Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçlunun borca itiraz ve ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.01.2017 tarih ve 2016/422 E. 2017/54 K. sayılı kararı ile borca itirazın süresinde yapılmamış olması nedeniyle takibin iptali talebinin reddine, ihalenin feshi isteminin ise esastan reddine karar verildiği, borçlu tarafından, ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 12.05.2017 tarih ve 2017/807 E. 2017/907 K. sayılı kararı ile takibin iptali, borca itiraz talebinin süreden reddine ilişkin hüküm yönünden istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine, ihalenin feshi talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır....

    Bu nedenle davacı vekili itirazın iptali davasında dava dilekçesinde şirketi taraf göstermemiş, şirket yetkilileri hakkında itirazın iptali davası açılmıştır. Çünkü itirazın iptali davasının görülebilme şartlarından birisi de takibe ve borca itiraz edilmiş olmasıdır. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak karar başlığında şirketin de davalı olarak gösterilip hakkında dava açılmayan şirket yönünden hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında alım satımdan kaynaklanan fatura alacağının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili, Iğdır icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, fatura konusu malların davacıya iade edildiğini belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

        Mahkemece, takip dosyasında icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de itirazın iptali davasına bakmakla görevli (yetkili) mahkeme takibin yapıldığı Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminatın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı Gaziantep 6.İcra Müdürlüğünün 2011/8258 sayılı takip dosyası ile davalılar aleyhinde icra takibinde bulunmuş, davalılar icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiş, sadece borca itiraz etmiştir. Borca itiraz üzerine duran icra takibine karşı, itirazın iptali istemi ile açılan iş bu dava HMK’ndaki genel yetki kuralları uyarınca, davalıların ikametgahı olan yetkili Adana 8.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmıştır....

          Dairelerinde, icra takibine giriştiğini, davalının haksız yere icra takibine itiraz ettiği iddiasıyla itirazın iptali istemine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosya kapsamında davalının süresinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davalıların "...."da ikamet ettiği, eldeki davada da davalının süresinde yetki itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı borçlu, icra takibine itirazı sırasında yetki itirazında bulunmayarak... yetkisini kabul etmiş sayılmakta ise de; bu husus, itirazın iptali davasının görüleceği genel mahkemenin yetkisini de kabul ettiği anlamına gelmez. İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyen davalı borçlunun, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz etmeye hakkı bulunmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince....Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 05/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün ...takip sayılı dosyası olduğunu, bununla da zamanaşımı kesilmek istendiğini, müvekkilinin zamanaşımını kesmek bakımından icra takibi yapmasında kötü niyetli olmadığını, davalıların terekenin borca batıklığı savunmasına itirazları olmadığını, mirası reddeden davalıların borca itirazları olduğunu, Mahkemece bu yönün dikkatten kaçırıldığını, müvekkilinin terekenin borca batıklığı itirazı dışındaki ödeme emrine itirazlarına karşı itirazın iptali davası açması hakkı bulunduğunu, mahkemenin kabulüne göre, davalıların sadece mirası reddetmeleri sebebi ile borçlu sıfatlarının olmadığının tespit etmek olduğunu, tespit hükmü olması ve eda hükmü olmaması sebebiyle davalılar vekiline maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kararının kaldırılması talebi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, itirazın iptali talebine ilişkindir. İnceleme; 6100 sayılı HMK'nın 355....

              Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dosya borca batıklık hususunda hesap bilirkişisine tevdi edilmiş ---- tarihli bilirkişi raporunda özetle; bir kısım belgelerin eksik olduğunu, borca batıklık hesabı yapılabilmesi için bu belgelerin tamamlanması gerektiği rapor edilmiştir. -------- delil avansı yatırması için iki hafta kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içinde gider avansı yatırılmaması halinde mevcut dosya durumuna göre karar verileceğinin ihtarına, ---- şeklinde ihtar yapıldığı, ihtara rağmen davalıların delil avansını yatırmadığı, bu nedenle borca batıklık ek bilirkişi incelemesinin yapılamadığı, bu haliyle davalıların murislerinin borca batıklık iddiasını ispat edemedikleri kanaatine varılmıştır. dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş,---- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının takip talebine bağlı olarak alacağının ---- olduğu şeklinde rapor sunulmuştur....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/773 Esas KARAR NO : 2023/594 DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 03/12/2021 KARAR TARİHİ : 18/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; alacaklı müvekkil ile davalı şirket arasında 21/10/2015, 13/11/2015 ve 22/12/2015 tarihli Faktoring Sözleşmeleri imzalandığını, borçlunun alacağı ödememesi üzerine ... 11 icra müdürlüğü ... esas sayılı dosyasından icra takibine girişildiğini ve davalı tarafından takibe ve borca itiraz edildiğini, müvekkilin alacağının likit olduğunu, bu nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

                  Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                    Mahkemece, davalı borçlunun icra dairesine yaptığı yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin icra dairesinin yetkisi yönünden de durduğu yetki itirazı icra mahkemesinde kaldırılmadan itirazın iptali davası açılamayacağı ve geçerli bir icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu, aleyhindeki icra takibinde hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece, İİK.nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip, yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı takdirde dava koşulları oluşmayacağından davanın reddine, icra dairesinin yetkili olduğu sonucuna varılması durumunda işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu