Eldeki dosyada uyuşmazlığın, davacının 18/07/2019 tarihinde Kuruma intikal eden yurt dışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespiti ile 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanma işlemlerinin bu talebe göre değerlendirilmesi ve borçlanma tahakkukunun 18/07/2019 tarihli talep dilekçesi dikkate alınarak sonuçlandırılmasına yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya yurt dışı borçlanma evrakının tebliği yönünde infaza elverişli olmayan şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ : Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin silinerek yerine “1-...'...
Kanun kapsamında Kuruma yapmış olduğu 31.07.2019 tarihli yurtdışı hizmet borçlanması talebinin geçerli olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği, " gerekçesiyle, "Davacının davasının KABULÜNE, Davacının 31.07.2019 tarihli borçlanma talebinin geçerli olduğunun TESPİTİ ile aksine kurum işleminin İPTALİNE, " şeklinde karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak davanını reddine karar verilmesini talep etmiştir....
BORÇLANMA TALEBİGECİKME ZAMMIPRİM BORCU 4247 S. 17/07/1964 T., 506 S. SSK VE 02/09/1971 T., 147... [ Madde 2 ] "İçtihat Metni" Davacı, 10 yıllık borçlanma talebini ve emeklilik başvurusunu reddeden davalı Kurum işleminin iptali ile faydalanamadığı maaş ve diğer sosyal hakların ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 7.8.1997 tarihli 10 yıla tamamlayıcı borçlanma talebinin geçerli olduğunun ve yapılan ödemelerin borçlanma bedeli karşılığı olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı talebinin kabulüne ilişkin olup, mahkemece; borçlanma bedelinin ödendiği kaydını içeren ödeme bulunmaması nedeni İle davanın reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki 01.12.2006 tarihli yurt dışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili, 01.12.2006 tarihli yurt dışı borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespitini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı Kurum vekili yapılan işlemlerin usul ve kanuna uygun olduğunu berlirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. III....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, 01.01.1961 doğumlu davacının Almanya'da rant sigortasına girdiği 01.01.1978 tarihinin ülkemizde (4/1-a) sigortalılık statüsüne göre sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü, 27.06.2012 tarihli borçlanma başvurusuna göre ödeyeceği primlerin 5510 sayılı Kanun'un (4/1-a) bendi kapsamında geçerli olduğunun tespiti ve başvuru tarihine göre günlük 9,46 TL bedel üzerinden borçlanma hakkı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı tarihinin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun ve borçlanma talebinin geçerli sayılması gerektiğinin tespitine, karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....
Somut olayda, mahkemece davacının 20.12.1996 tarihinde yaptığı askerlik borçlanmasının geçerli olduğunun kabul edilmesi ve manevi tazminat talebinin reddedilmesi doğrudur. Ancak,borçlanılan gün sayısının tesbitinde, 12.07.1993 tarihinde geçerli olan askerlik borçlanması bedeline göre hesaplanan borç tutarının 20.12.1996 tarihinde ödenmesi karşısında, davacının borçlandığı askerlik süresinin tesbitinde borcun ödendiği 20.12.1996 tarihinde geçerli olan borçlanma bedeli üzerinden borçlanılan askerlik süresinin tesbit edilmesi gerekirken, borçlanma bedelinin 20.12.1996 tarihinde ödendiği gözetilmeden 12.07.1993 tarihinde geçerli olan askerlik borçlanma bedeli dikkate alınarak borçlanılan askerlik süresinin tümünün geçerli olduğunun kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
Mahkemece, davacının borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanmaya hakkı olduğunun, sigortalılık başlangıç tarihinin 20/06/1980 tarihi olduğunun, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-(b) bendi uyarınca borçlanmaya hakkı olduğunun, davacının Kuruma başvuru tarihinde geçerli olan günlük prim değeri üzerinden ödeme yapmaya hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belglerden, 20.06.1963 doğumlu davacının 12.01.1981 tarihinden itibaren yurt dışında eylemli çalışmasının bulunduğu, ülkemizde sigortalı tescilinin bulunmadığı, 29.06.2012 tarihinde yurt dışı borçlanma talebinde bulunduğu, 20.12.2000 tarihinde izinle Türk vatandaşlığından çıkan davacının borçlanma talebinin Türk vatandaşı olmadığı gerekçesiyle Kurumca reddedildiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum işleminin iptaliyle, 3201 sayılı Yasa gereğince borçlanma talebinin geçerli olduğuna karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 25/05/2011 tarihli borçlanma talebini reddeden kurum işleminin iptali ile talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranmaksızın davacının Türk Vatandaşlığında geçen çalışma ve ev hanımlığı sürelerini borçlanmaya hakkı olduğu ile borçlanma talebinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurtdışında gerçekleşen çalışma sürelerini 3201 sayılı yasa kapsamında borçlanma hakkı olduğunun tespiti ile borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi....