DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 19/10/2022 KARAR TARİHİ : 02/03/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2023 Mahkememize açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle, 19/10/2022 tarihinde müvekkilinin, davalı- borçludan, muhtelif tarih ve numaralı faturalara dayanan cari hesaptan kaynaklı alacağından dolayı tarafından Akyurt İcra Müdürlüğü'nün 2021/394 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalı- borçlu, haksız ve kötüniyetli olarak takibe, takip konusu borca,yetkiye ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, itiraz sonucunda taraflar arasında arabuluculuk görüşmeleri gerçekleşmiş olup anlaşmaya varılamadığını, davalı borçlunun her ne kadar borca ve tüm ferilerine itiraz etse de müvekkilinin davacı firma ile olan ticari ilişkisini inkar etmediğini, bu nedenlerle tarafların ticari defterlerinde yapılacak inceleme ile müvekkilinin davalıdan...
İlk derece mahkemesince; davacının borca, ferilerine ve takibe karşı itirazlarının reddine dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....
Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....
Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....
niyetli olarak borca itiraz edip takibi durdurduğu, arabulucuk kapsamında anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalının ----- dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olan davalının, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacının borca ve faize itiraz ederek takibin iptalini talep ettiği davasında icra dosyası incelendiğinde davacı (borçlu) hakkında ilamsız takip başlatıldığı, İİK 'nın 60.vd.maddeleri gereğince ilamsız takipte borca ve ferilerine itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadirli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/07/2005NUMARASI : 2005/24-90 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Borçlu itirazında, borca ve ferilerine itiraz ettiğinden, borçlunun faize itirazı hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olduğu gibi hükmedilen inkar tazminatının asıl alacak yerine toplam alacak üzerinden hesaplanması da doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
DAVA Borçlu İcra Mahkemesine başvurusunda; takibi 15.02.2020 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin tevziat saatlerinden sonra dönüp dönmeyeceği araştırılmadan okuma yazma bilmeyen eşine tebliğ edildiğini ve usulsüz olduğunu, bononun zaman aşımına uğradığını ileri sürerek şikayetin kabulü ile borca, faize, tüm ferilere ve zaman aşımına yönelik itiraz sebebiyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet ve itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmemiş, cevap dilekçesi sunulmamış ve dosya üzerinden karar verilmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “imzaya ve borca itiraz” isteminden dolayı yapılan inceleme sonunda; İstanbul 9. (İcra) Hukuk Mahkemesince imzaya yönelik itiraz bakımından; İİK'nın 68/a-5 maddesi gereğince itirazın geçici olarak kaldırılmasına, davalı yanın tazminat isteğinin reddine, borca ve ferilerine yönelik itiraz bakımından ise açılan davanın reddine, itiraza uğrayan alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, para cezası isteğinin reddine dair verilen 14.08.2014 tarihli ve 2014/142 E., 2014/849 K. sayılı kararın borçlu tarafından imzaya itiraz yönünden temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 12....
Tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafça çek alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı lehtarın takibe konu çekteki imzaya itiraz ettiği, ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği, hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre takibe konu çekteki keşideci ve birinci ciranta imzasının davacının eli ürünü olduğu, tahrifat iddiasının soyut iddia olarak kaldığı, faize itiraz yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda işlemiş faiz alacağının düzeltildiği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....