E. sayılı dosyasındaki miktar kadar borcu bulunmaması sebebiyle menfi tespit davası ikame ettiğini bu davada icra takibinin kambiyo senetlerine özgü yolla yapılan icra takibi olması ve itiraz ile takibin durmayacağından dolayı menfi tespit davası açıldığını, alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu, alacaklının adi senet, kambiyo senedi veya İİK 68 maddesinde sayılan belgelerden birine dayanarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçmesi halinde borçlunun borca itiraz edebilecek durumda ise menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/32518 E. sayılı dosyasındaki miktar kadar borcu bulunmaması sebebiyle menfi tespit davası ikame ettiğini bu davada icra takibinin kambiyo senetlerine özgü yolla yapılan icra takibi olması ve itiraz ile takibin durmayacağından dolayı menfi tespit davası açıldığını, alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapması halinde borçlunun şikayet ve itirazı kural olarak takibi durdurmadığı için borçlunun itiraz süresi içinde menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunu, alacaklının adi senet, kambiyo senedi veya İİK 68 maddesinde sayılan belgelerden birine dayanarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine geçmesi halinde borçlunun borca itiraz edebilecek durumda ise menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2018/20244 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından, borçlu davacı aleyhine toplam 1.819.356,75 TL alacağın tahsili amacı ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 30/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 28/11/2019 tarih 2018/778 Esas 2019/785 Karar sayılı kararı ile ödeme emri tebliğ tarihinin 21/09/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin İİK'nın 170/a maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 168/3. maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
İİK'nun 170/a maddesi uyarınca "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir." Takibe dayanak bononun düzenleme tarihi 04.11.2014 olup, vade tarihi ise 07.05.2014'tür. Senedin düzenleme tarihi vade tarihinden sonrasına ait bir tarih olduğundan senedin kambiyo (bono) vasfı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, kambiyo senedi niteliğini taşımayan senede dayanan icra takibinin İİK’nun 170/a-2. maddesi gereğince iptaline karar verilmesi gerekir iken yazılı gerekçe ile takibin iptali doğru değil ise de sonuçta takip iptal edildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir....
Tüm bu nedenlerle, takip dayanağı senedin TTK'da belirtilen tüm yasal unsurları içerdiği, kambiyo senedi vasfında olduğu, itiraza konu imzanın da borçlunun eli ürünü olduğu ve davacının borcu bulunmadığını İİK'nun 169/a maddesi kapsamındaki belgelerle kanıtlayamadığı dikkate alınarak, imzaya ve borca itirazın reddine, imza itirazı dışındaki sahtecilik iddialarının ise genel yetkili mahkemede yargılamayı gerektirir nitelikte olması nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Temel borç ilişkisinden doğan def’îler, temel borç ilişkisi ile kambiyo ilişkisinin taraflarının aynı olması ve bile bile borçlu zararına hareket edilmesi hâlleri dışında, kambiyo ilişkisinde ileri sürülemez. Zira temel borç ilişkisi kendi hukukuna, kambiyo ilişkisi de kendi hukukuna tabidir. 24. Borçlu, kambiyo senedi nedeniyle alacaklıya karşı, genel olarak, ya kambiyo taahhüdünün hükümsüz olduğunu ya da temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek menfi tespit talebinde bulunabilir. Başka bir deyişle borçlunun kambiyo senedi borcundan dolayı sorumlu olmaması, doğrudan doğruya kambiyo senetleri hukukundan doğan nedenlerden kaynaklanabileceği gibi, temel borç ilişkisine yönelik nedenlere de dayanabilir. Bununla birlikte borçlunun takas def’îni kullanması hâlinde ise, ne temel borç ilişkisine, ne de kambiyo senedi borcuna dayanılmakta, borçlu, kambiyo senedinden doğan borcu ile hamildeki alacağını takas etmektedir. 25....
Davacı tarafından rapora itiraz dilekçesinde ;bilirkişi raporunda bir takım yorumlamalara dayalı olarak eldeki çekin çekte düzenleme yeri bulunmaması sebebiyle hem Katar hukuku hem de Türk hukuku yönünden kambiyo vasfına haiz olmadığı yönünde rapor verildiğini, çekin keşide yerinin çekte yer alması gereken zorunlu unsur olmadığını, bilirkişi tarafından bu yönden herhangi bir değerlendirilme yapılmadığını, taraflarınca kambiyo hukukuna özgü değil ilamsız icra takibi başlatıldığını, çekin karşılıksız olması nedeniyle müvekkiline iade edildiğini, iade edilirken de bankanın çekteki tahsil cirosunu iptal ettiğine dair kaşe vurulduğunu, bu hususun çekin muhatap bankaya ibraz edilmediği anlamını taşımayacağı, takas kaşesinin iptalinin çekin ibrazının yapıldığını gösterdiğini, davaya konu çekin kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren imzası ikrar edilen bir belge niteliğinde olduğunu belirterek bilirkişi raporuna itiraz etmiştir....
Borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmezse, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip kesinleşir. Bu halde, beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması nedeni ile hakkındaki takip kesinleşmiş olan borçlu, (ödeme emrinin tebliğinden itibaren başlayan) on günlük ödeme süresi (m.168/2) içinde borcu ödemek zorundadır; ödemezse alacaklı, borçlunun mallarının haczedilmesini isteyebilir.(m170/b, m 66, m 78 vd.) Bu on günlük ödeme süresi içerisinde alacaklı, borçlunun mallarının haczini isteyemez. Çünkü beş gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olan borçlu, kalan beş gün içinde borcu ödeyebilir. ( Prof. Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sayfa 778- 2013 yılı ikinci basım.) ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/1110 Esas numaralı takip dosyasının incelenmesinde; borçlu....'ın, aynı senetlerin ... 3....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2020/1014 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 205.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 355. maddesinde istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği düzenlemesine yer verilmiştir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....