Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar. Geçersiz bir imza sahibini bağlamaz ise de, ciro zincirini de koparmaz. Poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilke 6102 sayılı TTK'nun 818/1- c maddesi yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanır. O halde mahkemece, cirantanın ciro imzasının cirantaya ait olmamasının davacı borçluyu sorumluluktan kurtarmayacağından borçlunun buna yönelik şikayeti yerinde olmayıp mahkemece bu talebin reddine karar verilmesi yerindedir....
İİK’nun 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Borçlu, itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimini belirtmemiş ise de, itiraz tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği, hukuki tasnifin ise hakime ait olduğu dikkate alındığında, borçlunun itirazının İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden önceki evreye ilişkin zamanaşımı itirazı olarak kabulü gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce sadece kıymet takdirine itiraz yönünden yetkisizlik kararı verilmiş olup, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nce yetkisizlik kararı verilen konu (kıymet takdirine itiraz) dışına çıkılarak başka bir konuda da (meskeniyet şikayeti hakkında da) hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, usul ve yasaya da aykırıdır. O halde mahkemece, sadece kıymet takdirine itirazla ilgili karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yetkisizlik kararının kapsamı dışında kalan meskeniyet şikayeti hakkında da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu hakkında bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair itiraz ve şikayeti ile birlikte takip dayanağı senedin sözleşmeye istinaden boş şekilde teminat senedi olarak verildiğini, sonradan doldurulduğunu, kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı senedin sözleşme kapsamında verildiğinden bahisle takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile birlikte itfa iddiasına dayalı olarak borca itiraz edildiği; mahkemece 14.12.2015 günü, dosya üzerinden verilen kararda borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek ıttıla tarihi olan 11.11.2015 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltildiği, borca itiraz hakkında herhangi bir karar verilmediği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmeksizin sadece tavzih talebinde bulunulması üzerine bu defa...
İİK.nun 170/3.maddesi uyarınca icra mahkemesince aynı kanunun 68/a maddesinin 4.fıkrasına göre yapılacak inceleme sonucunda inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip durdurulmuşsa borçlu aleyhine inkar tazminatı ve para cezasına hükmolunur. Somut olayda, örnek 10 ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair şikayet yerinde bir gerekçe ile reddedildiği göre, borçlunun imza itirazı da anılan yasa maddesi kapsamında imzaya ilişkin herhangi bir inceleme yapılmadan reddedilmiş sayılır ve süresinde yapılmayan imza itirazı nedeniyle takibin geçici olarak durdurulması doğru değildir. Borçlunun imza itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiğine göre borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olup mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile......
XXV, Y. 2021, Sa. 2 179,, s.15 ), takibe konu senette İstanbul ve Karşıyaka İzmir olmak üzere 2 farklı düzenleme yerinin gösterildiği bu durumun TTK 777/4 maddesine uygun olmadığı davaya konu senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile, şikayetçinin usulsüz tebliğe ilişkin şikayeti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, şikayetçinin yetki itirazı yerinde görülmediğinden reddine, şikayetçinin takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığına yönelek şikayetinin kabulü ile, Büyükçekmece 1. İcra Müdürlüğünün 2021/32249 esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar vermiştir. Davalı/alacaklı istinaf dilekçesinde; takibe konu senedi ciro yoluyla aldığını, borçlunun ilgili senet üzerine senet düzenlenirken yazdırdığı adresin aynı zamanda tebligat adresi niteliğinde olduğunu, 5 günlük itiraz süresinin aşıldığını, itirazın geçersiz olduğunu, borçlunun itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
O halde ilk derece mahkemesince, borçlunun itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de; borçlunun itiraz dilekçesinde işlemiş faize itirazı olmamasına rağmen Mahkemece bilirkişi raporu aldırılarak, fazla talep edilen 1.291,78-USD faiz alacağı yönünden takibin durdurulmasına karar verilmesi de yerinde görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 17/02/2021 tarih ve 2021/33 E. - 2021/520 K. sayılı borçlunun istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... 3....
Bununla birlikte; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
Davacı/borçlunun itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimi 13/07/2010- 13/03/2017 tarihleri olup; örnek no:10 ödeme emrinin ise davacı/borçluya 20/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden eldeki başvuru İİK'nın 168/5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğüne yönelik bir şikayeti de bulunmadığına göre, 17/06/2019 tarihinde yapılan başvuru yasal 5 günlük süre içerisinde değildir. Bu nedenle mahkemece zamanaşımı itirazının süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak değerlendirilip işin esası incelenerek davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....