Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/894 ESAS 2020/211 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu bono üzerindeki imzaların davacı ile davacı şirketleri temsil ve ilzama yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, davacıların bono alacaklısına herhangi bir borcu yada taahhüdünün bulunmadığını, imzaya, borca, talep edilen faiz oranına, faiz miktarı ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, takipte B.K. 100 Madde uygulamasının yasal koşullarının oluşmadığını, takip dayanağı bonoda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, İİK 50 ve HMK 17....

Takibe konu ipotek, teminat ipoteği niteliğinde olduğundan takip tarihinden sonra talep edilen işleyecek faiz oranına yapılan itiraz, limit aşımı yapıldığı iddiasına dayalı olup, bu konudaki şikayet süresiz olarak yapılacağından mahkemece limit aşımı şikayeti yönünden esastan inceleme yapılarak karar verilmiştir. Somut olayda; şikayetçi borçlu şirkete icra emri 01/10/2018 tarihinde ve ikinci kez de 14/08/2019 tarihinde tebliğ edildiğine göre, borçlunun takipte talep edilen miktar kadar borcu olmadığına dair borca itirazı ve takibe dayanak belgelerin icra emri ekinde tarafına tebliğ edilmediğine yönelik şikayet ve itiraz nedenlerine dayalı olarak 06/09/2019 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, yasal yedi günlük süre geçirildikten sonra yapıldığından mahkemece bu kısımlara yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, esastan inceleme yapılarak borca itiraz ve şikayetin reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun ödeme nedeniyle borca kısmen itiraz ile birlikte faize de itiraz ettiği, mahkemece iddia ispat edilemediğinden davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmayıp kararın belirtilen nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun...

    icra müdürlüğünün kısmen red kararının iptali ile işlemiş faiz yönünden de yasal faiz uygulanmasını talep ettiği; mahkemece, İİK'nun 62. maddesi uyarınca borçlunun yasal faiz uygulanması halinde talep edilebilecek faiz miktarını hesaplayarak itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

      icra müdürlüğünün kısmen red kararının iptali ile işlemiş faiz yönünden de yasal faiz uygulanmasını talep ettiği; mahkemece, İİK'nun 62. maddesi uyarınca borçlunun yasal faiz uygulanması halinde talep edilebilecek faiz miktarını hesaplayarak itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmesi gerektiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        O halde, az yukarıda açıklandığı üzere ilk derece mahkemesinin kat ihtarnamesinin tebliğ edildiğinden bahisle ödeme dışında borca itirazın ileri sürülemeyeceği yönündeki gerekçesi yerinde olmadığı gibi borçlu T3'e gönderilen hesap kat ihtarı ve hesap özeti tebliğ mazbataları şekil ve içerik bakımından denetlenmeden ve usulüne uygun olup olmadığı saptanmadan sırf adresine gönderilmiş olması yeterli kabul edilerek alacağın kesinleştiğinden bahisle itiraz hakkının bulunmadığı sonucuna varılmak suretiyle takipteki taleplerin hesap kat ihtarnamesine uygunluğu da denetlenmeden, borca itiraz usulüne uygun incelenmeden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2018/40883 sayılı dosyası ile aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe konu 22/03/2018 düzenleme 15/05/2018- 15/06/2018- 15/07/2018- 15/08/2018 15/09/2018- 15/10/2018 vadeli sıralı senetlerdeki imzaya, borca ve tüm fer'ilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, itiraz ettiği senetler haricindeki ödeme emrinde mevcut olan diğer senetlerdeki borcunu kabul ettiğini beyanla imzasına itiraz ettiği senetlerden kaynaklanan bedel yönünden takibin kısmen iptaline, % 20 kötüniyet tazminatına, % 10 para cezasına karar verilmesini istemiştir....

        kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından 16.000,00TL bedelin tamamının ödendiğini, senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, ayrıca talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, bu nedenlerle; Tekirdağ İcra Müdürlüğünün 2021/1161 Esas sayılı dosyasından takibe konu senet üzerindeki yazılarak itiraz ettiklerini, takip borcuna fazie ve diğer tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibinin durdurulmasına, dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulmasına, davalı aleyhine %20'den az olamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

        Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “...Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

          UYAP Entegrasyonu