İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2019/2005 ESAS- 2021/1465 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2019/6260 Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takibe geçildiğini, oysa davalı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamelerine itiraz edildiğini, bu nedenle davalının alacağını İİK'nın 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgelerle ispat etmesi gerektiğini, kat ihtarnamelerine itiraz edildiği halde ipotek takibi başlatılmasının haksız ve dayanaksız olduğunu, borca, anaparaya, faize, faiz oranına, işlemiş ve işleyecek faiz ve faiz başlangıcı ile tüm ferilere açıkça itiraz ettiklerini, icra emri ekinde tebligat zarfında yazan evrakın eksik gönderildiğini, davalı banka tarafından aynı borca ilişkin olarak İstanbul 10....
Sayılı dosyasından takibe geçilmiş olduğunu, borçlu tarafından, söz konusu takipte “borca, faize, faiz oranına, ferilere ve takibe itiraz” edilmiş olduğunu, anılan takibin durduğunu, davalı borçlunun takibe itiraz ederken böyle bir borcun bulunmadığını ileri sürmüşse de banka hesap hareketleri ve kayıtları incelendiğinde bu itirazın yerinde olmadığının ve kötü niyetli olduğunun görüleceğini, davalı tarafından borca ilişkin olarak yapılan itiraz, haksız ve takibi uzatmaya yönelik olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; .......
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, faiz oranının fahiş olduğunu, müvekkilinine ihtarname çekilmediğini davanın reddini talep etmiştir. Asıl davada; Antalya Banka Alacakları İcra dairesinin ... Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; Takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, toplam 17.031,30 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının borca ve ferilere itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Birleşen davada; Antalya Banka Alacakları İcra dairesinin ... Esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; Takip alacaklısının davacı, takip borçlusunun davalı olduğu, toplam 10.733,19 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalının borca ve ferilere itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır....
Davacı vekili her ne kadar takipte faize faiz yürütülmesi yasağına aykırı talepte bulunulduğunu şikayet yoluyla ileri sürmüş ise de takibin şekline göre ilamsız takipte faize ilişkin ileri sürülen bu hususun borca itiraz nedeni olduğu, şikayet yoluyla icra mahkemesinde incelenmesine olanak bulunmadığı, esasen borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde takip dosyasına sunduğu 06/08/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile “borcun tamamına, işlemiş ve işleyecek faize, fahiş orandaki faiz oranına ve borcun fer’ilerine” itiraz ettiği, borçlu vekilinin borca ve ferilere itirazı üzerine İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2019/1302 Esas, 2019/1307 karar sayılı 12/11/2019 tarihli kararla itirazın 5.000,00.TL alacak yönünden kaldırılmasına karar verildiği, takip öncesi işlemiş faize yönelik olarak itiraz kaldırılmadığından faize faiz işletilmesi istemi yönünden itirazın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. İİK.nun 60/1....
İcra Müdürlüğünün 2019/10271 Esas sayılı dosyasıyla yürütülen takipte yetkili icra dairelerinin İstanbul ya da İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu, takibe konu çekin davacı şirketin eski çalışanı olan davalıya hatır çeki olarak verildiğini, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, çekin AS Mekatronil T3 emrine düzenlenmesine rağmen takipte alacaklının T3 olarak gösterildiğini, borca, işletilen faize, faiz tutarına, tazminata ve tüm ferilere itiraz ettiklerini bildirerek takibin iptaline, İstanbul ya da İstanbul Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olduğunun tespitine, %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, %10 oranında para cezasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün2019/... esas sayılı takip dosyasında davacı tarafından davalı aleyhine toplam 28.783,06 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafındanborca, takibe, faiz ve ferilerine itiraz edildiği, bu nedenle takibin durduğu anlaşıldı....
Esas sayılı dosyasından 14.06.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlunun 16.06.2017 tarihinde haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz edildiği, ancak takipten sonra 21.06.2017 tarihinde ana para borcunun ödendiğini, bu durumun davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ettiğini, icra takip dosyası kapsamında hak edilen vekalet ücreti, yargılama giderleri ve diğer ferileri ödememe gayesi taşıdığını açıkça ortaya çıkardığını, mahkemece itirazdan sonra yapılan ödemelerin icra müdürlüğünce gözetilmek suretiyle davalının takip yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, likit alacağa itiraz eden ve sonradan sadece ana para alacağını ödeyen borçlu aleyhine asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir CEVAP : Davalı vekili mahkememize verdiği 11/03/2019 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra...
tespit ettiklerini, bu kişi ve muvazaalı işlemler yapan diğer kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve tazminat davası açtıklarını, takibe konu çekin bedelsiz kalan çek olduğunu ve müvekkili şirketin çalışanları korkutulmak suretiyle alınan çek olduğunu, yine aynı şekilde korkutulan çalışanlara protokol imzalattırıldığını, borca itiraz ile birlikte tüm fer'ilerine de itiraz ettiklerini beyanla şikayet ve itirazlarının kabulü ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinin tebliğinden itibaren borçlu tarafından icra müdürlüğünün yetkisi ile borca, faiz ve fer'ilerine itirazda bulunulduğu, kira sözleşmesine ve kira bedeline itiraz edilmediğinden sözleşme ilişkisinin kabul edildiği, HMK'nın 25....
Ödeme emri davalı borçluya 06.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, vekili aracılığı ile 13.07.2015 tarihinde verdiği dilekçe ile 2015 yılı Mayıs ayı kira bedelinin 03.07.2015 tarihinde ödendiğini, yasal süre içinde Haziran ayı kirasına ilişkin borcun da ödeneceğini belirterek borca, faize ve diğer tüm ferilere itiraz ettiğini bildirmiştir. Dosya içeriğinden takipte talep edilen 2015 Mayıs ayı kirasının ödeme emrinin tebliğinden önce 03.07.2015 tarihinde ödendiği anlaşılmaktadır. İtiraz dilekçesi içeriğinde borca itiraz edildiği yazmakta ise de mayıs ayı borcunun ödendiği haziran kirasının da ödeneceği belirtilerek faize itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece sadece faize itirazın değerlendirilmekle yetinilmesi gerekirken ödeneceği belirtilen başka bir deyişle kabul edilen asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir....