A.Ş.nin sahibi ve yetkilisi olarak kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın süreden reddedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 San. A.Ş ve dava dışı Ömür Şarküteri Ltd. Şti aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı T1 San. A.Ş temsilcisi T2 tarafından yetkiye, borca, imzaya ve faize itiraz ederek iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
Bu durumda alacaklı, takibe konu alacağın İİK'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerden biri ile kanıtlamış, ancak borçlu, borca itirazını aynı nitelikte bir belge ile ispat edememiştir. O halde mahkemece, borçlu ... Dayanıklı Tüketim Malları Dağıtım ve Tic. Ltd. Şti'nin borca itirazının kesin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlulardan ..... Halinde İhlas Finans Kurumu A.Ş. yönünden, alacaklının yetkiye itirazın kaldırılması istemi reddedildiğine göre, borca itirazın kaldırılması isteminin esasının incelenmesi ve reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-borçlu icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz etmiş olup alacaklı 11.09.2009 tarihli dilekçe ile borçlunun borca ve faize yönelik itirazının kaldırılmasını istemeyerek icra dairesinin yetkisiz olduğunu bu tarih itibariyle kabul etmiş olmasına, 1086 sy. HUMK'un 193. (6100 sy. HMK'nın 20.) maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisiz olduğunun kabulünün gerekmesine, 11.09.2009 tarihinden itibaren 10 gün içinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi istenmediğinden davanın ön şart yokluğu reddinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde sayılan kişilerden olduğu olduğu mazbatanın ve üzerindeki şerhin yasada aranılan diğer şartları da taşıdığı görülmekle bu şekilde yapılan tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olup bu nedenle şikayetin reddine , takibin türüne göre borca ve yetkiye itirazın icra müdürlüğüne yapılmasının gerekmesi nedeniyle reddine''karar verildiği görülmüştür....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti : İlk derece mahkemesince, yetkiye ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı borçlu asil tarafından yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunulmuş, gerekli istinaf harçları yatırılmıştır. Davacı borçlu asil istinaf dilekçesinde; senet borçlusunun Kumru ilçesinde ikamet etmekte olup, tebligatın da bu adreste yapıldığını, Kumru İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulünün gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Dava, bonoya dayalı kambiyo takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nun 50. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 447/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun 6. maddesi, "Genel yetkili mahkeme, dava açıldığı tarihte davalı gerçek ve tüzel kişinin yerleşim yeri mahkemesidir....
Bu hükme göre, yetkiye ve borca yönelen itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. İİK'nın 168/5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus takip yolunda yetkiye ve borca itirazların ödeme emri tebliğini müteakip 5 günlük yasal sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Anılan yasal düzenlemeler dikkate alındığında davacı yanın yetkiye ve borca itirazlarının İİK 169/a-1 maddesi hükmünce duruşmalı olarak incelenmesi gerekmekte ise de, davacı borçlulara ödeme emirleri 12/01/2022 tarihinde tebliğ edildiğinden 24/01/2022 tarihinde açılan dava yasal sürede bulunmadığından duruşma açılmamasına ilişkin hususa işaret edilmekle yetinilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebliğ ya da gecikmiş itiraz iddiasında bulunulmadığı hususu da dikkate alındığında davalı vekili istinaf talebinde haklı olup davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1- b/2. Maddesi gereğince kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/03/2019 NUMARASI : 2018/940 ESAS - 2019/281 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı davada İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkilleri aleyhine kambiyo takibi yapıldığını, takipte Ankara İcra Müdürlüğü yetkili olmayıp Çorum İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, ayrıca çekler üzerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını belirterek yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmiş, yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetkili yer olan Çorum İcra Dairesine gönderilmesine, yargılama yapılarak her iki müvekkili yönünden takibin iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi....tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular hakkında başlatılan ve itiraz üzerine duran genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, alacaklının, yetkiye ve borca itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın kabulüne, davalı yanın yetki itirazının reddine, itirazın kaldırılmasına yönelik olarak davanın reddine karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/l-c. maddesi gereğince; hüküm; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini...
Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye davalının itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek ... 35.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine, ödeme emrine, borca, işlemiş faize, uygulanan faiz oranına ve yetkiye haksız olarak itiraz ettiğini bunun üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek icra takibine yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak açılan davaya cevap vermediği anlaşıldı....
. - K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin davalıya mal satıp karşılığında fatura düzenlediğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, yapılan takipte davalının yetkiye ve borca itiraz ettiğini ileri sürerek davalının yetkiye ve borca itirazının iptalini ve inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....