Diğer taraftan İİK' nın 33/a maddesine göre verilecek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararına nazaran takibin açılmamış sayılması yönündeki karar davacı yararına olup davacının istinaf başvurusunda hukuki yararı da yoktur. Açıklanan nedenlerle; ilk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının ve davalının istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
E. sayılı icra takibinin takip sonrası zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda 28.02.2017 gün ......
E. sayılı icra takibinin takip sonrası zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda 28.02.2017 gün ......
E. sayılı icra takibinin takip sonrası zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması talebi ile dava açıldığı, yargılama sonunda 28.02.2017 gün ......
Esas sayılı dosyasında en son olarak 23/03/2018 tarihinde icra işlemi yapılmış ve bu tarihten sonra aradan 3 yıllık zamanaşımı süresi geçmesinden sonra dava tarihine kadar çok uzun bir süre dosya işlemsiz bırakılmıştır. takip dosyasında da 3 yılı çok fazla aşan bir süre dosya takipsiz bırakılmıştır. Bu sebeple davacı ... hakkında 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur.Bu sebeple müvekkil hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekmektedir. -... 34.İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında ... açısından zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle davacı hakkında açılan icra takibinin geri bırakılmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini..."...
. - 2013/39756 K. sayılı ilamı ile; "...Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımının oluştuğunu iddia ederek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabul edilerek İİK'nun 71/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f. maddesinde (6762 Sayılı TTK'nun 688. maddesi), bononun düzenleme yeri unsurunu ihtiva etmesi gerektiği belirtilmiştir. Anılan Kanun'un 777/1. maddesinde, 776. maddede gösterilen unsurları ihtiva etmeyen bononun kambiyo vasfında olmayacağı, aynı maddenin üçüncü fıkrasında ise, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yerin, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılacağı öngörülmüştür....
Alacaklının yedi gün içinde dava açmaması ya da açıp da davanın reddi halinde ise, icranın geri bırakılması kararı, takibin iptaline ilişkin sonuçları doğurur. Bir diğer anlatımla dosyada mevcut hacizler kalkar. Anılan süreç tamamlanmadan, salt icranın geri bırakılması kararının kesinleşmesi ile birlikte hacizlerin de kaldırılmasına karar verilemez. Bu nedenle davacının hacizlerin kaldırılması talebinin reddine" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 11....
O halde takibe konu kambiyo vasfını taşıyan bono ile ilgili olarak mahkemenin de kabulünde olduğu üzere alacaklı tarafından zamanaşımını kesen işlemlerin yapıldığı ve mülga 6762 Sayılı 661/1. maddesinde öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığından, mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, olayda uygulama yeri bulunmayan Borçlar Kanunu gereği 10 yıllık zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluşması halinde takibin şekline göre İİK'nun 170/b maddesi göndermesi ile olayda uygulanması gerekli aynı yasanın 71/2 ve 33/a-1. maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilir. Mahkemece yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılması yerine, takibin iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir....
DAVA KONUSU : İcranın Geri Bırakılması KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı taraf vekillerince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine kapatılan Trabzon 2. İcra Müdürlüğünün 2013/5005 Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesinden sonra 3 yıllık süre zarfında zamanaşımını keser nitelikle işlem yapılmadığını ileri sürerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, takip konusu alacağın, ilamın karar tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra takibe konulduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiş mahkemece, zamanaşımı süresinin başlangıcının kesinleşme tarihi olması gerektiği dayanak ilamda kesinleşme şerhinin olmadığı, kesinleşmiş olsa dahi kararın kesinleştiğinin davalı alacaklıya tebliğ edilmediği ve buna ilişkin bir iddianın dahi olmadığını belirterek, İİK’nun 33/a maddesindeki icranın geri bırakılması şartların oluşmadığı gerekçesi...