Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi Kurulu’nun 10.07.2007 tarihli raporunda şirketin borca batık durumda olmadığı, ancak davacı şirketin yasal yükümlülükleriyle ilgili işlemiş gecikme zammı ve faiz tutarlarının ve banka borçlarına ilişkin takip sürecinde işlemiş faiz ve eklerinin davacı şirketin bilançosuna yansımadığını, 31.07.2007 tarihi itibariyle mevcut şirket aktiflerinin toplam borçları karşılamaktan uzak olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi Kurulu’nun bu raporu borca batıklığın tespiti yönünden net ve açık değildir. Davacı vekili, bilirkişi raporuna borca batıklık ve iyileştirme yönünden itiraz etmiştir. Kayyum Heyeti’nin 21.04.2008 tarihli raporunda, şirketin borca batık durumda olduğu, borç ödeme yönünden şirketin durumunun kötüye gittiği belirtilmiştir. Mahkemece bu durumda ... bir Bilirkişi Kurulu’ndan borca batıklık ve iyileştirme yönünden bilirkişi raporu, kayyum raporu ve bilirkişi raporuna davacının ve alacaklıların itirazı da gözetilerek rapor alınmalı ve sonucuna uygun olarak karar verilmelidir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2019 NUMARASI : 2019/741 ESAS 2019/847 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 2....

    İcra Müdürlüğünün 2017/12376 Esas sayılı dosyasında davacı adına çıkartılan 26/01/2018 tebliğ tarihli ödeme emri tebligatının tebliğ tarihinin iptaline, ödeme emrinin davacıya tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olarak beyan ettiği 29/11/2018 tarihi olarak tesbitine ve kabulüne, davacı tarafın borca itirazının reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; alacaklı ile imzalanan sözleşme nedeni ile çekin kambiyo vasfını kaybettiği iddiasının mahkemece incelenmediğini, ciranta borçlu olan müvekkilinin çek komisyonu ve çek tazminatından sorumlu olmadığını, 1.940,97 TL fazla işlemiş faiz talep edildiğini, takipte avans faizi talep edildiği halde faiz oranın fahiş olduğunu belirterek, mahkemenin borca itirazlarının reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkındaki talepleri doğrultusunda davanın tümünün kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, Tebligat Kanununun 32.maddesi kapsamında usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK.'...

    ispatlaması gerektiğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa takipte istenilen miktarda borcunun olmadığını, farklı farklı alacak miktarlarının hesaplanmış olduğunu, asıl alacağa, işlemiş faiz ve miktarına/oranına, KDV, vekalet ücretine, masrafa itiraz ettiklerini, faize faiz işletilemeyeceğini, işlemiş ve işleyecek akdi ve temerrüt faiz ve oranlarına itiraz ettiklerini, alacaklının takibe koyduğu alacağa uygulanan işlemiş ve işleyecek faiz ve oranlarına itiraz etmelerinden dolayı yasal mevzuata uygun şekilde ödeme emri düzenlenmediğini bu nedenle ödeme emrinin, takibin iptal edilmesi gerektiğini, bu sebeplerle teminatsız olarak veya mahkemece öngörülecek teminat mukabilinde takibin dava sonuna kadar durdurulmasına, işlemiş faize, faiz oranlarına, fer’ilerine, masraflara ve asıl borcun miktarına itirazların kabulüne, ödeme emrinin ve takibin iptali ile yargılama masrafları ve ücret-i vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile hükme esas alınmaya elverişli ve yeterli olduğu kanaatine varılan 15.06.2021 havale günlü bilirkişi raporu uyarınca takibe konu çeklerdeki imzaların davacıya ait olduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davacının icra takibine, imzaya itirazının ve tazminata ilişkin talebinin reddine, borçlunun borca itirazlarına ilişkin İİK'nın 169/a maddesinde öngörülen ve takip hukuku açısından geçerli, yazılı bir belge sunamadığı gibi bu hususlar alacaklı tarafından da kabul edilmediğinden davacının borca itirazının reddine, davacının faiz ve fer'ilerine ilişkin itirazları incelendiğinde; hükme elverişli bilirkişi raporunun denetime elverişli ve uygun olduğu gerekçesiyle raporda belirlendiği üzere talep edilen faiz miktarında 270,94 TL fazlalık bulunduğu anlaşıldığından, ... 10....

      tespit ettiklerini, bu kişi ve muvazaalı işlemler yapan diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve tazminat davası açtıklarını, takibe konu çekin bedelsiz kalan çek olduğunu ve müvekkili şirketin çalışanları korkutulmak suretiyle alınan çek olduğunu, yine aynı şekilde korkutulan çalışanlara protokol imzalattırıldığını, borca itiraz ile birlikte tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/7757 ve 2019/7759 Esas sayılı dosyaları ile kullanılan krediye istinaden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi açıldığını, aynı borca ilişkin Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2019/7760 Esas sayılı dosyası ile aynı kredi borcuna istinaden ilamsız takip yolu ile daha önce takipler yapıldığını, mükerrer ve hukuksuz açılan aynı borca ilişkin ikinci ve üçüncü icra takiplerinin iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2016/7284 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz etmesi sonucunda takibin durduğunu beyanla itirazın 28.600,00 TL üzerinden iptaline, davalı hakkında %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili duruşmada ve bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; müvekkilinin borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, bilirkişinin, raporunda borcun aslına dair itirazları görmezden geldiğini, sözleşmenin varlığını borç için yeterli saydığını, bunun eksik bir değerlendirme olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Esas sayılı dosyasında yapılan takibe yasal süresi içerisinde borca işletilmiş ve işletilecek faize ve oranına, komisyona, hesap ekstresine itiraz edildiğini, akabinde iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacı taraf ile davalı müvekkilinin aralarında Genel Kredi ve teminat sözleşmesi düzenlendiğini, ... ve ...'...

        Davacı taraf her ne kadar ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş ise de; icra takibinin şekline göre İİK'nın 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle davacıların borca, yetkiye yönelik itirazlarının mahkememizce değerlendirilemeyeceği dikkate alınarak davanın reddi gerekmiştir. Davacıların takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olup, icra dairesine bildirilmelidir. Bakiye borç hesabı işlemi sırasında uygulanan faiz oranının takipte kesinleşen faiz oranına ve yasalara aykırılığı ancak icra müdürlüğünce dosya hesabı yapılması halinde borçlu tarafça şikayete konu edilebilecek ve mahkemece denetlenebilecektir (Yargıtay 12.HD:nin 09/02/2016 tarihli, 2015/22410- 2016/3191 E-K sayılı ilamı)....

        UYAP Entegrasyonu