Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü’ne hitaben 22.06.2011 tarihli itiraz dilekçesiyle borca itiraz konusu olarak “borca ve fer’ilerine yönelik itirazlarının sunulmasıdır”dedikten sonra dilekçenin içeriğinde “dolayısıyla tarafıma tebliğ edilen ödeme emrine, ödeme emrinde belirtilen borca ve fer’ilerine itiraz ediyoruz” demekle borcun tamamına itiraz edildiği gözetilerek işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2010/3544 esas sayılı takip dosyasındaki borca itirazının iptaline, takibin 3.194,60-TL üzerinden devamına, 3.194,60-TL alacağa takip tarihinden itibaren ticari faiz uygulanmasına, ayrıca alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 11/05/2009 tarihli 3.717,00-TL bedelli faturayı takip konusu yapmış, davalının itirazı üzerine itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı davacıya ödemeler yaptığını savunmuştur. Bilirkişi incelemesi sonucu davalının davacıya toplam 4.440,00-TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Ödeme belgelerinde ödemelerin hangi borca yönelik olarak yapıldığı belirtilmemişse, ödemelerin önce muaccel olan borca mahsuben yapıldığının kabulü gerekir (BK. m. 86)....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: takibin ilamsız icra takibi olduğunu, bu nedenle davacının icra mahkemesi nezdinde yapmış olduğu borca itirazın geçersiz olduğunu beyan ederek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; davaya konu takibin ilamsız icra takibi olduğu, bu takip şeklinde borca itirazın icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiği, icra mahkemesi nezdinde yapılan itirazın geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı istinaf dilekçesinde; davalının haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, borcu bulunmadığını, ticari anlaşma yapmak için konuştuğu, ancak anlaşmanın şartlarını yerine getirmeyen Rıfat'ın senedi davalıya verdiğini, davalıyı tanımadığını, çek iptali davası ve soruşturma dosyasının incelenmesi gerektiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Genel haciz yolu ile başlatılan bir takipte, her türlü itirazın İİK'nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

      Birden fazla borcun muaccel olması halinde ise; ödeme, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca, takip yapılmamış ise, vadesi daha önce olan borca mahsup edilir. Öte yandan, itirazın iptali davalarında davadan önce yapıldığı kanıtlanan ödemeler nedeniyle ödenen kısım yönünden dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Mahkemece belirtilen kurallar çerçevesinde somut olay değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Esas sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasının taraflarının aynı olduğu, icra dosyasında borçlu olarak yer alanın dosyamızda davalı konumunda olduğu, dosyamız davacısının alacaklı, olduğu, davalı tarafından süresinde ve geçerli bir şekilde borca dair itiraz dilekçesi sunulduğu, davalının borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine de itiraz ettiği, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu icra Dairesi olduğunu bildirerek borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği görülmüştür. Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiştir. Dava şartlarına ilişkin eksik ve incelenmesi gereken ilk itiraz bulunmadığı anlaşıldıktan sonra tarafların sulh olma imkanı bulunmadığından uyuşmazlık noktaları belirlenip tahkikat aşamasına geçilmiştir. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartıdır....

          E. sayılı dosyasından Genel Haciz Yolu İle İlamsız İcra Takibine başlandığı, ancak borçlu borca itiraz etmiş olup ve hakkındaki takip durmuş olduğunu, bu nedenle borçlunun itirazının iptali için eldeki davayı açmak zorunluluğumuz hasıl olduğunu, davalı hakkında başlatılan ilamsız takip yasa ve sözleşmelere uygun olduğunu, davalı borca itiraz etmekte haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeple Haksız itirazın iptali ile kötü niyetli olarak itiraz etmesi sebebi ile davalı borçlunun %20 Tazminata mahkum edilmesini de talep ettiklerini, davalının takibe itirazı haksız olup, takibin devamı bakımından itirazının iptalini talep etmiş olduğu. Müvekkilinin alacağının tahsilinin teminat altında olmadığının aşikar olduğunu, bu nedenle davalının bütün menkul, gayrimenkul mallarına ve 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır....

            İcra Müdürlüğü'nün --- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça yetkiye, borca ve imzaya itiraz edildiğini, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının yerinde olmadığını, davalının borca yönelik itirazlarının da yerinde olmadığını belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

              DELİL DEĞERLENDİRME VE HUKUKİ GEREKÇE: Dava, tüketilen enerji bedelini ödemediği iddiasıyla başlatılan ilamsız icra takibinde vaki yetkiye ve borca yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. ...33. İcra Dairesi'nden 2022/33125 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı borca ve yetkiye itiraz etmiş icra takibi durmuştur. İtirazın hükümden düşürülmesi için yasal süresi içerisinde bu dava açılmıştır. İtirazın iptali davaları, yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devam etmesini sağlamak amacıyla açılan davalardır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile usul kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İİK’nın 50. maddesi; "(Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının borç ikrarını içeren belgeye dayalı borcunu ödemediğini, yaptığı icra takibinde yetkiye ve borca haksız olarak itiraz ettiğini belirterek haksız itirazın iptali ile %40 oranında inkar tazminatının tahsilini istemiştir. Davalı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı, dosyaya sunulan belgenin sözleşme niteliği olmadığını, ikametgahının ... olduğunu, yetkisizlik nedeniyle ve esas itibariyle de davacıya borcu olmadığı için davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının ...'...

                    UYAP Entegrasyonu