İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacıların zamanaşımı şikayetinin kabulü ile İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2015/3645 Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte İİK'nın 71/2 maddesi delaletiyle aynı yasanın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrarla, davanın süresinde olmadığını ve kötüniyetli olarak açıldığını, yerel mahkeme tarafından yanlış değerlendirme ile sanki takip süresinde açılmamış gibi, yanlış bir gerekçe ile şikayetin kabulüne karar verildiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/son maddesi göndermesi ile İİK'nın 33/a maddesi uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
İlâmlı icrada itiraz “İtfa”, “imhal”, “zamanaşımı” ile sınırlı olup, yasada bir başka nedenle ilâmlı takibe itiraz edilebileceğine ilişkin düzenleme bulunmamaktadır. Murisin ilâma bağlanmış bir borcu için takip yapıldığında daha önce mirasın reddi kararı almış kişi, kendisine karşı yapılan takip işlemlerinin iptalini ancak şikâyet yolu ile ileri sürebilir. Borçluların bu husustaki başvurusu şikayet niteliğinde olup İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz olarak ileri sürülebilir. Mirasın reddi ilâmı ile hakkındaki takip işlemlerinin iptalini isteyen şahsın başvurusu borca itiraz olarak nitelendirilmeyeceğinden ve İİK’nun 16/2 maddesi gereği süreyle sınırlandırılamayacağından, ilamlı icra takibinde mirasçıların mirasın reddi nedeniyle takibin iptali talebi süresiz şikayet olarak değerlendirilmelidir....
Bu durumda davacı borçlu hakkında takip dosyasında 06/06/2018 tarihinden dava tarihine kadar alacağın tahsiline yönelik hiçbir işlem yapılmadığı ve davacı borçlu hakkında üç yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kabulü ile icra dosyasında zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca Torbalı İcra Hukuk Mahkemesinin 28/12/2021 tarih, 2021/210 Esas ve 2021/255 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a) Davanın KABULÜ ile; Torbalı 2....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/24726 esas sayılı dosyaları ile takibe konu yapıldığını,davalının İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açtığını, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararının alındığını, bunun üzerine müvekkillerim tarafından temel ilişkiye dayanarak ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/4390 ve 2013/4389 esas sayılı dosyalarıyla icra takibine geçtiklerini, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini ve takiplerin durduğunu belirterek davalının icra takiplerine yaptığı itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.Taraflar arasında uyuşmazlık kambiyo senetlerinden kaynaklanmayıp temel ilişki sözleşme ilişkisi olduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece davacı ve borçlu şirektin farklı şirketler olduğu, aralarında hukuki ve fiili bir irtibatın bulunmadığı, ödeme emrinin haciz adresinden farklı bir yerde tebliğ edilidiği, davacı tanıklarının beyanlarının davayı doğrular nitelikte olduğu İstanbul 11.İcra Hukuk Mahkemesininin 28.10.2010 gün ve 2010/1544-2119 sayılı ilamı ile dava konusu takibin İİK'nun 71.ve 33/a maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verildiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına davacının tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili ile davacı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. İstihkak davası devam ederken İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.10.2010 gün, 2010/1544-219 sayılı kararı ile İİK’nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararı verilmiştir....
Belirtilen nedenlerle davacı yönünden takibin kesinleşmesi öncesinde üç yıllık zamanaşımının dolduğuna kanaat getirilmiş ve davacı yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "2004 sayılı İİK'nın 71/2. Maddesi delaletiyle İİK'nın 33a. maddesi gereğince (zamanaşımına ilişkin) itirazın kabulü ile İstanbul 16. İcra Dairesinin 2017/27551 Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan takipte davacı takip borçlusu yönünden icranın geri bırakılmasına" karar verildiği görülmüştür....
Hakimin Türk Hukukunu re'sen uygulaması ve de hukuki tasvibin hakime ait olması ilkeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davanın zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkin olduğu tespiti yapılmıştır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" denilmektedir. Çek hakkında zaman aşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağından çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zaman aşımı süresinin nazara alınması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 27/05/2013 tarih, 2013/11232 Esas - 2013/19468 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımının oluştuğunu iddia ederek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin kabul edilerek İİK'nun 71/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 Sayılı TTK'nun 776/f. maddesinde (6762 Sayılı TTK'nun...
Bu bağlamda yukarıda belirtilen nitelikte olmayan istihkak, izale-i şuyu, kıymet takdirine itiraz, senet iptali, tasarrufun iptali vb. nitelikteki davalar zamanaşımını kesmez. Somut olayda takibe dayanak belge çek niteliğinde olup çekin keşide tarihi ve takip tarihi nazara alındığında 6102 Sayılı TTK'nun 6273 Sayılı Kanun'un 8. maddesi ile değişik 814. maddesine göre zamanaşımı süresi üç yıldır. Davalı vekilinin 07/07/2014 tarihinde takibe başladığı, alacaklı tarafça en son olarak 23/11/2016 tarihinde işlem yapıldığı, bu tarihten sonra davacı borçlular yönünden 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde ve hatta eldeki dava tarihine kadar zamanaşımını kesen herhangi bir takip işlemi yapılmadığı, açılmış ve halen daha derdest olan istihkak davasının da zamanaşımını kesmediği, böylelikle zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin yasal koşulların oluştuğu anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
İİK'nun 71/2.maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmü yer almakta, aynı kanunun 33/a-1.maddesinde ise " İlamın zamanaşımına uğradığı veya kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına ve takibin devamına karar verilir" düzenlemesine yer verilmiştir. Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının icra dosyasında yapacağı takip işlemleri zamanaşımını keser. Ancak zamanaşımını kesen işlem ne zaman vaki oldu ise o tarihte zamanaşımı kesilir. Takiple ilgili son işlem tarihinden itibaren süre yeniden işlemeye başlar. (Yargıtay 12. HD., 2013/22792 E., 2013/31236 K.). Somut olayda; davacı borçlu takipten sonra 6 aylık zamanaşımı süresinin gerçekleştiğinden bahisle icranın geri bırakılmasını talep etmektedir....