İİK 33/a maddesi hükmü gereği icranın geri bırakılmasına" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi KARAR İncelenmesine gerek görüldüğünden; 1-) ... 4.İcra Müdürlüğünün 2010/8068 Esas sayılı takip dosyasının, 2-) ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/1032 Esas sayılı dava dosyasının, 3-) ... 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 01.3.2011 gün, 2010/1111 Esas ve 2011/161 Karar sayılı olup, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına ilişkin dosyadaki kararın kesinleşip kesinleşmediği de belirtilerek ilgili dosyanın, aslının ya da eksiksiz, onaylı ve okunaklı birer suretinin, 4-) Yukarıda belirtilen icranın geri bırakılması kararına karşı alacaklı tarafından İİK.nun 33/a-2 maddesi uyarınca, bir dava açılıp açılmadığı hususunun da araştırılarak, varsa; ilgili dosyanın aslının veya okunaklı ve onaylı bir suretinin tüm belgeleri ile birlikte bulunduğu yerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki süreçte gerçekleştiği iddia edilen zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
yapıldığı, bu işlemden sonra zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığı ve son işlem tarihinden bu yana zamanaşımının dolduğu gerekçesiyle Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2021/4264 esas sayılı dosyasındaki icranın geri bırakılmasına, Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2015/980 esas sayılı dosyasında icranın geri bırakılması talebinin reddine, Zonguldak İcra Müdürlüğü'nün 2015/980 esas sayılı dosyasında yapılan borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Buna göre, takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında verilen icra mahkemesi kararları kesinleşmeden satışa gidilemez. Bu husus mahkemece de kendiliğinden dikkate alınmalıdır. İpotekli takipte, İİK'nın 149/a-2. maddesine göre, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararını istinaf ya da temyiz eden borçlu veya üçüncü kişi takip konusu alacağın %15'i oranında teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz. Ancak istem, icranın geri bırakılması değil de, İİK'nın 16- 18. maddeleri kapsamında şikayet ise genel kural olan İİK'nın 363/4, 364/3 maddeleri uyarınca istinaf ve temyiz istemi satışı durduracaktır. Somut olayda, Marmaris 1....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda borçlu hakkında, bonoya dayalı olarak 20/11/2008 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, dosyanın 15/07/2014 tarihinde işlemden kaldırılması üzerine alacaklı tarafça 21/03/2016 tarihinde yenileme tarihinde yenileme isteminde bulunulmuş, ancak yenilenme başvurusuna kadar geçen sürede zamanaşımı kesen bir işlem yapılmamış, tasarrufun iptali davası açılmış ise de bu davanın TTK'nun 662. maddesinde belirtilen davalardan olmadığı ve zamanaşımını kesmeyeceği dikkate alındığında bonolar için öngörülen üç yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan aşağıdaki şekilde icranın geri bırakılmasına dair karar verilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının davasının kabulü ile İstanbul 10. İcra müdürlüğünün 2018/4723 esas sayılı dosyası davacı borçlu açısından icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Borçlunun başvurusu bu hali ile icra takibinin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olup, İİK.nun 169/a maddesine dayalıdır. Anılan maddenin 5. fıkrası uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.” Somut olayda, icra takip dosyasında 07.12.1998 tarihinden, temlik tarihi olan 28.12.2001 tarihin kadar, takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK.nun 661. maddesi uyarınca bonolar için öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuştur. Mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
A.Ş. tarafından yapılan faktoring işlemi gereğince ciro edilen 28.01.2009 tarihli 75.000 TL bedelli çeke dayanılarak girişilen kambiyo senetlerine özgü takibin 6 aylık zamanaşımı nedeniyle icra mahkemesi kararı ile icranın geri bırakıldığını, borçlular aleyhine yapılan ilamsız takibin itiraz nedeniyle durduğunu, borçluların art niyetli olarak sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek 75.000 TL alacağın, 28.01.2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline %40 tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, çekte zamanaşımı nedeniyle sebepsiz iktisap davasının ancak keşideciye karşı açılabileceğini, icranın geri bırakılması kararının yalnızca davalı ...Ltd. Şti. ile ilgili olduğunu, kambiyo senelerine özgü takibin davalı ... Madencilik A.Ş. yönünden devam etitğini, davalı ...Ltd. Şti.'nin sebepsiz zenginleşmediğini, verdiği çeke karşılık taahhüt edilen makine ve techizatını alamadığını, ... Madencilik A.Ş.'...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun istemi yerinde değildir. O halde, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı sürelerinde yanılgıya düşülerek yazılı gerekçe ile istemin kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
Somut olayda, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlu vekiline 01.02.2016 tarihinde tebliğ edildiğine, borçlu vekilinin ise, 28.01.2016 tarihinde, takibe konu borç hakkında itfa itirazında bulunduğuna göre İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre yasal beş günlük sürede icra mahkemesine başvurusunda dile getirdiği iddia, İİK'nun 169/a maddesinin 2. fıkrasında öngörülen takip öncesi borca itiraza ilişkindir. Anılan maddenin 5. fıkrasında, itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı düzenlenmiştir. O halde, mahkemece, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama olanağı bulunmayan İİK'nun 33. maddesi gereği icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....