, müvekkili şirket tarafından SMS ve E-POSTA ile gönderilen faturaları teslim aldığını, SMS ile de hatırlatma ve uyarılar yapılmasına rağmen borcunu ödemediğini, bu nedenler; davamızın kabulüne, davalı-borçlunun takibe, borca, faize faiz oranına ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, itirazın haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/73 Esas KARAR NO : 2021/713 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/03/2020 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı İstanbul Anadolu ---,îcra Dairesinin -------. Sayılı dosyası ile aleyhine yürütülen icra takibi nedeniyle düzenlenen------ ve köttiniyetle itiraz ettiğini, bu haksız ve kötü niyetli itirazında borca ve faize soyut olarak itiraz ettiğini, haksız ve kötüniyetli borçlunun vaki İtirazı hukuken muteber olmayıp iptalinin gerektiğini, davacı-------- başladığım....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, İİK.nun 272. maddesi gereğince gönderilen tahliye emrinin şikayet yolu ile iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 13/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra emrine dayanak belgelerin müvekkiline tebliğ edilmediğini, İİK 58/3.maddedeki düzenlemeye göre icra emrinin iptali gerektiğini, ayrıca borca, imzaya, faize, borcun tüm ferilerine itiraz ile icra emrinin iptali taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yasaya aykırı olarak davanın reddedildiğini söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/3655 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız takibin borca itiraz nedeniyle durduğunu, itirazın alacaklı tarafa tebliğinden itibaren 1 yıllık yasal süre içinde itirazın iptali davası açmaması nedeniyle bu takibin düştüğünü, buna rağmen icra müdürlüğünün düşen takipte alacaklının yetki itirazını kabul etmesi ve gönderme talebi üzerine dosyanın Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesi ve takibe şikayete konu dosyadan devam edilmesinin, İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04/03/2021 tarihli kararı ile verilen yetkisizlik kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talebinde bulunulmaması nedeni ile HMK'nın 20. maddesi uyarınca takibin yapılmamış sayılmasına karar verilmemesinin usule aykırı olduğunu ileri sürmüştür....
Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. Bu durumda, mahkemece, icra takibinin şekline göre; borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmelerinin gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, hukuki sonuç doğurmayacağı nazara alınarak, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, istemin kabulü ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun 62. maddesi uyarınca her türlü borca itirazın İcra Müdürlüğüne yapılması gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir . İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, müvekkilinin talebinin ve başvurma gerekçesinin ödeme emrinin iptaline yönelik olduğunu , ödeme emrinin iptali istenmesine rağmen yerel mahkemenin bu talebi borca itiraz olarak değerlendirmiş olduğunu , davanın borca itiraz değil, şikayet niteliğindeki ödeme emrinin iptali davası olduğunu , İcra Dairesine ait banka adının ve hesap bilgilerinin ödeme emrinde belirtilmemesi halinde bu konudaki şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı eldeki dava ile davalıların murisi tarafından kullanılan kredi taksitlerinin zamanında ödenmemesi ve murisin vefatı nedeniyle davalılar hakkında başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemiş, davalılar ise terekenin borca batık olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, bankalara yazı yazılarak davalıların murisinin ölüm tarihi itibariyle hesap kaydı bulunup bulunmadığı sorulmuş, ayrıca Emniyet Müdürlüğünden murisin taşınır, taşınmaz malvarlığı bulunup bulunmadığının araştırılması istenilmiş ve bankalar ile emniyet müdürlüğündün gelen cevabi yazılar doğrultusunda terekenin borca batık olduğu ve bu halde ödemeden aczin açıkça belli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; terekenin borca batık olup olmadığının tespiti için bankalara yazı yazılması ve emniyet müdürlüğünce yapılan araştırma yeterli değildir....
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede ilgili merciye yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun,sair itirazları ile birlikte yetkiye ve borca itiraz ederek takibin iptali istemi ile süresinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazının reddine, borca itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır....