"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın İptali Davacı, davalı tarafından verildiğini iddia ettiği 15.01.1986 tarihli "borç senedidir" balıklı adi yazılı borç senedine dayalı ilamsız icra takibine davalı tarafından imzaya ve borca itiraz edilmesi nedeniyle itirazın iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur. Davanın, adi borç senedinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin bulunduğu, miras payının devrine, zilyetliğe, tapu iptali ve tescile yönelik bir istekte bulunulmadığının anlaşılmasına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri’ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
a borç verdiğini, borç karşılığında dava konusu icra takibine konu senedi aldığını, bazı icra dosyalarından alacaklı olduğunu, söz konusu icra dosyalarını da tahsil ettiğini bu sebeple maddi gücünün yeterli olup, borç verebilecek maddi imkanlarının olduğunu beyan etmiştir. İncelenmesine ihtiyaç duyulan davalı ...'nin alacaklı olduğu ve tahsil ettiğini beyan ettiği ... 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/ 689, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/722, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/ 3445 ve 2013/2417 sayılı icra dosyalarının aslının ve/veya onaylı örneklerinin dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, katılandan önce borç alıp daha sonra borcu kapatmak için sahte senet düzenleyip katılana verdiği olayda, ayrıntıları ... Genel Kurulunun 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin suçun unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Aralarında yakın akrabalık bağı veya iş ilişkisi bulunmayan kişilerin herhangi bir karşılık olmadan birbirlerine borç para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı ile borç para verdiği şahıs arasında da bu yönde bir bağın veya ilişkinin bulunmadığı, verdiği borç para karşılığında davacının faiz geliri elde ettiği, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir....
e ait hesap üzerinden ... ve ... adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 19.400,00 TL gönderildiğini, 23/10/2017 tarihinde ise davacı tarafın kendi adına olan hesaptan borç açıklamasıyla davalı şirkete 7.300,00 TL gönderildiğini, davacı tarafın bu borç gönderimlerinden alacağı 44.500,00 TL olup davalı şirket borç ödemesini yapmadığı için 44.500,00 TL'nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, İzmir ... İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyasına konu alacakla ilgili olarak, 28/01/2019 tarihinde davacı tarafın ...'a ait hesap üzerinden ... ve ... adına şirkete borç açıklamasıyla davalı şirkete 130.000,00 TL gönderildiğini, yine 03/04/2019 tarihinde davacı taraf ...'...
ın beyanlarına mahkemece itibar edildiği, akrabalar arasındaki bu para alışverişinden dolayı ... bir borcun bulunduğu, bu borç miktarının ise, davalının söz konusu ödeme dekontlar üstünde de birkaç kez aynı ifadeleri yazmış olduğundan da anlaşılacağı üzere, ... bir borç olarak 700.000,00 TL olarak kabul edildiği, bu borç dışında ... tarafından kabul edilmiş başkaca bir borç bulunmadığı, bu borç miktarının ise, davalı tarafından ödenmek suretiyle, davacı tarafa bu belgenin MK 2 nci md uyarınca iyi niyetli olarak verildiğinin anlaşıldığı, davalı tarafın iyi niyetli olduğu anlaşılmakla söz konusu bu belgelerin davacı tarafça da herhangi bir itiraz olmaksızın, ödeme olarak alındığının görüldüğü, aksi taktirde davacı tarafından bu belgeler alınırken ayrıntılı olarak, hangi tarihte ne kadar borç verildiği, davalı tarafından varsa arada yapılan ödemeler ve tarihlerinin ... ... yazılmasını istemesi gerekeceği, bu belgenin veriliş amacının borcun kabul edildiği anlamına gelmediği, davacı alacaklının...
CEVAP: Davalılar vekili; dava konusu senetin müvekkili ...’ın ...’a verdiği borç karşılığında borcun ifası için alınmış bir borç senedi olduğunu, müvekkilinin kuzeni ...'ın ...’un sahibi olan ...’yi tüm borçlarıyla birlikte devir almaya karar verdiğini ve davacı ... ile bu konuda anlaştıklarını, dava konusu senedin ...’ın ...’a elden nakit olarak vermiş olduğu borcun ödenmesine yönelik olarak verilmiş bir borç senedi olduğunu, ...'ın da bu senedi müvekkili ...’a aldığı borç karşılığında borcun ifası için verdiğini, 05.08.2014 tarihli devir sözleşmesinin 2. maddesinin son paragrafında ...’ın ...'...
Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı kanıtlamakla yükümlüdür.Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir. Ancak; davacının ibraz ettiği 49.850,00 TL bedelli havale dekontunda paranın borç olarak gönderildiğine dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davalı davacının kendisine yaptığı havalenin borç ödemesi olduğunu belirttiğine göre, ispat yükü bunun aksini iddia eden davacı taraftadır. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir."...
, açıklama olarak, "Tufan Fidan borç olarak verilen" ibaresinin yazılı olduğu anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü’nün 2022/... e. sayılı icra takibine konu borcun, 18.03.2022 tarihli borç senedi ve ödeme taahhüdü ile kesinleşerek, taraflar arasında ihtilafsız hale geldiğini, ... ... ... nın da borçtan müşterek borçlu, garantör sıfatıyla sorumlu olmayı kabul ettiğini, borç senedi ve ödeme taahhüdünü borçlunun vekilinin imzaladığını, İcra dosya borcundan müşterek borçlu-garantör sıfatıyla sorumlu olmayı kabul eden ... ... ... hakkında icra takibi olmadığından icra baskısının sözkonusu olamayacağını Vaki itirazın, öncelikle borçlu vekili olarak imzalanan borç senedi ve ödeme taahhüdü nedeniyle iptali gerektiğini, borç senedi ve ödeme taahhüdünün, kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliğinde olduğunu, Davalı hazır bulunan vekili aracılığıyla borcu kabul ettiğini, taksitler halinde ödeyeceğini taahhüt ettiğini, davalının isteği ve ödeme taahhüdü doğrultusunda taraflar arasında protokol imzalandığını, icra işlemleri sırasında hazır bulunan borçlu vekilinin ödeme taahhüdüne uygun protokol imzalanmasından...