GEREKÇE : Dava boşanan kadının velayeti altındaki çocuğa kendi soy adının verilmesi davasıdır HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
BOŞANAN KADININ KİŞİSEL DURUMUKADININ DURUMU 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 173 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 187 ] 5490 S. NÜFUS HİZMETLERİ KANUNU [ Madde 35 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki soyadı düzeltilmesine ilişkin davada Şişli 2. Aile ile 5. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde evlilikle birlikte Türk Medeni Yasasının 187. maddesi uyarınca eşinin soyadının önüne kendi soyadını alarak "A.... B......" soyadını kullanmaya başladığını, ancak resmi işlemlerde zorluklar nedeniyle yalnızca eşinin soyadı olan "Baydemir"i kullanmak istediğini belirtip soyadının bu şekilde düzeltilmesini talep etmektedir. Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2016 NUMARASI : 2015/770 ESAS, 2016/1292 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMADAN SONRA AÇILAN (BOŞANAN KADININ KOCASININ SOYADININ KALDIRILMASI) KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA VE SAVUNMA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 31.10.2014 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müvekkilin davalının boşandıktan sonrada soyadını kullanmasına izin verdiğini ancak davalının, davacı aleyhine velayetin değiştirilmesi, nafaka, mal paylaşımı davaları açtığını, 6284 Sayılı Kanun gereğince uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırdığını, sevgilisi ile görüşmeye başladığını belirterek, soyadını kullanmasına...
BOŞANAN KADININ KİŞİSEL DURUMU 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 173 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Boşanma halinde kadın, evlilik ile kazandığı kişisel durumunu korur, ancak evlenmeden önceki soyadını yeniden alır. Kadının boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hakim, kocasının soyadını taşımasına izin verir (TMK.md.173) Boşanan kadının, evliliğin sona ermesinden sonra kocasının soyadını taşımasına imkan tanıyan bu hükmün amacı, kadının sosyal durumunu korunmasını sağlamaktır. Bir başka ifade ile kadın evlilik soyadı ile tanınmış ve isim yapmış ise kocanın soyadını kullanmakta menfaati olduğunun kabulü gerekir....
Aile Mahkemesinin 2012/215-284 esas ve karar sayılı kararı ile boşanan tarafların müşterek çocukları ...’ın doğumunda davacıya takılan takıların, davalı tarafından bozdurularak araba alındığını belirterek takı bedeli olarak 5.000 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; söz konusu takıların doğum hediyesi olarak davacıya değil müşterek çocuğa takıldığını, çocuğun velayetinin mahkemece kendisine verildiğini, çocuğa ait altınlar nedeniyle davacının istekte bulunamayacağını, kaldı ki bu altınların davacı tarafından götürüldüğünü, boşanma protokolünde tarafların birbirinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmayacağının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.. Mahkemece, kesinleşen boşanma protokolünde tarafların birbirlerinden tazminat ve benzeri talep haklarının olmadığı kararlaştırıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
KIZLIK SOYADININ SİLİNMESİSOYADI DÜZELTME 1587 S. NÜFUS KANUNU (MÜLGA) [ Madde 11 ] "İçtihat Metni" Dava dilekçesinde soyadının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde asıl soyadının "Doğan" olduğunu her nasılsa nüfus aile kaydına soyadının "Selek Doğan" olarak tescil edilmiş olduğunu belirterek "Selek Doğan" soyadının "Doğan" olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece dava, davacının kendi verdiği dilekçe üzerine soyadına kızlık soyadını ekletmiş olduğu, işlemin idari işlem ile halledilmesi gerektiği gerekçesiyle reddedilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Çocuğa Kendi Soyadının Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne dava dilekçesinde davalı ile Gebze 4....
Bu bakımdan kadının bu talebiyle ilgili usulüne uygun açılmış bir karşı dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturacak şekilde reö hükmü kurulması doğru görülmemiştir. Sonuç: Hükmün yukarıda (2) bentte gösterilen sebeple (BOZULMASINA), hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin (1) bentte gösterilen sebeple (ONANMASINA), peşin harcını yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ölü olduğu belirlenen kişinin soy isminin değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 13.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Esasın da çocuğun üstün yararına gereken önemin verilmesi, yalnızca çocuğun ya da ana babanın değil, toplumun da menfaatinedir. Çünkü çocuğun sosyal, kültürel, fiziksel ve psikolojik yönden olumlu gelişimi, ilerde toplumda zararlı davranışlarının ortaya çıkmasını da engelleyecektir (BAKTIR, Çetiner Selma, Velayet Hukuku, Ankara 2000 s.33) "Çocuğun üstün yararı gereği, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir." (Yargıtay 2....