Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/1638 sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını belirttiği bu durumda borçlunun tebligattan en geç 06.02.2019 tarihinde haberdar olduğu halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 24.01.2020 tarihinde şikayette bulunduğu, belirtilerek usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine yine borçlunun borca itirazını yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürmediği anlaşıldığından borca itirazının da süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

İcra Müdürlüğü'nün 2018/5922 esas dosyası hakkında İzmir 4.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/464 esas nolu hükmü ile aynı bonolarla yapılan icra takibinde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ve icra takıbinin iptaline ilişkin karar verildiğinin davalı vekili tarafından cevap dilekçesi ile bildirilerek zamanaşımı itirazında bulunulduğu, Dava, zamanaşımına uğramış bonolara dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir....

    olduğunu belirterek, zaman aşımı sebebiyle icranın geri bırakılmasına, haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Maddesinde borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürecek olursa 33/a. Maddesi hükmü kıyas uygulanır amir hükmü bulunduğunu, bu maddeye göre de zaman aşımının vaki olmadığının ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir, aksi halde icrası istenen ilamın zaman aşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder hükmü bulunduğunu, TTK'nun 749, 750 ve 751. maddelerinde bu hususun etraflıca belirlendiğini, davalının yapmış olduğu takip nedeniyle takibe konu senetlerin 3 yıllık zaman aşımı süresinin kesilmiş ve her işlem sonrası yeniden işlemeye başladığını, davalı tarafın 2001 yılında takip başlattığını, 2008 yılında yenilendiğini, 2021 yılına kadar zaman aşımını kesici herhangi bir işlem yapmadığını, takibe konu bononun zaman aşımına uğradığını, davalı tarafın takibi yenilemesinin zaman aşımına uğrayan bonoyu canlandıramayacağını, bu bonoya dayanarak işlem yapılamayacağını, açıklanan nedenlerle takibin İİK'nun 71/2....

    İcra Müdürlüğünün 2018/33520 esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus yol ile başlatılan icra takibinde ödeme emri tebliğinden sonra dosyada son olarak 20/09/2012 tarihinde işlem yapıldığını bu tarihten sonra dosyanın yenilerek 10/09/2018 tarihine kadar her hangi bir işlem yapılmadığından 3 yıllık zaman aşımı süresini icra dosyasında işlem yapmamak suretiyle geçirmiş olduklarından dosyanın zaman aşımına uğramış olduğundan bahisle zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul 12....

      Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zaman aşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nın 04/11/1998 tarihli 1998/12- 763 esas, 1998/799 karar sayılı kararı). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, senedin tanzim tarihi ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK'nın 661., 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir. TTK'nın 661. maddesi uyarınca bonolar için 3 yıllık zaman aşımı öngörülmüştür. Diğer yandan TTK'nın 662. maddesinde "müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir" hükmüne yer verilmiştir. TTK'nın 730/18. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 663/2. maddesi gereğince zaman aşımı kesilince son işlem tarihinden itibaren, müddeti aynı olan yeni bir zaman aşımı işlemeye başlar....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/10/2022 NUMARASI : 2022/197 ESAS 2022/725 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasını, davalının tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/33418( Eski 2013/17141) Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin müvekkili ile ilişiğinin bulunmadığını, isim benzerliği nedeniyle dosyaya dahil edildiğini, ödeme emri ve yenileme emrinin tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 10/03/2020 tarihinde müvekkilinin evine haciz için gelinmesi nedeniyle haberdar olunduğunu, 2013 yılından şikayet tarihi olan 12/03/2020 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında müvekkiline yönelik olarak zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, borca, imzaya, faize, faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek, ödeme emri ve yenileme emri tebliğ tarihinin 10/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 11....

      Tarafların iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, takibe konu çekin ibraz tarihi itibariyle 6 aylık zaman aşımına tabi olması nedeniyle mahkemenin de gerekçesinde belirtildiği şekilde 6 ayı aşkın süre icra dosyasının birden fazla kez işlemsiz bırakıldığının, tarafların kötü niyetli olup olmamasının eldeki davanın niteliğine göre sonuca etkili olmadığının, zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması nedeniyle davalının tahrifat ve ciro silsilesindeki kopukluğa yönelik iddialarının incelenmesinin gerekmediğinin ve mahkemece bu yönde inceleme yapılmadan hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığının anlaşılmasına göre; ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1...

      UYAP Entegrasyonu