gün faizinin 10.057,82TL ve faizin KDV’ sinin 1.810,41TL olduğu, davacının, 428.600,46 TL enerji bedeli, 10.057,82 TL gecikmiş gün faizi ve 1.810,41 TL temerrüt faizin %18 gider vergisi olmak üzere toplam 440.468,69 TL davalıdan alacaklı olduğu " gerekçeleriyle; Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından İstanbul 1....
Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine 8.839,16 TL asıl alacak ve 281,52 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.120,66 TL alacak için icra takibi başlattığı, davalının süresinden sonra gecikmiş itirazda bulunduğu, gecikmiş itirazın icra mahkemesince kabul edildiği, gecikmiş itirazda borca, faize ve ferilerine itiraz edildiği, icra hukuk mahkemesince verilen gecikmiş itiraz kararının kesinleştiği anlaşılmıştır. Tanık ...'ın ifadesinin alınması amacıyla Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, 11/11/2021 tarihli duruşmada tanık; "....Ben davacı ... Mühendislik.....
Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın 1 (bir) yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir. Davaya konu takip dosyasının tetkikinde; 26/07/2016 tarihli borca itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı şirkete veya vekiline tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin de bulunmadığı görülmüş, İİK.'...
Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın 1 (bir) yıllık süre içinde açılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir. Davaya konu takip dosyasının tetkikinde; 26/07/2016 tarihli borca itiraz dilekçesinin davacı/alacaklı şirkete veya vekiline tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin de bulunmadığı görülmüş, İİK.'...
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; Davacı/Takip alacaklısı vekilince 17.02.2017 tarihinde 8.214,40-TL’si enerji bedeli 10.841,00-TL’si gecikmiş gün faizi ve 1.951,38TL’si KDV olmak üzere 21.006,78TL toplam alacağının icra gideri, vekâlet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %16,80 oranındaki gecikme faizi ile tahsilinin talep edildiği, takip borçlusunun 08.03.2017 tarihli itiraz dilekçesinde, takibe konu elektrik tesisatına ait borcun kendisine ait olmadığı, takibe konu bir borcu olmadığını ileri sürerek yapılan takibe, borca ve borcun ferilerine itiraz ettiği, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, ödeme emrinin borçluya 07.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, bu itirazla icra takibinin durmuş olduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce takibe konu elektrik aboneliğinden dolayı davalının takibe konu borçlulardan dolayı sorumlu olup olmadığı, davalının itirazında belirttiği ...'...
Mahkemece; Muhatabın ödeme emrinde yer alan ve bilinen adresine çıkartılan tebligatın T.K.’nun 21/1 maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, Davacı borçlunun başvurusu, İİK.nun 65.maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olup, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca, borçlu, mazeretinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde mahkemeye başvurmak zorundadır. Burdur Jandarma Komutanlığına yazılan müzekkere cevabından borçlunun 05/12/2020 tarihi itibari ile mazeretinin ortadan kalktığı, 08/12/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği, ancak yasal (3) günlük süreyi fazlasıyla geçirdikten sonra 14/12/2020 tarihinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunduğu gerekçesiyle davacının gecikmiş itirazının süre yönünden reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bulanık İcra Müdürlüğü'nün 2015/652 E. sayılı dosyasında İcra Takibinin haksız başlatıldığının, tebligatın usulsüz yapılması sebebiyle müvekkilin süresinde itiraz edemediğini bu sebeple gecikmiş itirazın kabulünü talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının kendisine tebligat çıkarıldığı tarihte ikamet adresinin Tekirdağ olduğunu, tebligat usulsüzlüğünün olmadığını, davacının dava konusu icra takibini 11/10/2016 tarihinde öğrenmiş olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, paraya çevirme muamelesi bittiği için gecikmiş itiraz hakkı olmadığı gibi gecikmiş itirazda bulunma hakkını kabul anlamına gelmemek kaydıyla gecikmiş itirazda bulunma süresini kaçırmış olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Esas sayılı dosyasından girişilen takibe itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile %20'den aşağı olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP:Davalı tarafından yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dosyamız arasına celp edilen İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı dosyanın incelenmesinde; davacı alacaklının 15/05/2018 tarihinde 1.384,23 TL asıl alacak 38,46 TL işlemiş faiz, 31/01/2018-15/05/2018 tarihleri arası gecikme bedeli 23,61 TL olmak üzere toplam 1.446,30 TL üzerinden icra takibi yaptığı, ödeme emrinin 09/07/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, davalının vekili aracılığıyla aynı tarihte borca itiraz ettiği görüldü....
Davacı borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, şikayetçi borçlunun başvurusu tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Zira, takibin niteliği itibariyle davacı borçlunun icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesi sonuca etkili değildir. Somut olayda, Nazilli İcra Müdürlüğü'nün 2019/16446 E. sayılı dosyası ile davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında 192.065,77 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız takipte, 7 örnek ödeme emrinin davacıya 06/12/2019 tarihinde, 103 davetiyesinin de 18/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....