Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

    Anılan 56. maddede ,oldukça yalın olarak 'eşinden boşandığı halde,boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen' ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin;' sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan',' hak sahibi sıfatını elde etme amacıyla eşinden boşanan' 'gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın(muvazaalı olarak ) eşinden boşanan' veya bunlara benzer ifadelere yer verilemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

      Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/05/2019 NUMARASI : 2019/204 ESAS, 2019/359 KARAR DAVA KONUSU : EVLENEN KADININ ÖNCEKİ SOYADINI KULLANMASINA İZİN VERİLMESİ KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı kurum tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; evlenmekle aldığı eşine ait ''KUŞ'' soyadının, avukat olması, müvekkillerinin ve çevresinin kendisini ''ŞAHİN'' soyadı ile tanıması, sadece kızlık soyadını kullanmak istemesi nedeniyle soyadının değiştirilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmada takdiri mahkemeye bıraktığını beyan etmiştir....

        Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

        Bu durumda, kadın yönünden yeniden usulünce ekonomik ve sosyal durum araştırması yapılarak; kadının çalışıp çalışmadığının belirlenmesi, daha evvel çalıştığının ancak işten ayrıldığının belirlenmesi halinde, işveren tarafından işten çıkarılıp çıkarılmadığının belirlenmesi, kendi isteği ile işten ayrılmış ise keyfi olarak mı yoksa haklı sayılabilecek bir mazereti sebebiyle mi işten ayrıldığının ve çalışırken en son aldığı aylık ücretinin ne kadar olduğunun, halen çalıştığının belirlenmesi halinde ise, aylık ya da yıllık gelirinin ne kadar olduğu, gelirinin düzenli ve sürekli olup olmadığı, elde ettiği gelirin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığının araştırılarak, gerçekleşecek sonuca göre, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde yoksulluk nafakasının reddine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

          O halde kadının manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmeşi doğru görülmemiştir. 3- Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Davacı kadının ekonomik ve sosyal durumunun tespitinde, çalıştığı, asgari ücret aldığı belirtilmiş olup 2015 yılı Kasım ayında işten çıktığı beyan edilmiştir. Mahkemece kadının çalışıp çalışmadığı, işten ayrılmış ise kendi isteği ile ayrılıp ayrılmadığı, çalışıyor ise gelirinin sürekli, düzenli ve boşanma halinde kendisini yoksulluktan kurtaracak nitelikte olup olmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre yoksulluk nafakası (TMK m. 175) hakkında hüküm tesisi gerekirken, bu hususta eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Dul eşine % 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75'i, b)(Değişik: 17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan; 1)18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya, 2)Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya, 3)Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının, her birine % 25'i,” oranında aylık bağlanır....

              nın kendi kusuru olduğu, davacının hak sahibi olduğu düşüncesiyle ve iyiniyetli olarak tahsil ettiği yetim aylıklarının davacıdan tahsil edilmesinin hakkaniyete de uygun düşmeyeceği değerlendirmesi ile ölüm aylığının kesilmesi hukuka uygun bulunarak borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi, dayanak yapılan yasal düzenlemenin dava konusu olaya ve konu ile ilgili Dairemiz içtihatlarına da uygun olmamakla hatalıdır. Somut olayda; yukarıda yazılı yasal mevzuat dikkate alınmadan, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Anılan 56'ncı maddede, oldukça yalın olarak “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen” ibareleri yer almakta olup, kanun koyucu tarafından örneğin; “sosyal güvenlik kanunları kapsamında ölüm aylığına hak kazanmak amacıyla eşinden boşanan”, “hak sahibi sıfatını haksız yere elde etme amacıyla eşinden boşanan”, “gerçek boşanma iradesi söz konusu olmaksızın (muvazaalı olarak) eşinden boşanan” veya bunlara benzer ifadelere yer verilmemiş, sade olarak kaleme alınan metinle uygulama alanı genişletilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu