Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bu süreyi de geçirdiğini belirterek borca konu olan senedin zaman aşımına uğraması sebebiyle takibin iptaline ve yapılan hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Borçlunun ilk derece mahkemesinde ileri sürdüğü itiraz nedenleri doğrultusunda istinaf yasa yoluna başvurduğu anlaşılmaktadır. Bakırköy 4. İcra Müdürlüğünün 2015/2088 Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu aleyhine 3 adet bonoya dayalı olarak 17/05/2015 tarihinde 28.349,67 TL alacağını tahsili amacıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emri 21/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 168 maddesinin 1.fıkrasının 5.bendinde yer alan düzenlemeye göre borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. HMK'nun 33.maddesinde yer alan düzenlemeye göre hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle icra mahkemesine yapılan başvurunun takip tarihi ile ödeme emri tebliğ tarihi arasında takip dayanağı bonolar yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu iddiasına dayanan borca itiraz niteliğindedir....

İcra Dairesinin 2014/1765 esas sayılı dosyasında davacı borçlu Zeynep Atılgan hakkında yapılan takipte zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

Maddesi gereğince borca itiraz, imzaya itiraz ve tahrifat iddialarının beş günlük süre içerisinde getirilmesi gerektiği, ek beyanla zaman aşımına uğradığı konusundaki iddianın beş günlük süreden sonra getirildiği nedenle dinlenemeyeceği, senetteki tahrifat iddiasının da kambiyo vasfına dair inceleme çerçevesinde borcun kısmen kabulü ile eridiği, tüm bu hususlar nazara alındığında mahkemenin borca itiraza yönelik davanın reddine ilişkin sonuç hükmü doğru ise de kambiyo vasfına yönelik keşide tarihinin koçan kısmında oluşunun kambiyo vasfını etkilemediği yönündeki gerekçesi hatalı olup davacının İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen delillerle borca itirazı ispatlayamadığı yönündeki gerekçesinin ise doğru olduğu, bu yöndeki istinaf nedenlerinin yerinde bulunmadığı mahkemenin beş günlük süre içerisinde takip öncesi zaman aşımı iddiasını dile getirmediği nedenle bu hususta karar verilmesinin hatalı olduğu bu hususun beş günlük sürede getirilmediği nedenle dava konusu değil vakıa konusu olduğu...

İcra Müdürlüğünün 2018/11121 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini ve icra takibinin durdurulduğunu, davalının borcunu ödemeyerek itiraz dilekçesinde borcun zaman aşımına uğradığını belirterek borca itiraz ettiğini ancak Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2013/4367 E sayılı dosyası ile icra takibinin başlatılmış olması sebebi ile zaman aşımının kesilmiş olduğunu, davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi sebebi ile Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/535 E sayılı dosyası ile dava açılmış olması sebebi ile zaman aşımının kesildiğini, davalının artırım yapıldığı konusunda beyanının gerçek dışı olduğunu ve bilirkişi incelemesi yapıldığında borçlunun artırım uygulamadığının görüleceğini belirterek itirazın iptaline, icra takibinin devamına, kötü niyetli davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine 28.01.2009, 28.02.2009, 28.03.2009 28.04.2009 vade tarihli bonolara dayanarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile 13.09.2009 tarihinde takip başlatıldığı, dosyanın işlemden kaldırılması sebebiyle 28.12.2012 tarihinde alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, yine alacaklı vekilinin 11.03.2019 tarihinde dosyanın yenilenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmakla, davacı yönünden 28.12.2012 tarihi ile 11.03.2019 tarihleri arasında zaman aşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı, 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu, davalı alacaklı vekilince varsa mahkeme ve istinaf aşamasında zaman aşımını kesen işlemlerin bildirilmediği icra dosyasının icra müdürlüğünce temin edildiği anlaşıldığından bu nedenle davacı yönünden zaman aşımı nedeniyle takibin icrasının geri bırakılmasına karar verilmesi yasaya uygun olmakla, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm...

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının alacağının zaman aşımına uğradığını dava dilekçesinde dava konusu alacağın temelinin 04.08.2008 ve 23.06.2008 tarihli iki adet faturaya dayandığının belirtilmiş olduğunu, bu tarihlerin üzerinden en uzun zaman aşımı süresi olan 10 yıllık süre çoktan geçmiş olmakla zaman aşımı definde bulunduklarını öncelikle davanın zaman aşımı hususunun göz önüne bulundurulmasını ve bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacının bu alacağının detayını ortaya koyması ve kanıtlaması gerekmekte olduğunu bu nedenle icra takibinde asıl alacak olarak belirtilen 9.380 TL ye ve işlemiş sözleşmesel faiz olarak hesaplanmış olan 15.668,35 TL'ye itirazlarını sunmuş olduklarını, Faktoring sözleşmesinin TBK md.20'de belirtilen genel işlemler koşullarına açıkça aykırı olduğunu, dava konusu alacak belirgin olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden davacının %20 icra inkar tazminatı talebinin yerinde olmadığını, dava konusu alacağın öncelikle bilirkişi inceleme...

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/05/2022 NUMARASI : 2022/238 ESAS 2022/372 KARAR DAVA KONUSU : Zaman Aşımı Nedeniyle İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafça Bursa 20....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak genel haciz yoluyla ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesinden sonra, borçlunun, zamanaşımı nedeniyle İİK.'nun 71. ve 33- a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece "dayanak belgenin icra dosyasına sunulmadığı, takibin ilamsız takip olduğu, çeklere ilişkin zaman aşımı sürelerinin uygulanamayacağı" gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanır. Dayanak belge bono niteliğinde olduğu halde, icra müdürü tarafından borçluya genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine mahsus örnek (7) ödeme emri gönderilse dahi zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirlenir....

İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda, bononun keşide tarihi 10/12/2012 olup, takibin kesinleşmesinden sonra takibin zamanaşımına uğradığı iddiası ile itiraz edilmiştir....

UYAP Entegrasyonu