Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Her ne kadar dava dilekçesinde borca itiraz ile birlikte icra emrinin ve takibin iptali talebinde bulunulmuş ise de; Dairemizce HMK 33.maddesi uyarınca yapılan hukuki nitelendirmede takibin, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi olması nedeniyle dava, borca itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali ve takibin iptali olarak nitelendirilmiştir. Ancak Mahkemece davanın sadece borca itiraz olarak değerlendirilip, inceleme yapıldığı ve hüküm kurulduğu, dava dilekçesinde ileri sürülen ödeme emri ekinde dayanak belgelerin gönderilmediği iddiası ile ödeme emrinin iptali ve takibin iptali taleplerine yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmadığı, bu durumun 6100 sayılı HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olduğu görülmektedir....

ve davalı hakkında takip başlatıldığını, davalı tarafından 17.03.2021 tarihinde usul ve yasaya aykırı, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiğini, davalı/borçlunun itirazlarının tümünün yasal dayanaktan yoksun olup takibi uzatmaya yönelik haksız ve kötüniyetli olduğunu, dava dışı ... hakkında ise borca itirazı üzerine daha önceden ... Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığının ,her iki dosyada aynı borç için başlatılan takibe itirazın iptali taleplerine ilişkin olup işbu dosyanın belirtilen mahkeme dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak borca ve fer’ilere yapmış oldukları itirazlarının iptaline ve takibin devamına, alacağı %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi halinde, itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için, yetkili icra dairesinde mevcut bir takip bulunmalıdır. Dolayısıyla, mahkemenin önce icra dairesinin yetkili olup olmadığını incelemesi, icra dairesinin yetkili olmadığını tesbit etmesi halinde, borcun esasına ilişkin itirazın incelemesine geçilmeksizin takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gözetilerek itirazın iptali davasının da salt bu nedenle reddine karar vermesi gerekmektedir. Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkeme, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyebilir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, sonuca etkili değildir....

      Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 5.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyası------ İş ortalığının tüzel kişiliğinin bulunmaması nedeniyle her iki ortağa karşı icra takibi başlatıldığını,---- Tarafından icra takibine yönelik olarak yetkiye ve borca itirazda bulunulduğunu, --- Tarafından ise borca itirazda bulunulduğunu, itiraz üzerine öncelikle ----- Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ---- ---. Sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece yetkisizlik kararı verildiğini, sürecin uzamaması amacıyla anılan dosyadan gönderme isteminde bulunulmadığını ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, akabinde icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğünce---- dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesine karar verildiğini, ----yetki itirazı bulunmadığından işbu borçlu yönünden gönderme kararı verilmediğini belirterek; ---- Yönünden İstanbul Anadolu ----. İcra Müdürlüğü'nün --- Esas sayılı dosyasına, -------- -----------....

          İtirazın iptali davasının konusunu teşkil eden icra takibinde borçlu, icra dairesinin yetkisine yönelik bir itiraz ileri sürmediğinden, takibin başlatıldığı yer ile itirazın iptali davasına bakan mahkemenin bulunduğu yerin aynı olması gerekmemektedir." açıklamasına yer verilerek, bu uygulama benimsenmiştir. Somut olayda, icra takibi, ... İcra Müdürlüğü'nde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiş olmakla, ... İcra Dairesi'nin yetkisi kesinleşmiştir. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin değildir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/231 Esas KARAR NO : 2021/959 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/03/2021 KARAR TARİHİ : 12/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı-borçlu borca itiraz dilekçesinde; takibe konu borca, faize, tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkil ile davalı borçluya ait www... sitesinden 16.09.2020 tarihinde 2 adet ürün satın aldığını, ancak .... Ambalaj firması bu ürünlere geçen sürede müvekkiline göndermediğini, ürünlerin gelmemesi sebebiyle bedelin iadesi talep edileceği zamanda davalı telefonlara cevap vermediğini, bunun üzerine ürünlerin gelmeyeceği anlaşıldığından 26.10.2020 tarihinde Küçükçekmece .... İcra Müdürlüğünün .......

              Noterliğinin 00463 yevmiye nolu 83.993,00-TL. tutarlı rehin belgesine ilişkin olarak ilamsız icra yoluyla takip başlattığı, borçlu şirket yetkilisinin borca ve rehnin paraya çevrilmesine 07/07/2021 tarihinde itiraz ettiği, 07/07/2021 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Dava, icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. Davacı vekili; 10/01/2022 tarihli dilekçesi ile huzurdaki davada iptali istenen İzmir ..... İcra Dairesinin ....... E. sayılı dosyasındaki borca itirazın, borçlu tarafından 07/01/2022 tarihinde geri alındığını, icra dosyasındaki itiraz borçlu tarafından geri alındığından, huzurdaki davanın konusuz kaldığını, davalı-borçlu dava açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilerek konusu kalmayan davada karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir....

                Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Davalılar vekili savunmalarında murisin pasifinin aktifinden fazla olduğunu ve borca batık olduğunu, bu nedenle mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece ölüm tarihindeki murisin varlığı hususunda bir takım araştırmalar yapılmış ise de terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmiştir....

                  Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir. Davalılar vekili savunmasında; terekenin borca batık olduğunu, mirasın hükmen reddi hükümlerinin uygulanması gerektiğini savunmuş, mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde ise mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir. Terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilebilmesi için; mirasbırakanın ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin belirlenerek, tereke pasifinin aktifinden fazla olması yanında; mirasçıların terekeye sahiplenme anlamına gelecek hukuksal bir işlemde bulunmamış olması da gereklidir....

                    UYAP Entegrasyonu