Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 07/12/2020 tarih 2020/2820 esas 2020/10207sayılı ilamı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonucunda, DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İskenderun İcra Dairesi'nin ödeme emri tebliğ edilen 2017/21730 esas sayılı takip dosyasından dolayı müvekilinin borcunun olmadığını, alacaklı tarafından yapılan takibin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığını, senette yazılı yetki sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, ayrıca işlemiş ve işleyecek faizde hesaplanan yıllık % 6 Amerikan doları Merkez Bankası azami faiz oranının iş bu takipte yasal olarak uygulanması gereken faiz oranı olmadığını, ayrıca işlemiş ve işleyecek faizde yapılan hesaplamanın ve oranın İcra İflas Kanunu madde 58'e aykırı olduğunu, işlemiş faizin hangi tarih itibariyle başlayacağının ödeme emrinde açıkça yazmadığını, bu nedenlerle borca, yetkiye ve faiz oranlarına itiraz ettiğini belirterek, itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

yazılı olan borcun tamamına, ferilerine, faiz miktarına, faiz türüne, senet altındaki imzaya itiraz ettiklerini, takibe dayanak senedin aslının dosyaya ibraz edilmediğini, bu sebeple; şikayetlerinin ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra mahkemesi dar ve sınırlı yetkili mahkemedir. Tanık dinlenemez ve yemin deliline de dayanılamaz. Bu hale göre davacının borca itirazı yerinde değildir.Mahkemece faize ilişkin şikayetin değerlendirilmesine esas olmak üzere istenebilecek faiz hesabı için dosya resen seçilen Hesap bilirkişisi Bilal Güneş'e tevdi edilerek itiraz konusunda rapor alınmış (İstinaf Bozma kararı öncesinde), bilirkişi dosyamıza verdiği ve dosya içeriğine uygun hüküm kurmaya yeterli görülen 27.11.2017 tarihli raporunda sonuç olarak talep edilebilecek toplam faiz miktarının 3.059,18 TL olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Bu haliyle incelenen takip talebinde istenilen faiz miktarının 3.114,25 TL olduğu görülmüş bu haliyle davacının faize yönelik itirazı yerinde görülmüştür. Açıklanan gerekçelerle davacının imzaya ve borca itirazının reddine, faize itirazının ise kabulüne karar verilmiştir. İstinaf başvuru dilekçesinde özetle: Elazığ 1....

İcra Müdürlüğü’nün 2013/9165 esas sayılı dosyasıyla 27.06.2013 tarihinde girişilen ilamsız icra takibine yapılan itiraz ile takibin durdurulduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25.06.2014 tarihli dilekçesinde, takipte borca itiraz etmeyen borçlular ..., ... ve KAR Mühendislik A.Ş.'nin HMK m. 124/3-4 doğrultusunda taraf değişikliği yoluyla taraf olmaktan çıkarılarak davaya yalnızca borca itiraz eden davalılar ... ve ...'a karşı devam edilmesini istemiştir. Davalı ..., asıl borçlu KAR Mühendislik A.Ş.'nin Ankara 11....

    İlk derece mahkemesince yapılan ilk yargılamada sadece imzaya itiraz hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi nedeniyle, Dairemizin 2019/2245 E., 202/593 K. sayılı, 04/03/2020 tarihli kararı ile davacı vekilinin dava dilekçesinde, imzaya itiraz yanında, senedin para biriminde tahrifat yapıldığı, borcun ödendiği ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları ile borca itiraz ettiği, ancak kararın gerekçesinde borca itiraz istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, mahkemece yeniden yapılan yargılamada, davacının borcun ödendiğine ilişkin borca itiraz sebebi değerlendirilmiş, ancak yine senedin para biriminde tahrifat yapıldığı ve faiz oranının fahiş olduğu iddiaları hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır....

    Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....

    Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkili yönünden temerrüt koşullarının oluşmadığını, itirazın konusunun alacağa işletilecek faiz miktarı ve başlangıç tarihi olduğunu, takip kesinleşmese de takibe konu edilen faiz oranı ve miktarının haksız olduğunun ispatlanmasında müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru, taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte işlemiş faize yönelik itirazdır. Takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde rehin hakkına, takibe, borca, faize ve faiz oranlarına itiraz ettiği, takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    SAVUNMA: Davalı vekili; cevap dilekçesinde, alacaklı görünen tarafa böyle bir borcun bulunmadığı belirtilerek, asıl borca ve takibin tüm fer'ilerine en geniş anlamda itiraz edilerek, takibin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.-----.İcra Müdürlüğünün ------sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik------ nolu kredi için 8.050,61 TL asıl alacak, 397,48 TL akdi faiz, 819,90 TL işlemiş faiz, 41,00 TL vergi olmak üzere 9.308,99 TL ile .----- nolu kredi için 1.015,86 TL asıl alacak, 197,31 TL akdi faiz, 101,01 TL temerrüt faizi, 5,35 TL vergi, 65,24 TL masraf olmak üzere 1.390,77 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

      Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçludan asıl alacak, işlemiş faiz ve masraf olarak toplamda 156.390,59 TL alacağın tahsili talebinde bulunulduğu, davalı borçlu tarafından süresi içerisinde sunulan dilekçe ile ödeme emrine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği ve takibin davalı borçlu yönünden durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi ve belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davalılarca İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz edilirken yetkili İcra Müdürlüğü gösterilmediğinden usulünce yapılmayan yetki itirazları yerinde görülmemiştir....

        Davalılar vekili, icra takibine kısmi olarak itiraz ettiklerini ancak davacının talebin tümüne ve borcun aslına itiraz edilmiş gibi işlem yaparak dava açtıklarını, borcun esasına itiraz edilmediğini, itirazın faiz oranına, faiz hesabına ve diğer ferilerine ilişkin olduğunu, talep edilen yıllık %90 oranındaki temerrüt faizinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu