WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerektiği aksi halde ortağın 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. ve 27. madde hükümlerine uygun şekilde temerrüde düşürülmüş olmayacağı ve ihtarnamenin davacı üye aleyhine sonuç doğurmayacağı, bu şekilde ihtarname ile istenen borç miktarlarının gerçek borç miktarını yansıtmadığının tartışmasız olarak ve kesinleşen ilam ile ortaya çıktığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

    K A R A R Davacı, davalı Kurum tarafından gönderilen borç bildirim belgesinin iptalini istemiştir. Mahkemece; yerinde olmayan davanın reddi ile %40 tutarındaki 2253,39 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının annesinin 11.11.2010 tarihinde vefat ettiği, ancak 01.12.2010-28.02.2012 tarihleri arasında davacının annesi adına yatan yaşlılık aylıklarının çekildiği, bu nedenle davalı Kurum'ca davacı aleyhine icra takibine geçildiği anlaşılmaktadır. Bir hukuksal ilişkinin borç ilişkisi sayılabilmesi için taraflarına ve konusuna ait iki unsura ihtiyaç bulunmaktadır. Bunlar; hukuki ilişkinin alacaklı ve borçludan oluşması, alacaklının ifasını talep yetkisine sahip olduğu, borçlunun ifa yükümlülüğü altına girdiği “edim” şeklinde ifade edilebilir. Alacaklı, borç ilişkisinin aktif süjesidir. Borçlu ise, borç ilişkisinden doğan edimi ifayla yükümlü olan, kendisinden edimin ifası istenen kişidir....

      Dosyanın incelemesinde; davacının, davalıya banka havalesi yoluyla 02/03/2018 tarihinde borç açıklamalı 50.305,00 TL, 09/04/2018 tarihinde borç açıklamalı 15.000,00 TL ve 22/03/2018 tarihinde borç açıklamalı 25.000,00 TL para gönderdiği, davacının bu paraların ödünç olarak gönderildiğini, davalıya karşı borcun ödenmesi için Çaycuma İcra Dairesi'nin 2019/539 sayılı icra takibini başlattığını, borca itiraz üzerine itirazın kaldırılmasının talep edildiği ancak Çaycuma İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08/01/2020 tarih, 2019/66 esas 2020/1 karar sayılı kararı ile, davanın reddine karar verildiğini belirterek borç olarak gönderdiği paranın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istediği, davalının gönderilen paranın aralarında ticari ilişki bulunan üçüncü kişilerin kendisine göndermesi gereken paralar olduğunu ve davacının hesabının kullanıldığını, davacıyla tanışıklığı olmadığını ve kendisine borç para gönderilmediğini belirterek davanın reddini istediği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne...

      .- lirayı borç verdiği ve bu borç para karşılığında defter kayıtlarına göre herhangi bir gelir elde etmediğinin anlaşıldığı, öte yandan saptanan matrahın şirketin defter ve belgelerinin dışında bir incelemeyi gerektirmemesi ve büyük bir kısmının da sermaye artırımı suretiyle elde edilen paranın sermaye artışını karşılayan şirkete borç verilmesinden kaynaklanmış olması karşısında, yükümlü şirkete vergi kaçırma kastı izafe edilemeyeceği sonucuna varıldığı gerekçesiyle vergi aslını aynen onamak, kaçakçılık cezasını kusura çevirmek suretiyle tadilen tasdik eden .... Vergi Mahkemesinin ... gün ve E:...; K:...sayılı kararının; vergi dairesince, vergi zıyaına sebebiyet veren yükümlü şirket adına kaçakçılık cezası kesilmesinde isabetsizlik olmadığı; yükümlü şirketçe ise, olayda örtülü kazancın söz konusu olmadığı, ...Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine verilen borç para karşılığında faiz alınmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir....

        ..., ..., ... yönünden kefalet sebebiyle oluşan borç miktarının da tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, borç verdiği hususu banka dekontlarında yazılı olduğunu, dekontlardaki ''borç'' ifadesiyle ve tanık beyanlarıyla davanın ispatlanmasına rağmen mahkemenin davanın reddine yönelik vermiş olduğu kararın yerinde olmadığından bahisle istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, davalıların murisine borç olarak verilen bedelin iadesine yönelik yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin İİK 67'e dayalı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıların murisini borç olarak icra takibine konu ettiği miktarı verip vermediği, delil olarak sunulan banka dekontlarının borç verme iddiasını ispatlayıp ispatlamadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince dayanak icra dosyası, nüfus kayıtları dayanak banka dekontu, bankadan gelen yazı cevabı dosya arasına alınmış ve tanıklar dinlenilmiştir....

          BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının davacıya borcun tamamını elden ödediğini, aralarındaki aile dostluğuna güvendiği için herhangi bir makbuz almadığını, davacı tarafın hem 50.000,00 TL borç verip, 3.300 TL’sini aldığını iddia ettiğini, hem de 46.700,00 TL olarak belirtilmesi gerekirken 49.017,67 TL üzerinden takip başlatıldığını, bu hususta çelişkiye düştüğünü, borç belirli bir süreliğine verileceğinden borç olarak verilen paranın borç verildiği gün geri alınmasının beklenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu sebeple, davacı tarafın borç verildiği günden itibaren işleyecek faiz talebinin haksız ve yersiz olduğunu, davacı tarafın para gönderme tarihleri 22.09.2015 ve 09.10.2015 tarihleri olduğunu, müvekkili davacıya olan borcunu ödememiş ise davacı tarafça müvekkile ikinci defa borç verilmesinin mantığa ters olduğunu, alacak likit bir alacak olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de usul ve...

          İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;dosyanın incelenmesinden, davacı şirket tarafından, ilişkili olduğu şirkete kullandırılan ve örtülü sermaye olarak değerlendirilen borç nedeniyle elde edilen faiz üzerinden katma değer vergisi tahakkuk ettirilmemesi gerektiği ihtirazı kaydıyla verilen 2020/Haziran dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi üzerine, ihtirazi kaydın kabul edilmemesi sureti ile sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının 194.604,49-TL azaltılmasına (sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarının 5.188.525,92-TL yerine 4.993.921,43-TL olarak belirlenmesi) yönelik işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı, olayda, davacı şirket tarafından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 12/7. maddesi kapsamında örtülü sermaye üzerinden hesap edilen faizin borç alan ve borç veren nezdinde kâr payı sayıldığı, Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1. maddesine göre de kâr paylarının verginin konusuna girmediği...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalılardan ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _K A R A R_ Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Dosya içerisinde borç miktarını gösteren belge ya da cevabi yazıya rastlanamadığından ortaklığın giderilmesi davası açılmasına dayanak borca ilişkin icra dosyasındaki en son borç miktarının ilgili icra müdürlüğünden sorularak verilecek cevabın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 12.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Borçlu ortağın alacaklısı tarafından açılan davalarda birden fazla taşınmaz dava konusu edilmiş ise icra takibine konu borç miktarına göre dava tarihi itibariyle taşınmazlardan borçlu ortağın payına düşecek değerin tespit edilerek borca yetecek kadar (sayıda) taşınmazın ortaklığının giderilmesine karar verilmesi, fazlaya ilişkin istemin reddi gerekir. Dosya içerisinde borç miktarını gösteren belge ya da cevabi yazıya rastlanamadığından ortaklığın giderilmesi davası açılmasına dayanak borca ilişkin icra dosyasındaki en son borç miktarının ilgili icra müdürlüğünden sorularak verilecek cevabın incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 20.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu