WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde mahkeme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için lüzumlu tedbirleri alır.” hükmü düzenlenmiş olup, şirket ortakları, borca batıklığı mahkemeye bildirmeye yetkili değildirler. Pay sahipleri ancak genel kurulda, borca batıklığın tespitine karşın harekete geçmeyen yönetim kurulu üyelerinin azlini sağlamak üzere talepte bulunabilirler. Dolayısıyla, dava konusu edilen davalı şirketin borca batık olduğunun tespiti talebi yönünden davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından bu talebin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde davalı şirketin borca batık olduğunun tespitine hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Davada ayrıca 12/11/2007 günlü davalı şirketin olağanüstü genel kurulunda alınan şirket sermayesinin 200.000,00 TL'den 6.500.000,00 TL'ye çıkartılmasına ilişkin kararın batıl olduğunun tespiti, olmadığı takdirde iptali istenmiştir....

    Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca itiraz edildiğini, dosyaya konu borca ilişkin olarak Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesinin ... sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, işbu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun ve ek raporun müvekkili şirketin lehine olduğunu, davalının borca itirazında kötü niyetli olduğunu, kaçak enerji kullanımı şeklindeki haksız fiili ile müvekkili şirketi zarara uğratan davalının ödemesi icap eden bedellerin tarife hükümlerine göre tahakkuk eden gecikme zamlı ve KDV’li olarak ödemesi gerektiğini, öncelikle borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3....

      ın mirasının hükmen reddedilmiş sayılmasına, terekesinin borca batık olduğunun tespitine, murisin .... 2009/7706 Esas sayılı icra takibinden dolayı borcu olmadığının tespitine, .... Müdürlüğü'nün 2009/7706 Esas sayılı icra takibinin iptaline, alınması gerekli 11.684,69 TL harçtan peşin alınan 2.540,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.144,54 TL harcın davalıdan tahsiline, davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ..... gereğince hesaplanan 15.463,23 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı tarafça yapılan toplam 3.227,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi, murisin borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir....

        Mahkemece, murisin terekesinin borca batık olup olmadığının araştırılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi " gerekçesiyle mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiş olup mahkemece murisin terekesinin borca batık olup olmadığı konusunda rapor tanzimi için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi 13.10.2014 tarihli raporunda mütevaffa ...'in dava tarihinde öz varlıklar toplamının 10.500,00 TL , güncel borçların toplamının ise 25.434,54 TL olması nedeniyle borca batık durumda olduğunu bildirmiştir. Mahkemece murisin mal varlığının borçlarını karşılayacak durumda olmadığı ve borca batık olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda murisin ölüm tarihi itibariyle borçları ve mal varlıklarının değeri tespit edilmemiş olup ölüm tarihi dikkate alınmadan hesaplama yapılmış olması nedeniyle bilirkişi raporu bu haliyle hüküm kurmaya elverişli değildir....

          Somut olayda, borçlunun başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince; mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, borca itiraz hakkında duruşma açılıp, tarafların beyan ve belgeleri sorularak, borçluya itirazlarını ispat, alacaklıya ise bu hususta savunma hakkı tanınarak, tarafların varsa gösterecekleri deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            İcra Müdürlüğünün 2015/19618 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine takip başlattığı, bu dosyada davalı Lütfi'nin borca, davalı Necmettin'in borca ve yetkiye itiraz ettiği, bunun üzerine takip dosyasının gönderildiği Çaldıran İcra Müdürlüğünün 2016/81 E sayılı dosyasında davalıların borca yeniden itiraz ettikleri, mahkemece davalı Necmettin yönünden davanın kabulüne, davalı Lütfi yönünden davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Van 1. İcra Müdürlüğünde açılan takibin, borçlulardan birinin yetkiye ve borca itirazı üzerine icra dairesinin sehven iki borçlu yönünden de takip dosyasını Çaldıran İcra Dairesine gönderildiğini, ancak davalı Lütfi'nin Çaldıran İcra dairesinin yetkisine itiraz etmeyip yalnız borca itiraz ettiğinden bu borçlu yönünden usulden ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. İtirazın iptali davasının ön şartı, geçerli bir takibin bulunmasıdır. Davaya konu icra takibi Van 1....

            Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bozma ilamında belirtilen şekilde araştırma yapılmış; borçlu ... mirasçıları yönünden mirasın reddine ilişkin talep ve beyanları hadise olarak incelenmiş,yapılan araştırmada murisin adına kayıtlı menkul ve gayrımenkul mala ulaşılamadığı,ayrıca mirasçılardan Sevda ve Dilek'in mirasın reddine ilişkin karar aldıkları, mahkemece yapılan araştırma sonunda da yapılan icra takipleri sonucu terekenin borca batık olduğunun tespit edildiği, TMK'nun 35.maddesine göre ölüm gününde terekenin borca batık olduğu şayi veya sabit olursa mirasın reddedilmiş sayılacağı,bu nedenle mirasçılar yönünden mirasın reddi hükümlerinin uygulanabileceği belirtildiğinden tüm mirasçılar yönünden terekenin borca batık olduğu kabul edilerek mirası reddettikleri kabul edilmiştir....

              Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda bozma ilamında belirtilen şekilde araştırma yapılmış; borçlu ... mirasçıları yönünden mirasın reddine ilişkin talep ve beyanları hadise olarak incelenmiş,yapılan araştırmada murisin adına kayıtlı menkul ve gayrımenkul mala ulaşılamadığı,ayrıca mirasçılardan Sevda ve Dilek'in mirasın reddine ilişkin karar aldıkları, mahkemece yapılan araştırma sonunda da yapılan icra takipleri sonucu terekenin borca batık olduğunun tespit edildiği, TMK'nun 35.maddesine göre ölüm gününde terekenin borca batık olduğu şayi veya sabit olursa mirasın reddedilmiş sayılacağı,bu nedenle mirasçılar yönünden mirasın reddi hükümlerinin uygulanabileceği belirtildiğinden tüm mirasçılar yönünden terekenin borca batık olduğu kabul edilerek mirası reddettikleri kabul edilmiştir....

                Bu durumda terekenin borca batık olduğuna ilişkin bu savunmanın hadise (ön sorun) şeklinde incelenip karara bağlanması gereklidir. Dava konusu somut olayda davalıların murisi olan borçlu İsmail Ceran'ın vefatı davacı banka tarafından mirasın reddini talep etmeyen mirasçılar hakkında takip yapıldığı, takip borçlusu davalıların terekenin borca batık olduğunu ileri sürerek borca itiraz ettikleri ve eldeki davada terekenin borca batık olduğuna yönelik savunmada bulundukları anlaşılmaktadır. Açılmış bir davada ileri sürülen bu savunmanın 6100 sayılı HMK'nın 163. ve devamı maddelerine göre ön sorun şeklinde incelenip karara bağlanması gerekir....

                İcra Hukuk Mahkemesi'nin ...esas, ... karar sayılı ilamıyla itirazın iptali davalarının hukuka aykırı olarak reddedildiğini işbu dosyalarının istinaf aşamasında olup, yargılamanın devam ettiğini, müvekkil şirket hakkında yapılan icra takiplerinin varlığı, şirketin borca batık olduğu durumunu göstermediğini, kaldı ki, müvekkili şirketin de alacaklı onlarca icra takibi bulunduğunu, Türk Ticaret Kanunu'nun sermayenin kaybı, borca batık olma durumu başlıklı 376. maddesindeki çağrı ve bildirim yükümlülüğüne ilişkin 3. fıkrasında; ''şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister....

                  UYAP Entegrasyonu