- K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkili aleyhine başlattığı icra takibine konu olan senet metninde senedin hizmet nedeni ile verildiğinin belirtildiğini, davalının müvekkiline herhangi bir hizmet vermediğini belirterek, müvekkilinin senet nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan danışmanlık hizmeti sözleşmesi gereği davacı şirkete verilen hizmet bedeli olarak senet verildiğini savunarak, davanın reddini ve %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir....
-TL borçlu olmadıklarının tespitine, dava sonuçlanıncaya kadar icra takibinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı kötüniyetli hareket ederek müvekkilinin mağduriyetine neden olduğundan %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İhtiyati tedbir talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir müessesesini düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı maddelerinde ve yine 2004 sayılı İİK'nın 72/3 maddesinde ''icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.'' hükmünün bulunduğunu, dava dilekçesinde belirttikleri hususları aynen tekrar ettiklerini, tedbir taleplerinin ve yaklaşık ispatın dayanağı olan bono suretinin Şanlıurfa 3. İcra Müdürlüğünün 2021/6581 esas sayılı dosyasının, Şanlıurfa 2....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17.03.2014 tarihli tedbir kararının incelenmesinde, borçlu hakkında açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine icra müdürü tarafından 31.03.2014 tarihinde tesis edilen işlem ile 17.03.2014 tarih ve 2014/102 E. sayılı tedbir kararı uyarınca takibin durdurulmasına, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmüştür. ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17.03.2014 tarihli tedbir kararında, borçlu aleyhine yeni takip yapılmasına ve ihtiyati haciz kararının uygulanmasına engel bir hüküm bulunmadığından, bu tedbirden sonra yeni takip başlatılması ve ihtiyati haciz kararının uygulanması mümkündür. Her ne kadar, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu icra mahkemesine başvurusunda, "alacaklının talebi ile hakkında uygulanan ihtiyati haciz işlemlerinin, iflasın ertelemesi davasında verilen tedbir ara kararı gereği kaldırılması" taleplerinin reddine ilişkin 12.09.2014 tarihli icra müdürlüğü işleminin ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiştir. İstanbul 3....
Esas sayılı dosyasında borçlu olan davacı tarafından imzaya, borca ve tüm fer'ilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve yersiz olduğunu, dava konusu yapılan senetler borçlu tarafından imzalanarak müvekkiline teslim edildiğini, davacının her ne kadar ihtiyati tedbir kararı talep etmiş olsa da huzurdaki dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğunu, ihtiyati tedbir talebi verilmesine yasal olarak imkan olmadığını, tedbir talebinin reddi gerektiğini beyanla anılan nedenlerle davanın reddini, davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına ve %10 para cezasına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davalı tarafından Bakırköy ..... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde davacıların borçlu olmadığının tespiti ile bonodaki imza ve yazılarının davacılara ait olmadığının tespitine ilişkindir. Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün .......
'in tedbir nafakası davasının reddedildiğini, bu sebeple 02/02/2011 tarihinden itibaren almış olduğu aylık 175,00-TL tedbir nafakasının ortadan kalktığını, bozma sonrası ilama göre; alacaklı ... için 150,00-TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile ... için 100,00-TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verildiğini, alacaklının kendisine yapılan ödemeler için borçlu olduğunu, ancak ilgili taleplerin icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, ret kararının taraflarına tebliğe çıkarılmadığını, bu ret kararını yeni öğrendiklerini belirterek şikayetin kabulünü talep ettiği, mahkemece şikayetçi borçlunun maaşından kesinti yapılmaya devam edildiğinden 15/02/2016 tarihinde işleme muttali olduğunu, 7 günlük yasal süre geçirildikten sonra 20/05/2015 tarihinde mahkemeye başvurduğundan bahisle şikayetin süreden reddine karar verildiği görülmektedir....
Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmü düzenlenmiştir. İİK 72/3 maddesi düzenlemesi dikkate alındığında, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilebilmesi için teminat miktarının alacağın yüzde onbeşinden aşağı olamayacaktır. Mahkemece dosya kapsamına sunulan deliller değerlendirilerek tedbir talebi yönünden yaklaşık ispat kurallarının gerçekleştiği kanaatiyle tedbir kararı vermesinde ve yüzde onbeş oranındaki teminat miktarında usule aykırılık olmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir....
İİK’nun 72’nci maddesinin 2’nci ve 3’üncü fıkralarına göre, “İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.-İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir.” Bu hükümde, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulabileceği, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın takip alacaklısına ödenmemesine karar verilebileceği öngörülmüştür....
vadeli çekleri ve bonoları hakkında ödemeden men yasağı konulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, Korkuteli ......