını, hatta bu hususa ilişkin Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2022/12964 sayılı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, bu dosyada ifadesi alınan müşterek çocuk Yusuf'un Savcılığa vermiş olduğu ifadede babasının kendisini sürekli dövdüğünü, silahını göstererek kendisini tehdit ettiği ve kendisine cinsel organını gösterdiğini beyan ettiğini, davalının müşterek çocuğa hem fiziksel hem de psikolojik şiddet uyguladığını, çocuğa cinsel organını göstermek suretiyle çocuğa açıkça cinsel istismar uyguladığını, bu olayların çocuğun gelişimini olumsuz etkilediğini, çocuğun uzun süredir davacının yanında yaşadığını ve babasından korktuğunu, onun yanına gitmek...
"Boşanan eşler, bu sıfatla birbirlerinin yasal mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır" (TMK m. 181). Bu halde davaya devam etmek istediklerini temyiz dilekçesi ile açıklayan davacı mirasçılarının talebi nedeniyle davalının kusurunun belirlenmesi yönünden karar verilmesi gerekirken, ölümle vekaleti sona eren davacı vekilinin beyanı ile yetinilerek, mirasçıların davaya devam etmeyeceğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece, davacı kadının çalışıp çalışmadığı, çalışıyor ise işinin sürekli mahiyette olup olmadığı, gelirinin düzenli ve yeterli olup olmadığı hususunun araştırılarak yoksulluk nafakası istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.05.2017(Salı)...
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanan kadının eski kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın Aile Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesince, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. TMK’nun 178. maddesinde, “Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” hükmüne yer verilmiştir.Anılan maddede sözü edilen dava hakları, aynı kanunun 174. maddesinde ../......
fıkrasında yer alan ''5237 sayılı TCK.nın 53/1-c. bendindeki hakları kullanmaktan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılması'' bölümünün çıkarılarak, yerine ''Sanığın 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile haklarından koşullu salıverilme tarihine, kendi alt soyu üzerindeki vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki vesayet ve kayyımlık yetkileri bakımından cezanın infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılması'' ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
i sevmediğini söyledi" yönündeki kolluk ifadesinin mağdur iddialarını doğrular nitelikte olması karşısında, sanığın eyleminin çocuğa karşı, birden fazla kişi ile birlikte, cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu halde suç vasfında yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi Yasaya aykırı, katılanların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık ... hakkında kurulan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....