Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/35205 Esas sayılı takip dosyası ile, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı Kamil Selman aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı borçlu tarafından usulsüz tebligat şikayeti, borca itiraz ve icranın geri bırakılması talepli işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçluya icra ödeme emrinin "Dunaysır Mahallesi 580 Sok. No:90 Kızıltepe/Mardin" adresine çıkartıldığı, tebligatın iadesi üzerine mernis adresi olan yine bu adrese mernis şerhli olarak tebligat çıkartıldığı, tebligatın 06/03/2017 tarihinde TK 21/2 maddesine göre tebliğ edildiği, tebliğ tarihi itibariyle davacının mernis adresinin tebliğ yapılan adres olup tebliğinin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ile borca itiraz niteliğinde olup, istinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı borçlu hakkında Adana 6....
29/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından 30/07/2013 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu gerekçesiyle icra takip dosyasında icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açıldığı, .......
şirkete ödeme emrinin 08/06/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu şirket vekili tarafından 11/06/2012 tarihinde borca ve ferilerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu gerekçesiyle icra takip dosyasında icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı tarafından 10/09/2012 tarihinde itirazın iptali davası açıldığı, Konya 1....
Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. Somut olayda, borçlu vekilinin 27.10.2015 tarihinde takip dosya numarasını da bildirerek icra müdürlüğüne gönderdiği dilekçe ile vekil olarak kaydedilmesini istediği anlaşılmakla, borçlunun takipten en geç bu tarihte haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu 05.11.2015 tarihinde olduğundan, usulsüz tebliğ şikayetinin 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, şikayetin ve dolayısıyla borca itirazın bu gerekçe ile süreden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile süreden reddi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
i aradığını ve çek için onay aldığını” söyleyerek sanığın suçsuz olup ceza alması nedeniyle vicdanen rahatsız olduğunu belirtmesi karşısında; sanığın suç işleme kastının olup olmadığının ve gerçeğin kuşkudan uzak şekilde belirlenebilmesi açısından; 1-Sanığın keşide ettiği çeke dayanarak icra takibi yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa borca veya imzaya itiraz edilip edilmediği ve sanığın benzer şekilde ... adına düzenlediği ve ödenmiş çekler olup olmadığı ilgili bankadan da sorularak araştırılması; lehtar / ... ve çalışanı olduğunu beyan ettiği ...' un, 02.06.2014 havale tarihli dilekçe içeriği de gözetilerek tanık olarak dinlenmeleri, olaya ilişkin bilgi ve görgülerinin tespit edilerek çekin kimden ne için alındığının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; toplanan delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulmuş olması, 2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlular tarafından imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Somut olayda, 15.04.2014 tarihinde tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçluların, takip dayanağı senet aslının icra dosyasına sunulmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz ettiği, ....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, takibe ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve teminat senedi iddiası ile birlikte, borcun ödendiği, borcun bulunmadığı belirtilerek itirazda bulunulmuş, ancak mahkemece, bu istemlerle ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....
Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Somut olayda da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapıldığı görülmekle, İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından haczedilmezlik şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Öte yandan İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2020/1520 Esas sayılı icra takip dosyasında alacaklı davalı Denizbank tarafından, borçlular Tunoğlu Mücevherat San ve Tic. A.ş ile İbrahim Tunoğlu hakkında icra takibi yapıldığı, davacıların takipte taraf sıfatlarının bulunmadığı gibi ipotekli taşınmazların maliki de olmadıkları birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu borca, faize ve ferilerine itiraz etme hakları bulunmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle şikayetin reddine karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; "Şikayetin reddine," karar verildiği görülmüştür....