WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/221 esas sayılı tahliye davasının tetkiki ve beklenmesi gerektiğini, süresi içerisinde borca itiraz ettiklerini gecikmiş itirazlarının haklı olduğunu, tebligatın başka bir adrese gönderilmesinin usulsüz olduğunu, delillerin toplanmadığını, pandemi sebebiyle kapalı bir restorana, faal olmayan bir yere giden tebligatın geçersiz olduğunu, İstanbuldaki kapalı bir şubeye tebligat yapıldığını, belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı dilekçesinde iddiasını gecikmiş itiraz olarak nitelendirmiş ise de; içeriğinde, tebligatın şirketin merkez adresi yerine başka bir adrese yapıldığını belirterek tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, takibe muttali olduğu tarihi bildirmiş, ayrıca herhangi bir gecikmiş itiraz nedeni göstermemiş olduğundan başvuru bu hali ile usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz isteminden ibarettir....

İİK'nun 65.maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur. Borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılabilmesi için aynı Kanun'un 10/2. maddesi gereğince muhatabın bilinen en son adresinin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinin gerçekleşmesi gerekir....

    İlk Derece Mahkemesince, gecikmiş itirazının ve yetki itirazının kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emrinin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazın usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirilmesi gerektiği, genel haciz yolu ile takipte her türlü itirazın İİK’nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, icra mahkemesine yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, ödeme emrinin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 15.11.2021 olarak düzeltilmesine, borca ve yetkiye itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. İİK'nın 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965-538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

      İlk derece mahkemesi tarafından; davalı alacaklı tarafından 20/08/2021 tarihinde davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine dayalı icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu adına çıkartılan ilk tebligatta borçlunun kayıtlı adresinde kalmadığı şerh edilmek kaydıyla tebligatın iade edildiği, daha sonra çıkartılan tebligatın ise T.K. 21/2 maddesine göre bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına 03/09/2021 tarihi itibariyle bırakıldığı, her ne kadar davacı tarafça İİK'nın 65.maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz olarak ileri sürüldüğü başka şehirde çalıştığına ilişkin ileri sürdüğü dayanağın gecikmiş itiraz sebep olarak değerlendirilemeyeceğinden, buna ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, şikayetçi tarafça her ne kadar gecikmiş itirazda bulunulmuş ise de, gecikmiş itiraz talebi yerinde görülmediğinden reddedilmekle birlikte ayrıca takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazı yönünden yapılan icra dosyasında bulunan senet üzerinde yapılan...

      Somut olayda, ödeme emrinin 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu hakkında Ardahan Devlet Hastanesince düzenlenen 29/01/2019 tarihli raporda borçlunun belirtilen tarihten itibaren 04/02/2019 tarihinde kadar istirahatte olduğunun belirtildiği, itiraz süresinin başlangıç günün borca itiraz süresinin son gününe denk gelmiş olması nedeniyle, borçlunun kusuru olmaksızın kabul edilebilir bir mani sebebi ile icra dairesi nezdinde borca itirazda bulunamadığı, maninin kalktığı tarihten itibaren süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak gecikmiş itirazda bulunduğu görülmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan (8) örnek takipte, borçlunun, yurt dışında olması sebebiyle takipten 15.03.2016 tarihinde haberdar olduğunu, borca itiraz ettiğini ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, gecikmiş itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca itiraz Uyuşmazlık, davalı aleyhine kira sözleşmesine dayalı haciz ve tahliye istekli olarak yapılan ilamsız icra takibine gecikmiş itiraz ile takibin durdurulması istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddesinde, "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde,mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve mütaakıp fıkra için yapılacak duruşmaya taallük eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur" şeklinde düzenleme mevcut olup, bu maddeye göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle takibe itiraz edememiş olmalıdır. Davaya konu talep ilamsız takip olup, davacıya ödeme emri 09/07/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı herne kadar gecikmiş itiraz talebinde bulunmuşsa da gecikmesine sebep İİK. 65.Madde anlamında delil bildirilmediğinden davanın reddine '' dair karar verildiği görülmüştür....

          in Karşı Oy Yazısı; Gecikmiş itiraz, Medeni Usul Hukukunda daha genel ve kapsamlı bir düzenleme olan ve yargısal sürelerin elde olmayan nedenlerle kaçırılması durumunda tanınan “eski hale getirme’nin (HMK. M. 95ed.), icra hukukundaki karşılığıdır. İİK’da sadece ödeme emrine itiraz süresinin kaçırılması haline özgü olarak borçluya tanınınmış bir hukuki çare söz konusudur. (Arslan/Ramazan, Yılmaz Ejder/, Ayvaz Taşpınar, Sema/ Hanağası Emel; İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2023.9B.s.206). İtiraz süresini kaçırmış olan borçluya gecikmiş itirazda bulunabilmesi için borçlunun kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edememiş olması gerekir. Bu engel borçlunun itiraz edemeyecek ve kendisine bir vekil atayamayacak kadar ağır hastalığı olabilir. Tabii afet nedeniyle itiraz edememiş ise bu afetin son bulmasından itibaren 3 gün içinde gecikmiş itirazda bulunabilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ait icra takibi başlatıldığı; borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emrinin tebliğ tarihinde müvekkilinin Gaziantep’te tedavi gördüğünü, tebligatın da usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek şikayette bulunduğu ve ayrıca borca itiraz ettiği, mahkemece, gecikmiş itirazın süresinde olmadığından, borca itirazın ise borcun ödendiğine dair belge sunulamadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu