Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, davacının yasal süre içerisinde müvekkiline yönelik takibe konu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını veya borçlu olmadığını iddia etmediğini, takip dosyasının 26/12/2009 tarihinde işlemden kaldırılmasının borcu ortadan kaldırmadığını, zamanaşımı süresinin kesilmesi sebebiyle BK'nın 125. maddesine göre 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/a ve 71/2. maddeleri uyarınca, icra takibinin kesinleşmesinden sonra alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasıyla icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. Takip dayanağı belge, kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK’nın 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....

İcra takibine konu senedin sahteliği durumunda HUMK’nun 317. ve diğer hallerde İİK’nun 72. maddesinin uygulanma olanağı vardır.Somut olayda bu maddelerde bahsedilen şartların hiç biri bulunmamaktadır. İcranın durdurulmasını talep eden davacıların İİK’nun 32. maddesine göre yapılan ilamlı icra takibine karşı ancak şartları varsa İİK’nun 33. maddesi gereğince icranın geri bırakılmasını talep edebilirler veya HUMK’nun 443/1. maddesi gereğince Yargıtay’dan icranın ertelenmesini ve İİK’nun 36. maddesi gereğince de icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendilerine münasip bir mühlet verilmesini talep edebilirler. Davacıların buna göre HUMK’nun 443/1....

    Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

    Davalı/alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olduğunu, imzaya ve borca itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin davacılara 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı, borca ve imzaya itirazın ve şikayetin konusunun süresiz şikayete tabi davalardan olmadığı, İİK'nın 168/3 maddesinde belirtilen 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerektiği, açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın süreden reddine karar vermiştir....

    bu nedenle imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Menemen İcra Müdürlüğünün 2020/909 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlu Sinan Öztürk aleyhine 60.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibine geçildiği, takibin konusunu borçlu davacı tarafından Sinan Öztürk ismine düzenlenen 03/12/2018 tanzim 03/02/2019 ödeme tarihli senedin oluşturduğu, senedin Sinan Öztürk tarafından T3 cirolandığı, 10 örnek ödeme emrinin 28/08/2020 tarihinde borçlu davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın, yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir....

    Ayhan Sayın tarafından 28/09/2020 tarihinde vekaletname sunulmadan imzaya ve borca itiraz davası açıldığı, dava açıldıktan sonra davacı borçlu vasisi tarafından davayı takip için Av. T4 ve Av. Fatih Beder'e vekaletname verildiği, davacı vasisi T2 tarafından mahkemeye sunulan beyan dilekçesinde vekil olarak Av. T4 ve Av. Fatih Beder'in atandığını, hak kaybı yaşanmaması adına davanın bu vekiller tarafından takip edileceğini belirttiği, Av. Ayhan Sayım tarafından vekaletnamesiz olarak açılan davaya devam ve yapılan işlemlere muvafakat iradesinin olduğunun kabulünün gerektiği, yapılan yargılamada vasi tarafından vesayet makamında husumete izin kararının da alındığı anlaşılmıştır. Borçlunun yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve borca itiraz ettiği mahkemece davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğünün 2013/14700 esas (yeni esas 2020/12947) sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, Trabzon İcra Mahkemesinin 2014/366 esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz ve şikayet davası açtıklarını, davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, 2014/366 Esas sayılı dosya derdest iken icranın geçici olarak durdurulmasına dair herhangi bir karar verilmediğini, takip dosyasında alacaklı tarafından yasal süresi içerisinde takip işlemi yapılmadığını, haciz talebinde bulunulmadığını ve dosyanın takipsiz bırakıldığını, 17/07/2020 tarihli yenileme talebinden önceki dönemde dosyanın işlemsiz bırakıldığını, dosyada zamanaşımını kesecek hiçbir takip işlemi yapılmadığından takibin dayanağı olan bono yönünden kanunda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğunu, 27/04/2017 tarihinde yapılan sorgulama talebinin yenileme talebi bulunmadan ve masraf avansı yatırılmadan yapıldığından zamanaşımını kesmeyeceğini belirterek icra takibinin zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar...

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın kanuni süresinde açıldığını, itiraz konusu takip dosyasına ilişkin ödeme emrinin müvekkiline 11/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK'nın 168/b. maddesi uyarınca kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda borca ve imzaya itiraz süresinin 5 (beş) gün ve 5. gün 16/01/2021 tarihi olduğunu, sürenin sonuncu günü “resmi tatil günü”ne rastlarsa, sürenin “tatili izleyen günde” ve o günün tatil saatinde biteceğini, 16/01/2021 tarihinin hafta sonu resmi tatil gününe (cumartesi) denk gelmiş olması sebebiyle istinaf süresini izleyen ilk mesai günü olan 18/01/2021 tarihinde sona ereceğini, itirazın da 18/01/2021 tarihinde, yani kanuni süresi içinde yapıldığını belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraz ile İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ilişkindir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı borçlu şirket aleyhine davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus icra takibinin başlatıldığı, davacı borçluya örnek no 10 ödeme emrinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının yetkiye, borca ve imzaya itirazına ilişkin iş bu davayı 23/10/2020 tarihinde açtığı, İİK'nun 168/3 maddesi uyarınca her türlü itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde yapılması gerektiğinden bu süreden sonra davacı tarafından açılan davanın süreden reddine ilişkin verilen kararda isabetsizlik bulunmayıp, usulsüz tebligat şikayetinin dava dilekçesinde ileri sürülmediği de dikkate alındığında usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı kanısına varılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu