Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı borçlu tarafından asıl dava ile usulsüz tebliğ şikayeti yapılmış birleşen dava da ise imzaya ve borca itirazlar ile zaman aşımı itirazı ileri sürülmüştür. Tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayet mahkemede her türlü delille ispat edilebileceğinden, duruşma açılmadan, şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınmadan talep hakkında dosya üzerinden karar verilmesi usule aykırıdır (HGK.nun 2003/12- 600 esas 2003/606 karar). Keza davacı borçlunun birleşen davada imzaya, borca ve zaman aşımına ilişkin itirazları şikayet mahiyetinde olmayıp belirtilen hususlar yönünden duruşma açılmadan karar verilemez. HMK'nın 317 maddesine göre cevap dilekçesi verme ve itiraz süresi iki haftadır. Davalı alacaklıya dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Kuşadası İcra Müdürlüğünün 2016/6412 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlu Mesut Konakçı aleyhine toplam 58.026,98 TL alacağın tahsili amacıyla 22/05/2014 düzenleme tarihli, 30/05/2014 vade tarihli 6.500,00 TL bedelli, 30/06/2014 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli, 30/07/2014 vade tarihli 20.000,00 TL bedelli senetlere dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 26/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır....

evine hırsız girdiğini ve hırsızın altı imzalı bu senetleri çalınmış ve üzerilerini doldurmuş olabileceğini, borca da itiraz ettiklerini beyanla imzaya ve borca itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

Alacaklı tarafından davacı-borçlu ve dava dışı borçlular hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine geçildiği ve örnek 7 numaralı ödeme emrinin davacı-borçluya tebliğe çıkartıldığı ancak, 14/04/2008 tarihinde tebliğ edilemeden iade edildiği görülmüştür. İcra dosyasının fiziken ve UYAP'tan yapılan incelemesinde; davacıya, iade edilen tebligat dışında çıkartılmış bir ödeme emri tebligatına rastlanılmamıştır. Dairemizce İcra Müdürlüğüne yazılan yazıya verilen cevapta da aynı yönde bilgi verilmiştir. Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek İİK.nun 71 ve bu maddede atıf yapılan aynı kanunun 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasını talep etmiş, mahkemece, takibe dayanak belgenin çek olduğu, davacıya ödeme emrinin tebliğ edilemediği, başka işlem de yapılmadığı gerekçesi ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....

Ancak; Mahkemece, borçluların takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı ile İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir Öte yandan İİK'nun 169/a-6 maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi gerekir. Zamanaşımı itirazı esasa ilişkin bir itiraz olmadığından, borçlu ve alacaklı yararına tazminata da hükmedilemeyecektir. Bu nedenle alacaklı vekilinin aleyhine hükmedilen tazminata yönelik istinaf istemi yerindedir....

edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 23/01/2015 olarak düzeltilmesine bu kabule göre de yasal sürede yapılan imzaya ve borca itirazın esası incelenerek, senetteki imzanın muteriz borçlu eli ürünü olduğu kanaatini bildiren bilirkişi raporu doğrultusunda imzaya itirazın reddine, borca (faize) itirazın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

    DELİLLER : Çorum İcra Müdürlüğünün 2021/16515 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Davanın kısmen KABULÜNE, Çorum İcra Dairesinin 2021/1651 Esas sayılı dosyasında takibin 1.233,34 TL nafaka aslı alacağı ve 25,38 işlemiş faizi olmak üzere 1.258,72 TL alacak yönünden takibin devamına, arta kalan nafaka ve ferileri yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından; cevap dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; nafaka alacağına istinaden başlatılan ilamlı icra takibinde icranın geri bırakılması talebine ilişkin olup, 2004 sayılı İ.İ.K'nun 33. maddesi uyarınca; "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

    İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına ve icra dosyasından konulan hacizlerin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı icra takip dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bursa 16. İcra Müdürlüğü'nün 2012/1792 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı/ alacaklı tarafından, davacı/borçlu ile diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibinde bulunulduğu, ödeme emrinin davacı/borçluya 02.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....

    Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi olarak nitelendirilmek suretiyle, davanın kabulüne ve icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kabulü ile, icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına, davalı alacaklı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....

    Mahkemece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine, ilama aykırı faiz talep edildiği şikayetinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı yalnızca davacı tarafından itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine yönelik karar bakımından istinaf yoluna başvurulmuştur. Bu nedenle istinaf incelemesi kararın sadece itfa iddiasıyla icranın geri bırakılması isteminin reddine ilişkin kısmına yönelik olarak yapılmıştır. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği düzenlenmiştir....

    UYAP Entegrasyonu