Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, imzaya itirazın, yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içerisindeki itirazında takip konusu çekteki imzasına açıkça itirazda bulunmamıştır. Yargılama sırasında 26.04.2016 tarihli celsede ileri sürdüğü imza itirazı ise İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca yasada öngörülen beş günlük süreden sonra yapıldığından imza itirazı geçerli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazı incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken, imzaya itirazı incelenerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi isabetsizdir....

    İİK'nun 168/.... maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...'a ödeme emrinin ........2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresi ........2015 salı günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra ........2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece İİK'nun 168/.... maddesi gereğince istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir....

      Ancak eldeki davada davacıların aynı zamanda borca yönelik bir takım itirazlarda da bulunduğu görülmektedir. Kambiyo takiplerinde borca yönelik itirazların ileri sürülüş şekli ve ispat usulü İİK 168.madde de düzenlenmiş olup mahkeme yargılamasını söz konusu yasal mevzuat çerçevesi içinde yapacaktır. Öte yandan İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/73 esas sayılı takibin iptaline yönelik dosyasının kesinleştiği görülmektedir. İstinaf yargısının önünde takibin iptaline ilişkin kesinleşmiş bir karar mevcuttur. Her ne kadar borca itirazlar yönünden derdestlik kararı yanlış ise de, ilk davanın kesinleşmesi üzerine artık ikinci davadaki borca itirazlar konusuz kalmakla ve HMK 353/1/b-2 madde bu gibi hallerde istinaf yargısına karar verme yetkisi tanımakla istinaf HMK 355.madde gereği kamu düzeni yönünden kabul edilmeli ve karar ortadan kaldırılmalıdır. Hal böyle olunca hükme yönelik istinaf kamu düzeni yönünden yerindedir....

      Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/48 esas 2020/56 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davacının dava dilekçesi ile; alacaklı vekili tarafından aleyhine yapılan kambiyo senedine mahsus yolla yapılan ödeme emrini 29/05/2019 tarihinde tebliğ aldığını, kambiyo senedinin fotokopisini incelediğinde imzanın kendisine ait olmadığını gördüğünü, imzanın ve borcun kendisine ait olmadığını, Anamur İcra Müdürlüğünce adına 2019/1053 Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, imzaya ve borca itirazının kabulü ile icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, Davalı vekilinin cevap dilekçesi ile; Müvekkili T2 kambiyo senedinden kaynaklı alacağının mevcut olduğunu, alacağın dayanağı olan senedin Anamur İcra Müdürlüğü nün 2019/1053 E sayılı dosyasında takibe konulduğunu, Borçlulardan T1'in borca ve imzaya itiraz ettiğini, bu itirazın hukuka aykırı ve mesnetsiz olduğunu, davacının dava dilekçesindeki imzasıyla senetteki imzasının aynı olduğunu, davacının kötü niyetli olarak imzaya itiraz ettiğini...

      GEREKÇE: Uyuşmazlık; yetkiye , icra takibine (borca) itiraz niteliğinderi. Adana 13. İcra Müdürlüğü 2019/15480 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Yağmur…A.Ş. tarafından borçlular T1 ve T2 aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, ödeme emrinin T1’e 04/12/2019 T2’e ise 20/12/2019 tarihinde tebliğ olunduğu; davanın ise 27/12/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/485 ESAS 2020/273 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/485 Esas 2020/273 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/3927 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibe konulan çekin arkasındaki cirodaki imzanın ve çekteki yazıların müvekkiline ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca itiraz talebine ilişkindir. Mersin 3. İcra Dairesinin 2020/5797 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 Şirketi tarafından borçlu T1 hakkında 02/09/2020 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 117.746,52 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 07/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde 14/09/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Takibe konu 16/12/2019 tarihli 100.000,00 TL bedelli çekin T1 tarafından hamiline olarak keşide edildiği, T2 Şirketi tarafından Mehmet Han Yaramış'a ciro edildiği görülmüştür. Takibe dayanak yapılan çekin kayıtsız şartsız para borcu ikrarını içerdiği ve dolayısıyla kambiyo vasfının bulunduğu görülmektedir....

      Borçlunun icra mahkemesine başvurusunun ödeme iddiasına dayalı olarak borca itiraz niteliğinde olduğu, bu itiraz ile borç kabul edildiğinden takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının değerlendirilmesine yasal imkan bulunmamaktadır. Borçlunun ödeme iddiasına ilişkin olarak Nazlı Baltacı tarafından PTT aracılığıyla yapılan para gönderme işlemlerine ilişkin belgeler delil olarak sunulmuş ise de, bu belgelerde takip dayanağı bonoya atıf bulunmadığından ve alacaklının bu belgelerle 8.000,00 TL'nin elden ödendiğine dair herhangi bir kabulü bulunmadığından borca itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesine başvuruda bono bedelinin tahrif edildiği ileri sürülmediğinden bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülmesine yasal imkan bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Temyiz Sebepleri Borçlu; diğer borçlunun yetki itirazının kabul edilmemesi için kötü niyetle takibe itiraz etmediğini, ödememe protestosuna ilişkin evrak sunulmadığını, keşideci olarak görünen eşi ile böyle bir bono düzenlenmediğini, suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık soruşturmasının bekletici mesele yapılması gerekirken bu hususun göz ardı edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde yetkiye ve borca itiraz ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 50, 168, 169, 169/a-1 ve ilgili madde hükümleri. 3....

        Mahkeme dosya üzerinden yaptığı inceleme sonucunda; takibin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, İİK'nın 171. maddesine göre itiraz süresinin 5 gün olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 21/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise 28/02/2020 tarihinde 5 günlük itiraz süresi dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle süresinde olmayan itirazın reddine karar vermiştir....

        UYAP Entegrasyonu