Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; ''Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir'' hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'nun 25. maddesi hükmüne göre de; hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup; ileri sürülmeyen vakıaları kendiliğinden gözetemez. Eldeki davada, davacı borçlu İİK'nın 16. maddesi kapsamında usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu halde mahkemece davacının borca itiraz ve şikayetlerinin süre aşımından reddine karar verilerek yukarıda belirtilen yasal düzenlemeye aykırı olarak başka bir şeye karar verilmek sureti ile karar verilmesi yerinde değildir....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4445 Esas sayılı dosyasıyla 95.000,00 TL bedelli, 21/02/2009 tanzim, 25/12/2016 ödeme tarihli senede ilişkin 19/09/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmıştır. Davacıya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 28/10/2020 tarihinde tebligat usulsüzlüğü ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça istinafa başvurulmuştur. Davacı borçluya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 28/10/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir....
İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince " Borçlu vekilinin şikayeti mükerrer takip iddiasına dayanmakta olup şekli itibarı ile İİK nun 62 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabi olup bu hali ile borca itiraz netileğindeki bu hususun resen gözetilmesi mümkün olmadığı gibi 7 günlük süreye tabi olup borca itiraz edenin 7 günlük süre geçtikten sonra talepte bulunduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle : İstanbul Anadolu 6....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Afyonkarahisar İcra Dairesi'nin 2016/10384 Esas sayılı takip dosyasıyla borçlu T1 aleyhine başlatılan örnek no 7 genel haciz yoluyla takipte borcu bulunmadığı ve borca itiraz ettiğinden bahisle borca itiraz davası açmış ise de; takibin genel haciz yoluyla takip olduğunu, borca itirazın icra dairesine yönelik yapılması gerektiğini, dava yoluyla borca itiraz etmesi mümkün olmadığından bahisle davacının borca itirazının ve takibe yönelik şikayetinin reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2016/10384 Esas sayılı dosya ile müvekkilinin miras bırakanı Hidayet Durgut aleyhine icra takibi başlatıldığını, mirasçısı sıfatıyla davacı müvekkiline 12.11.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini, müvekkilinin Afyonkarahisar 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/114 ESAS 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi ile müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen açılan takibin kesinleştiğini, bu suretle davalı müvekkiline karşı haciz işlemleri yapıldığını, iş bu icra takibinin tesadüfen 16.04.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, bu itibarla şikayete konu Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyasında borca, faize, fer'ilerine, ödeme emrine ve tüm takip içeriğine itiraz ettiklerini bildirmiş olmakla şikayetlerinin...
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, Müvekkiline usulsüz olarak yapılan tebligatı öğrenme tarihi 27.10.2020 olup, bu tarihin dikkate alınarak dosya kapsamında 28.10.2020 tarihinde yapmış oldukları yetkiye ve borca itirazın icra müdürlüğünün 30.10.2020 tarihli tensip tutanağı ile reddedildiğini belirterek, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü`nün 30.10.2020 tarihli kararının kaldırılmasını, Usulsüz tebligat nedeniyle Ödeme emrinin tebliğine ilişkin tarihin ıttıla tarihi olan 27.10.2020 olarak düzeltilmesine, yasal süresi içerisinde yapmış oldukları itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince: "Davacı dava dilekçesinde, 28/10/2020 tarihinde Bakırköy 11. İcra Müdürlüğüne verilen dilekçesi ile tebligatın usulsüzlüğünün öğrenildiği, tebliğ ıttıla tarihini 27/10/2020 tarihi olarak bildirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayeti, faize-borca itiraz ve ayrıca tahrifat iddiasıyla icra mahkemesine başvurmuş olup, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek faize ve borca itirazı incelenmiş, tahrifat olmadığı da belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir. Bonoların keşide tarihi 10.10.2013 olup, borçlu iki ayrı bonoda vadelerin 30.03.2012 iken 30.03.2014 olarak; 30.02.2012 iken 30.04.2014 olarak değiştirildiğini ileri sürererek tahrifat iddiasında bulumuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, çeke dayanılarak borçlu ... ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun yasal süresi içerisinde borca itirazda bulunmadığını, davanın süre bakımından reddini talep etmiştir. Mahkemece; 19/04/2021 ödeme emri tebliğ tarihine göre davanın 5 günlük yasal süresinin son günü 26/05/2021 tarihinden sonra açıldığı, davacının usulsüz tebligat şikayeti de olmadığı anlaşıldığından, davanın süre aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin reddine, takibin iptali isteminin süre aşımı sebebiyle usulden reddine, borca itirazın reddine karar verilmiştir....