Davacı, verdiği borca karşılık davalıdan 16 adet bono aldığını ayrıca davalının kendi imzasını taşıyan 26/12/2013 tarihli yazısında da borcunu kabul etmiş olduğunu, buna dayanarak icra takibi yaptığını belirterek, itirazın iptali talepli bu davayı açmış; davalı, senetlerde “malen” kaydı olduğunu, davacının borç karşılığı senetlerin verildiğini belirtmesiyle senet nedenini talil ettiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiş; mahkeme de davalının savunmasını benimseyerek, yazılı delille ispatlanamayan davanın reddine karar vermiştir. Dosya kapsamı incelendiğinde, icra takibine konu senetler üzerinde “malen” kaydı olduğu görülmekle, davacı borç ilişkisi karşılığında bu senetleri aldığını belirttiğinden, senetlerin ihdas nedenini talil etmiş ve ispat yükünü üzerine almıştır. Ancak davacının delilleri arasında davalı tarafından imzası inkar edilmeyen belge bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yeride değil ise de ; Borçlu vekili, aleyhinde yapılan takipte 19.237,09 TL bakiye borç muhtırası gönderilmesi üzerine icra mahkemesine, borcun ödendiği iddiası ile muhtıranın iptali talebinde bulunmuştur. Alacaklı vekilince bu şikayete karşı sunulan cevap dilekçesinde; muhtıradaki miktarın 6.956,96 TL olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi bildirilmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalının müvekkil ....Tarım Kredi Kooperatifinin ortağı olduğunu, Kooperatifte gerçekleştirilen bir müfettiş kontrolünden sonra bazı senetlerdeki imzaların, ortaklar tarafından kabul edilmediğini, bu nedenle 2192 sayılı ve 17.05.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senedi ile 2238 sayılı ve 02.07.2002 tarihli müşterek müteselsil borç senetlerindeki davalıya ait borç senedindeki imzaların davalıya ait olup olmadığının tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu senetlerle ilgili davacı tarafın bu davanın ikamesinden sonra takibe geçtiklerini ve kendileri tarafından itiraz edildiğini, hukuki yararın bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 17.06.2015 tarihinde davalıya 60.000,00-TL borç göndermesine rağmen söz konusu miktarın geri ödenmediğini, alacağın tahsili için başlattığı takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/5062 esas sayılı dosyasına vâki itirazın iptali ile % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalının üzerine 10.000,00 TL emanet aldığını yazan kartviziti vermek sureti ile kendisinden borç para aldığını ancak ödemediğini ileri sürerek, yaptığı takibe itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, tapu takip işleri ile uğraştığını, alıcı olan davacıdan aldığı kaporayı satıcıya verip satıcıdan ibraname aldığını, alınan paranın borç değil satıcıya verilmek üzere emaneten alınan 10.000,00 TL kaparo miktarı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, kartvizit kapsamında davacının davasını ispat ettiği belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı üç şirketin kurucusu, ortağı ve Müdürü olarak ve ayrıca şahsi faaliyetleri nedeniyle vergi borcu bulunan davalı ... ’in amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla adına kayıtlı iki taşınmazda toplam yirmibir adet bağımsız bölümü 1.5.2006 tarihinde eşi davalı ...’e sattığını belirterek dava konusu tasarrufların iptaline, davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı borçlu ... adına tesciline karar verilmesini talep etmiş; 10.11.2010 tarihli dilekçesi ile dava tarihi itibarıyla takip konusu borç miktarı dava dilekçesinde 2.401.790,50 TL olarak gösterilmiş ise de aslında borç 1.718.160,71...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıya banka havalesi ile 25.000 dolar borç para verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine icra takibi yaptığını, takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacının kendisine olan borcuna karşılık yaptığı ödemeyi ödünç vermiş gibi gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının banka havalesi ile davalıya 25.000 dolar miktarında para gönderdiği ve davalının da bu parayı aldığı ihtilafsızdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2006 yılı içinde borç olmak üzere davalıya elden paralar verdiğini, ayrıca davalının kredi kartı borçlarını da kendisinin ödediğini, davalının borç olarak verdiği paralar ile kredi kartı ödemelerini iade etmediği gibi, icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar teminatının tahsilini istemiştir. Davalı, havalelerin borç ödemesi olarak yapılmadığına dair davacının hiçbir gerekçe ileri sürmediğini, ödemelerin geri ödenmek üzere yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 2/2/2008 tarihli " Tutanaktır " başlıklı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı olarak icra takibi başlattığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 2/2/2008 tarihli tutanakta, borç ikrarının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2/2/2008 gün ve " Tutanaktır " başlıklı belge ile alacaklı olduğundan bahisle, başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı, belgenin borç ikrarını içermediğini savunmuştur....
Dava, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf ödeme savunmasında bulunmuş, mahkemece yapılan ödeme takipte talep edilen miktardan mahsup edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6098 sayılı TBK m. 102/1 gereği kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur. Mahkemece bu durumda, davalının ödemesinin muaccel olmuş 25.12.2010 tarihli faturadan başlamak üzere mahsubu gerekirken, vadesi gelmemiş faturalara mahsup edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....