Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki 'kambiyo ilişkisi' ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu 'kambiyo taahhüdü'nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Bu genel açıklamadan sonra hemen belirtilmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir....
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki 'kambiyo ilişkisi' ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu 'kambiyo taahhüdü'nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl /temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Bu genel açıklamadan sonra hemen belirtilmelidir ki, bono, ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedidir....
Davacıların borca itirazı bakımından; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu, borcu olmadığı veya borcun itfa veya imhal edildiğini yalnız resmi veya imzası (alacaklı tarafından) ikrar edilmiş bir belge ile ispat edebilir. (İİK m.169/a,I,c.2) İİK'nun 169/a-1 maddesine göre borçlu, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği itirazını imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir adi belge ile de ispat edebilir. Ancak borçlunun ispat için dayandığı belgede, açıkça takip konusu kambiyo senedine atıf yapılması gerekir. Borçlunun dayandığı belgede açıkça kambiyo senedine atıf yok ise ve alacaklı bu belgedeki ödemenin kambiyo senedindeki alacak için yapıldığını kabul etmezse, borçlu, böyle bir belge ile ödeme itirazını ispat edemez, borçlunun itirazının reddi gerekir. (BKNZ: Prof. Dr....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Somut olayda, takip dayanağı bononun ön yüzünde ''bu senet ......
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, dayanak belgenin kambiyo senedi niteliğinde olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip hakkı bulunup bulunmadığını icra müdürü kendiliğinden incelemekle yükümlüdür. Bu iki husus İİK'nın 168. maddesinin 3. fıkrası ve 170/a maddesinin birinci fıkrasında ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede ileri sürülmesi gereken özel şikâyet hâli olarak düzenlenmiştir. Borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine başvurarak, takibe dayanak senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü takip yapma hakkı olmadığı hâlde kendisine bu takibe özgü Örnek 10 nolu ödeme emri gönderildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep edebilir....
Kocaeli İcra Müdürlüğünün 2020/85657 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, takibin; alacaklı T3 tarafından, borçlular T1 ve Ender Kuzey Kayan (vasisi Aslı Eker) aleyhine, 10/05/2017 tanzim, 16/08/2017 vade tarihli, 1.130.000,00 TL bedelli bir adet senede istinaden, 13/08/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatıldığı, ödeme emrinin 15/09/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının 21/09/2020 tarihinde huzurdaki davayı açarak, 07/09/2017 tarihinde vefat eden muris Burak Kayan imzasına itiraz ettiği anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti” başlıklı 170/a-2 maddesinde; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.” hükmü...
Aval ise poliçe, çek ve bonoya özgü bir tür kambiyo taahhüdüdür (Öztan, F.: Kıymetli Evrak Hukuku, Ankara 2012, s.168; Pulaşlı, H.: Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Ankara 2015, s. 175). Hemen belirtilmelidir ki, kambiyo senetleri bakımından kendine özgü bir teminat türü olarak aval müessesesi kabul edildiğinden, bono üzerinde "kefil" yazıyor olması, bu taahhüdü kefalet haline dönüştürmez. Aval 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 700 ila 702 nci maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunda avalin tanımı yapılmamış; sadece aval ile poliçedeki bedelin ödenmesinin teminat altına alındığı belirtilmiştir (TTK.m.700). Aval senedin ödeneceğine dair güvence verilmek sureti ile kambiyo senetlerine tedavül kolaylığı sağlamaktır. Bu noktada hemen belirtmek gerekir ki aval -bir geçerlik şartı olarak- senet (veya alonj) üzerinde bulunmalıdır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair borca itiraz nedenlerinin yanı sıra, bononun tanzim tarihinde tahrifat yapıldığını ve senedin kambiyo vasfı bulunmadığını iddia ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak, tanzim tarihinde tahrifat yapıldığı, tahrifattan önceki hali esas alındığında bononun kambiyo vasfının olmadığının tespit edildiği belirtilerek şikayetin kabulüne, takibin iptaline, koşulları bulunmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine...
Ayrıca takip talebini alan icra müdürü, alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığını da incelemek zorundadır (İİK. m. 170a,II) (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul 2004, s. 658, 686). Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 05.03.2014 tarihli ve 2013/12-2101, 2105, 2172, 2179, 2181 E., sayılı kararlarında da benimsenmiştir. 33. Somut olayda takip konusu senedin kambiyo senedi özelliklerini taşıdığı ve alacaklının kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip bulunduğu anlaşılmaktadır....
Somut olayda, borçluya örnek (10) nolu ödeme emrinin 25.3.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süre içinde (31.3.2014 günü) icra mahkemesine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde teminat olgusunu ileri sürmediği, alacaklının da senetlerin teminat olarak alındığı yönünde bir kabul beyanının bulunmadığı, aksine senetlerin kendisine ait araçla borçlu tarafından yapılan kaza neticesinde oluşan hasarın tazmini için alındığını belirttiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/a maddesinin 2. fıkrası gereğince, icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....