Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan yukarıda anlatıldığı üzere borçlunun icra mahkemesine başvurusu borca itiraz olup, borçlunun borca itiraz nedeni icra mahkemesinin görevinin belirlemede esas alınacak bir unsur değildir. Yine, senedin tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6762 sayılı TTK.nun 690. maddesi yollamasıyla uygulanması gerekli TTK. nun 592. maddesi uyarınca, açık bono düzenlenmesi mümkündür....

Borçlu borcun bir kısmına itiraz etmiş ise (İİK m. 62/4) borçlunun kabul ettiği miktar için takip durmaz. Alacaklı borçlunun kabul ettiği miktar yönünden takibe devam edilmesini, borçlunun mallarının haciz edilmesini talep edebilir. Borçlu takip talebinde asıl alacağa işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz edebilir. Sadece işlemiş faize itiraz etmiş ise asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep edilen faiz oranı üzerinden takibe devam edilir. Borçlu işleyecek faiz oranının takip talebinden itibaren istenen faiz oranı değil de yasal faiz oranı olması gerekçesi ile işleyecek faiz oranına itiraz etmiş ise, bu orana itiraz icra mahkemesince kaldırılmadıkça veya genel mahkemede itiraz iptal edilmedikçe takip talebinden itibaren asıl alacağa borçlunun benimsediği yasal faiz oranından faiz yürütülür. İşleyecek faize itiraz ile faiz oranına itiraz birbirinden farklı itirazlar olup işleyecek faize itirazın içinde faiz oranına da itiraz olduğun söz edilemez....

    hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 6.542,16- TL'nin tahsili amacıyla ilamsız takip yapıldığını, borçluya Örnek No: 7 ödeme emri gönderildiğini, davalı ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ederek takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur İcra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle huzurdaki itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

    Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı ... Boğaz Köprüsü ve...Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş tarafından, borçlu ... ve ... aleyhine 12.244,10 TL asıl alacak, 2.417,38 TL faiz, 435,15 ₺ KDV olmak üzere yekün 15.096,63 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 26.09.2018 tarihinden itibaren %19,50 Ticari faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Tensip zaptı ile taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; ihlalli geçiş yapan araçların Trafik Tescil Kayıtları dosyamıza kazandırılmış, davalı adına kayıtlı araçların OGS/HGS ödeme belgeleri celp edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; itirazın iptali davasının görülmesinin şartlarından biri de usulüne uygun olarak başlatılmış bir icra takibi bulunması ve başlatılan takibe süresi içinde itiraz edilmesidir....

      Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının icra dairesine yönelik itirazının yerinde görülmediği, davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle 27.425,31 TL asıl alacak, 6.507,90 TL işlemiş akti faiz, 328,40 TL %5 BSMV ve 103,92 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 34.362,53 TL alacağının bulunduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı takibe itirazında asıl alacağa itirazının bulunmadığını talep edilen faiz miktarını ve faiz oranını kabul etmediğini bildirmiştir. Kısmı itiraz halinde itiraz edilmeyen kısımla ilgili dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gibi bu kısımla ilgili hüküm de kurulamaz....

        E. sayılı dosyası ile 3688,23 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, davalı borca, faiz ve takibe itiraz ettiğini dilekçesi ile belirttiğini ve davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlu iş bu itiraz dilekçesi ile tüm borca itiraz ettiğini, İcra takibine konu borç, faiz ve ferileri Sözleşmeden kaynaklanmakta olduğunu, davalı taraf söz konusu kredi kullanıldığını ve borcunu ödemediğini, davalı/borçlunun icra dairesine yapmış olduğu itirazı haksız ve dayanaksız olup iptali gerekmekte olduğunu, faiz oranına yapılan itiraz haksız ve mesnetsiz olduğunu, sözleşme ile belirlenen ve kredi hakkında uygulanan faiz oranı yasal olduğunu ve bu takipte de yasal olan faiz talep edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini, kötü niyetli davalı aleyhine %20’ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı borçlu vekilinin, işlemiş ve işleyecek faiz miktarının fahiş olup bu hususun 3095 sayılı Faiz Kanunu'na aykırılık teşkil ettiğini ileri sürerek faize itiraz ettiği; mahkemece, taraflar arasında temerrüt faiz oranının sözleşme ile kararlaştırılmış olup alınan uzman bilirkişi raporuna göre talep edilen faiz miktarında fazlalık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

            Ancak, para borcunun bir kısmı için kefalet, rehin veya benzeri bir teminat verilmişse, yapılan kısmi ödemenin teminatlı olan borca mahsubu istenemez. Bu durumda, kısmi ödemenin teminatsız olan ya da teminatı daha az olan borca mahsubu gerekir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. 6098 sayılı Kanun'un 100. maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir. İcra takibi, ödemeye ihtirazi kayıt konulması irade açıklamasıdır. Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir....

              Ancak, para borcunun bir kısmı için kefalet, rehin veya benzeri bir teminat verilmişse, yapılan kısmi ödemenin teminatlı olan borca mahsubu istenemez. Bu durumda, kısmi ödemenin teminatsız olan ya da teminatı daha az olan borca mahsubu gerekir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. 6098 sayılı Kanun'un 100. maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir. İcra takibi, ödemeye ihtirazi kayıt konulması irade açıklamasıdır. Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir....

                Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davacıya olan borcunu inkar etmediğini sadece temerrüt faizine itiraz ettiğini ve tüm borca itiraz etmiş gibi dava açıldığını, icra dosyasına dilekçe vererek emekli aylığından başka hiçbir sosyal güvencesi olmadığını, davacı bankaya 3.000,00 TL borcunu kabul ettiğini bildirdiğini, borca itiraz etmesinin söz konusu olmadığını, emekli olduğu için ayda 200,00 TL olarak ödemek istediğini belirttiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "...Davanın KISMEN KABULÜ ile, Sakarya 2....

                UYAP Entegrasyonu