Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir....

    Erteleme talebi TTK.’nun 324/2. maddesine göre borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenlerle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir. Sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması halinde iflasını veya iflasın ertelenmesini düzenleyen İİK’ nun 179. ve TTK’ nun 324. maddelerinde bu istemin ilanına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. İflasın ertelenmesi kurumu erteleme talebinde bulunan şirketin menfaati gözönüne alınarak düzenlenmiş ise de, alacaklıların menfaatleri de şüphesiz korunmalıdır....

      Bunun için davacı şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak bilanço (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı şirket gayrimenkullerinin rayiç değerleri dikkate alındığında borca batıklıktan çıkmış olduğu belirtilmiş davacı vekilide şirketin borca batık olmadığını savunmuştur....

        Mahkemece, dilekçi şirketin borca batık olduğu, iyileştirme projesi olarak sunulan bilgi ve belgelerin hiçbirinin iyileştirme projesi niteliğinde bulunmadığı, sunulan bilgi ve belgelerin ciddi ve inandırıcı olmadığı, gerek mahkemenin gerekse de Yargıtay’ın denetimine elverişli bulunmadığı, bir yıllık tedbir sürecinde olumlu bir gelişme sağlamadığı belirtilerek iflas erteleme talebinin reddiyle iflasa hükmedilmiş, karar dilekçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin malî durumunun ıslahının mümkün olması hâlinde o şirketin iflâsının önlenmesini sağlayan bir kurumdur. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır....

          Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur....

            İİK'nın 178. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. İflas talebi üzerine mahkeme bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Şirketin borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Mahallinde keşif yapılarak, uzman bilirkişi aracılığıyla tespit edilebilen niteliklerine göre kayıtlardaki malvarlığının (örn; araçlar, model ve yaş gibi diğer özelliklerine göre) rayiç tespitinin yapılması mümkündür. Rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir....

              Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ise de: Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından önem arz etmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekmektedir. Hükme esas alınan 02.10.2018 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, adı geçen şirketlerin borca batıklık hesabına, kefaletler dahil edilerek bu şirketlerin borca batık olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Az yukarıda açıklandığı üzere, kefalete konu borcun, kefil olan davacı grup şirketlerin pasifine dahil edilmemesi gerekir....

                . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesine göre uygulanacak tedbirlerle borca batıklıktan kurtulabileceğini, ıslahının mümkün olduğunu belirterek, müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının borca batık olup olmadığı, borca batık olması halinde ise iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bir nitelik taşıyıp taşımadığı konusunda alınan ön rapora göre davacının borca batıklığının saptandığı, daha ayrıntılı bir rapor hazırlanması ve iflas avansının yatırılması için davacıya verilen kesin süre içinde ara kararların gereğinin davacı tarafından yerine getirilmediği, davacının borca batıklığının saptandığı belirtilerek davacının iflasına karar verilmiş, hüküm müdahiller ..., ... ve ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 sayılı TTK'nın m. 377, İİK'nın m.179 vd.). .../... S.2 İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Gerek borca batıklık ve gerek iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı hususunda özel ve teknik bilgi niteliğinde bulunduğundan ve hakimin bunları genel ve mesleki bilgisiyle çözmesi beklenemeyeceğinden HMK’nın 266. maddesinde gösterildiği şekilde bilirkişinin oy ve görüşüne müracaat edilmeli ve bu raporun da hukuka uygunluğunun hakim tarafından denetlenmesi gerekir....

                    Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....

                      UYAP Entegrasyonu