Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/752 esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açtıklarını, davalarının kabul edildiğini, İstinaf ve temyiz incelemeleri neticesinde kararın kesinleşmesi sonrasında dosyadaki teminat mektubunu paraya çevrildiğini, daha sonra davalı-borçlu tarafından icra dosyasında takas talebinde bulunulduğunu, bu talep ile kesinleşmiş alacakları dolayısıyla tahsil edilmiş olan paranın iadesinin talep edildiğini, talep üzerine İcra müdürlüğü tarafından 31.05.2019 tarihinde "Borçlu vekilinin takas mahsup talebi olan 60.000,00TL' nın dosyada tutulmasına " yönünde karar verildiğini, olayda takas mahsup şartlarının oluşmadığını, davalının kesinleşmiş bir alacağının bulunmadığını, icra müdürlüğünün borçlunun takas mahsup talebinin dikkate alamayacağını, kararın dayanaksız, gerekçesiz ve hukuka aykırı olduğunu beyanla İcra Müdürlüğünün "borçlu vekilinin takas mahsup talebi olan 60.000,00- TL dosyada tutulmasına" ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle % 20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP :Davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, davacı kooperatifin ticaret sicil kaydı, davacı kooperatifin ticari defter ve kayıtları, davacı kooperatife ait tüm genel kurul toplantı tutanakları, yıl sonu bilançoları ve ilgili evraklar, 10/06/2019 tarihli bilirkişi raporu, 13/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporu, Ankara .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyası, Mahkememizin ... esas sayılı dava dosyası, 22/02/2020 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı....
talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 14.03.2005 tarihli “Malzeme Alım Sözleşmesi”den kaynaklandığını, sözleşmenin 7/2.maddesi uyarınca malzemenin sevkinde kullanılan paletler için davacıya 7.417.00 YTL tutarlı iade faturası kesildiğini, bu fatura tutarının talep edildiği gibi müvekkilinin cari hesap ekstresine göre davacıdan satın alınan mal karşılığı ödenmeyen bakiyenin 29.023.38 YTL olup, davacının müvekkiline sözleşmenin 7/7.maddesi uyarınca cezai şart borcu olup, bu tutarın cezai şart alacağına mahsup edildiğini, 31.090.80 YTL tutarında cezai şart alacağının davacının talep ettiği tutardan takas ve mahsubu sonucu davacının alacağının bulunmadığını bildirerek davanın31.090.80YTL ‘lik kısmına yönelik takas mahsup talebinin kabulüne, 31.090.80 YTL için davanın takas mahsup hükümleri uygulanarak reddine, bu miktarı aşan kısım yönünden de davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/6536 esas nolu dosyasındaki takibin 43.174,27 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin reddine, ret ve kabule göre, taraflar yararına %40 tazminata hükmedildiği, reddedilen miktara göre hükmedilen %40 tazminatın takibe konulması üzerine takas talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Anılan mahkeme kararı ile takas isteyen için 31.697,22 TL miktarın %40 oranına tekabül eden 12.678,80 TL kötüniyet tazminatı, karşı taraf için ise reddedilen miktar üzerinden %40 oranında inkar tazminatı hükme bağlandığına, bir başka deyişle her iki taraf için de aynı ilamdan doğan alacak söz konusu olduğuna göre, bu alacakların birbiri ile takası mümkün olduğu gibi, ilamın edaya ilişkin olması nedeniyle, alacakların takas edilebilmeleri için kararın kesinleşmesi de gerekmez. O halde mahkemece, takas talebinin yerinde olduğu gözetilerek yapılacak incelemeye göre sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile talebin reddi isabetsizdir....
Ayrıca, davalının davacıya karşı açtığı ve kooperatife yaptığı iş bedeli ile ilgili olan ..... karar sayılı itirazın iptali davasında kooperatiften alacaklı olduğunu, bu davanın sonuçlanması durumunda borcunun kalmayacağı beyanı dikkate alınarak, davacının bu davada takas-mahsup iddiasını ileri sürdüğünün kabulünün gerektiği, bu nedenle o davanın sonucu beklenerek, takas mahsup işlemi kapsamında alacağın varlığı ve miktarı belirlenmelidir. Bu durumda, mahkemece, karar tarihinden sonra yürürlüğe giren anılan yasal düzenleme ve bekletici mesele yapılacak dava dosyasının sonucuna göre takas-mahsup işlemi değerlendirilerek, varsa asıl alacağın miktarı, işlemiş ve işleyecek temerrüt faizi oranı ve miktarı bakımından bilirkişiden denetime elverişli bir rapor alınmak ve sonucuna göre bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir..." denilmiştir....
İcra Dairesi'nce takas mahsup kararı verildiğinden bu kararı etkisiz hale getirecek şekilde karar verilemeyeceği gibi hacizlerin takas mahsup talebinden sonra konulmuş olduğundan takas mahsuba engel olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve takas mahsup yapılamayacağına dair kararın kaldırılmasına karar verilmiş, davalı alacaklı vekilince karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemizce 2020/34 XX 114/1372 K sayılı karar ile, "... icra müdürlüğünden talep edilen takas mahsup istemi üzerine, talebin reddine dair verilen karara karşı şikayet yoluna başvurulması ve karşı tarafın da takas mahsup şartlarının oluşmadığına dair itirazının bulunması karşısında, şikayeti inceleyen mahkemece, mahkemeye yapılan takas mahsup talebi gibi değerlendirme ve yargılama yaparak bir karar vermesi gerekmektedir. Somut olayda, borçlunun takas hakkı, Adana 4....
Her ne kadar iş bu davaya konu uyuşmazlığın rehin sözleşmesi kapsamında alındığı iddia edilen tutarın tahsiline yönelik ödünç para işlemi verilmesinden kaynaklı husus olduğu ve ortada resmi nitelikte noter senetlerinin olduğu anlaşılmakta ise de davalı yanca takas mahsup talebince bulunulduğu ve bu kapsamda taraf ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapılması gerektiği anlaşılmakla hem rehin sözleşmesinin hem de taraf ticari defter ve kayıtlarının birlikte değerlendirilerek davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının takas mahsup talebi karşısında tespit edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arası cari ilişkinin 2015 yılında başladığı, ilişkinin devamında taraflar arasında Bornova 5....
Esas sayılı dosyasında itirazın kısmen iptali ile takibin 6.742,20 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren (%27 oranı aşılmamak üzere) ticari faiz uygulanmasına, fazla istemin reddine, %40 tazminat Talebinin kabulü ile 2.696,88 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karar aleyhine davalı tarafın temyiz kanun yoluna başvurması neticesinde Yargıtay 23. HD'nin 19/09/2018 tarih, 2016/1012 Esas ve 2018/4273 Karar sayılı kararının "1- Dava, taraflar arasındaki imzalanan dağıtım sözleşmesinden kaynaklanan alacağa vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalının aynı sözleşmeden kaynaklı cezai şart talebi ve ayrıca bir kısım dergilerin gönderim sırasında kaybolması nedeniyle uğradığı zararları talep etmesi mahsup niteliğindedir ve yargılamanın her aşamasında itiraz olarak ileri sürülebilir....
Takip borçlusu (davalı) vekili 03.07.2013 tarihinde, borca itirazında; "Takibe konu alacağın tedbir nafakası olup, 27.11.2012-17.06.2013 aylarına ait toplam 7 aylık miktarın 28.000 TL olduğundan, fazlaya ilişkin kısma itiraz ettiğini" belirtmiş ve itirazın devamında "Taraflar arasında görülen İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesinin 2012/698 E.sayılı dosyasında davacının müvekkilden 75.000 TL aldığını kabul ve ikrar ettiğini, takibe konu alacağın bu miktardan mahsup edilmesini" istemiştir. Mahkemece, davalının takas mahsup istemekle birlikte nafakanın tamamına itiraz ettiği kabul edilmiş, ancak taraflar arasında 75.000 TL paranın alınması konusu kesinleşmiş bir belgeye dayalı olmayıp, böyle bir paranın var olup olmadığı, varsa davacı tarafından alınıp alınmadığı yargılama ile ortaya çıkacağı, hukuken bu haliyle takas ve mahsubun istenmesi davacı tarafça kabul edilmediği sürece mümkün görünmediği gerekçesiyle takas ve mahsuba ilişkin talebi reddedilmiştir....