Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - KARAR - Davacılar vekili, müvekkillerinin inşaat ve sağlık sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacılardan... borca batık durumda olduğunu, davacı ...diğer davacı lehine üstlendiği kefalet riski ve tesis ettiği ipotekler nedeniyle borca batık durumda bulunduğunu; bakiye sermaye taahhütlerinin ödenmesi, alacakların tahsili ve faaliyetin sürdürülmesi suretiyle borca batıklıktan kurtulabileceklerini ileri sürerek, iflasın bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, şirketlerin borca batık durumda olduklarını ve sermaye taahhütlerini tam olarak yerine getirmediği, faaliyetlerinden de beklenen geliri elde etmediği gerekçesiyle, her iki şirketin de iflasına dair verilen karar, davacılar vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 02.02.2015 tarih, 2014/3807 E., 2015/485 K. sayılı ilamıyla, davacı ... yönünden onanmış, davacı .......

    ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, miras bırakanın mirasçılarının terekeyi sahiplenecek eylemleri olmadığı, murisin terekesinin borca batık olduğu açıkça belli olduğundan, TMK'nın 605/2. maddesindeki şartlar oluştuğundan, davanın kabulüne, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın miras bırakan ...'ın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir....

      in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, mirasçıların terekeyi sahiplenecek eylemleri olmadığı, murisi terekesinin borca batık olduğunun açıkça belli olduğu, TMK'nın 605/2. maddesindeki şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın hükmen reddedildiğinin tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın muris ...'in ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2 maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

        Mahkemece iflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin borca batık durumda bulunmadığı gerekçesiyle talep reddedilmişse de borca batıklık yönünden yapılan inceleme yetersiz olup, hüküm kurmaya elverişli değildir. Zira borca batıklık yönünden bilirkişi raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve borca batıklığın tespitinde aktifin rayiç değeri gözetilmeden karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. S:K...

          Bilirkişi raporunda, şirketin borca batık olduğu, plansız büyümesi nedeniyle borca batık hale geldiği, giderlerini %50 oranında düşürdüğü, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğu belirtilmiş, ek raporda ise yapılan 450.000. TL sermaye artışının ¼’ünün ödendiği, bakiyesinin ise 2010 yılı sonuna kadar ödeneceğinin taahhüt edildiği, kalan sermaye borcunun 2010 yılı sonuna kadar ödenmesi halinde şirkete düzenli nakit akışı sağlanabileceği ve borca batıklıktan çıkabileceği, borçların tamamını ödeme beklentisinin daha somut ve net bir hâle geldiği belirtilmiştir. Mahkemece, 2010 yılı sonu beklenmeden 26.10.2010 tarihinde şirketin iflâsına karar verilmiştir. Borca batıklık bildirimi üzerine borca batıklığın tespiti ve şirketin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmalıdır. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümü mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez (HUMK.m.275)....

            . - K A R A R - İflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekili, müvekkilinin tarım ilaçları ve fındık ticareti ile uğraştığını, fındık fiyatlarındaki dalgalanmaların neden olduğu bölgesel kriz ile küresel krizin etkilerinden dolayı müvekkili şirketin borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasıyla borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek bir yıl süreyle müvekkilinin iflasının ertelenmesini talep etmiştir....

              Somut olayda, mahkemece rayiç değerlerin tespiti için teknik bilirkişilerden rapor alınmış ise de borca batıklık hesabı yapan ve hükme esas alınan 25.02.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, teknik bilirkişilerin belirlediği rayiçlere yer verilmeden kaydi değerler üzerinden hesaplama yapılarak davacı şirketin borca batık olduğu tespitinde bulunulmuştur.Bu durumda mahkemece,açıklanan usul ve ilkelere uygun olarak davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile bu tespite göre alınacak bilirkişi raporunda davacı şirketin borca batık olmadığının belirlenmesi halinde davanın reddine, borca batıklığın halen devam ettiğinin tespiti halinde ise mülga ancak derdest davalarda uygulanmasına devam edilen İİK'nın 179/b maddesi uyarınca iflas erteleme tedbirlerinden ilk tedbir tarihinden itibaren en fazla 5 yıl süreyle yararlanılabileceği bu kadar süre ile iflas erteleme tedbirlerinden yararlanmasına rağmen borca batıklığı devam eden şirketin iflasına karar verilmesi gerektiği...

                İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin malî durumunun ıslahının mümkün olması hâlinde o şirketin iflâsının önlenmesini sağlayan bir kurumdur. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile malî durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir....

                  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- İflas erteleme isteminin İcra İflas Kanunu’nun 166’ncı maddedeki usule göre ilanı zorunlu olup, mahkemece, ara kararı verilmesine rağmen ilanların yapılmadığı ve iflas ertelemesine ilişkin yerel ve ulusal gazetelerde yapılması gereken ilanların dosya içinde olmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu zorunluluk yerine getirilmeden yargılama yapılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2- İflasın erteleme istemi için; erteleme isteminde bulunan şirketin borca batık durumda olması, mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Erteleme talebi borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün olup olmadığını incelemesi gerekir....

                    Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, ... larının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu