Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - İflasın ertelenmesini talep eden şirket yetkilisi, inşaat alanında faaliyette bulunan şirketin yatırımlarını kredi yoluyla yapması ve global krizin etkisiyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasıyla borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek, şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Fakat anılan tedbir kararları verilmesine rağmen borca batıklığın arttığı, şirketin gerekli iyileşmeyi göstermeyip borca batıklıktan kurtulamadığı, dosyanın Yargıtayda inceleme tarihi itibariyle erteleme tedbirlerinin üzerinden beş yıl geçtiği görülmüştür....

      Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....

        Dava, İİK'nın 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nın 376/3. ve İİK'nın 179. maddeleri uyarınca borca batık hale gelen şirket bunu mahkemeye bildirmek ve iflasını istemek zorundadır. İİK'nın 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. İflas talebi üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak iflas talebinin yerinde olup olmadığı belirlenir. Borca batıklığın tespiti için TTK'nın 376/3. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK'nın 376/3. maddesine göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir....

          İflas erteleme davalarında şirketin borca batık olup olmadığının belirlenmesi en önemli koşul olup, borca batıklık tespitinde kaydi değerler değil satış sırasında gerçekleşecek rayiç değerler esas alınmalı, borca batıklık kesin bir şekilde tespit edilmelidir. Bu durumda hakkında iflas kararı verilen şirketin güncel durumu itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır....

            İflas erteleme davalarında şirketin borca batık olup olmadığının belirlenmesi en önemli koşul olup, borca batıklık tespitinde kaydi değerler değil satış sırasında gerçekleşecek rayiç değerler esas alınmalı, borca batıklık kesin bir şekilde tespit edilmelidir. Bu durumda mahkemece hakkında iflas kararı verilen şirketin güncel durumu itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir....

              -KARAR- İflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekili, toptan ve perakende gıda ticareti ile iştigal eden müvekkili şirketin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasıyla borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek müvekkili şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                Muhalefet Şerhi İflas ertelemeye karar verebilmek için şirketin fevkalade mühletten yararlanmamış olması, borca batık olması ve sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunması gerekir. Borca batıklıktan maksat: Şirketin pasifinin aktifinden fazla olmasıdır. Mahkeme, “borca batıklığı” değerlendirirken bilânçonun dayanağı olan bilgi ve belgeleri değerlendirmeli ve dayanağı olmayan borç ve alacaklar dikkate almamalıdır. Borca batıklık mecburi (İİK m. 179) iflas nedenidir. Borca bataklığın tespitinde kayıtlı değerler değil, “rayiç bedeller” esas alınmalıdır. İflas ertelemeye karar verebilmek için üçüncü koşul ise; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunmasıdır. Yani, iyileştirme projesi, borçlu sermaye şirketinin ya da kooperatif adına iflâsın ertelenmesi talebinde bulunmuş olan kimsenin, mahkemeye “hangi tedbirlere başvurularak, hangi sürede borca batık durumunun sona ereceği” konusunda, ciddi ve inandırıcı bilgi ve belgelere dayalı bir proje sunması gerekir....

                  Yukarıda açıklandığı üzere, borca batıklığın saptanmasında şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların tespit edilerek konusunda uzman bilirkişiler aracılığıyla rayiç (piyasa satış) değerlerinin belirlenmesi gerekir. Borca batıklığın ticari defterler ve mahkeme dosyası içindeki borca batıklık bilançosu üzerinden %25 amortisman düşülerek belirlenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece mahallinde keşif yapılarak, şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların rayiç (piyasa satış) değerleri belirlenerek borca batıklık saptanmalıdır. Müdahiller vekillerinin şirketin borca batık olmadığı yönündeki itirazları da bu çerçevede değerlendirilmeli ve sonucuna göre yargılama yapılarak karar verilmelidir. Bu yönler gözetilmeden şirketin borca batık olduğunun kabulü suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenden dolayı müdahil ......

                    Mahkemenin hükmüne esas aldığı bilirkişi raporunda borca batıklık şirket aktiflerinin rayiç değerleri esas alınarak hazırlanmamıştır. Bu nedenle şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların, atanan yeminli bilirkişi aracılığı ile tespiti gerekli olup, davacının sunduğu rayiç değer listesine itibar edilerek borca batıklığın saptanması doğru görülmemiştir. Mahkemece daha sonra aldırılan bilirkişi raporunda ise şirketin rayiç tablo üzerinden halen borca batık olduğu, ancak 2010 yılı sonunda ödenmesi taahhüt edilen sermaye borcunun tam olarak ödenmesi halinde şirketin borca batıklıktan çıkacağı bildirilmiştir. Bu durumda mevcut bilirkişi raporları ile hüküm kurulamaz....

                      UYAP Entegrasyonu