Davalı vekili katılma yoluyla istinaf başvuru dilekçesinde özetle; takipte 10.139,73 TL tutarında faiz talep ettiklerini, ancak mahkemece yapılan hesaplamada faiz alacaklarının 9.352,60 TL olarak tespit edildiğini, hesaplamanın ne şekilde yapıldığının belirtilmediği gibi hatalı olduğunu, faiz tutarının talep ettikleri şekilde 10.139,73 TL olarak kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK’nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz. Bu durumda, itiraz edilmeyerek kesinleşen oran üzerinden faizin hesaplanması gerekir. Somut olayda takip talebi ve ödeme emrinde takip sonrası için istenen işleyecek %29 faiz oranına borçlunun açıkça bir itirazı olmayıp, bu yöne ilişkin itirazın iptaline dair bir karar da mevcut değildir. %29 faiz oranı takip tarihi itibarı ile avans faiz oranına denk düşmektedir. Hal böyle olunca istenen faiz türünün avans faizi olup takip sonraki dönem için işleyecek faiz oranının kesinleşen faiz türüne göre %29 ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/06/2021 NUMARASI : 2020/238 ESAS- 2021/583 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Mahkeme kararı, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı banka tarafından müvekkili şirkete verilen kati banka teminat mektubunun ödenmesi için davalı aleyhine başlatılan icra takibinde yetkiye ve borca itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. II....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takiplerinde itiraz merciinin icra mahkemeleri olmadığını, görev ve yetki itirazında bulunduğunu, senedin geçerli olduğunu ve takibin kesinleştiğini, pandemi sürecinde Bakanlık kararıyla online eğitim ve telafi eğitimlerinin tüm resmi ve özel okullarda devam ettiğini, davacının iddialarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
dosyasının devamıdır..." belirtildiği gibi yetkili icra dairesinde başlatılan takibin, ilk takip dosyasının devamı niteliğinde olduğunu, bu sebeple borçlunun yapmış olduğu ödemenin, takip sonrası yapıldığını, davalının ödeme emrinin tebliği ile asıl borcu davacı asile ödediğini ve bu yolla kötü niyetli olarak takibin fer’i giderlerinden kurtulma saiki ile hareket ettiğini, borçlunun icra takibindeki kapak hesabı tutarı üzerinden ödemede bulunmadığını, borcun tamamına itiraz edildiğini, borçlunun, kötü niyetli olarak icra masrafları, faiz ve vekalet ücretinden kaçmak için yapmış olduğu bu haksız itirazın, hukuka ve ahlaka aykırı olduğunu, bu sebeple haricen banka aracılığıyla ödenen tutar takip bedelinden mahsup edilerek borçlunun itirazının iptali ve haksız olarak borca itiraz eden borçlu aleyhine, toplam takip bedeli üzerinden %20 icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ----tarihli ıslah dilekçesi ---- olarak artırılmasına karar verilmesini talep...
Mahkemece, tüm alacak kalemleri hakkında yasal faiz oranının uygulandığı bilirkişi raporuna itibar edilerek şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin 5.715,95 TL asıl alacak, 1.894,25 TL 86,20 TL yargılama gideri, 28,57 TL işlemiş faiz, 1.000,00 TL avukatlık ücreti, 331,40 TL işlemiş faiz, toplam 9.056,36 TL olmak üzere düzeltilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Şikayete konu Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2013/4926 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; borçlu tarafın sunduğu borca itiraz dilekçesinde borçlu olmadığını bildirdiği, faizin miktar ve oranına açıkça itiraz edilmediği görülmektedir. Bu durumda, asıl alacağa istenilen faiz yönünden ilamsız icra takibinin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Mahkemece, asıl alacağa ilişkin faizin, icra takibinde istenildiği gibi %25 oranında hesaplanması gerekirken yazılı şekilde yasal faiz oranına göre hesaplama yapılması doğru değildir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2020 NUMARASI : 2020/122 ESAS, 2020/553 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy 4....
DAVALI : DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/10/2021 KARAR TARİHİ : 19/09/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 22/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA VE SAVUNMA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı borçlunun takibe itiraz etmesi nedeniyle taraflarınca arabuluculuğa başvurulmuş olup 05/02/2021 tarihli son tutanağın imzalandığını ve anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazlarının reddi ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında akdi ilişki ve ticari alışveriş bulunduğunu, fatura bedelleri ve cari hesap ekstreleri uyarınca davalıdan 12.415,38 TL alacaklarının bulunduğunu, davalı yanca borca faize ferilere itiraz edilse de müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı yanın itiraz dilekçesinde herhangi bir gerekçe göstermediğini, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı...
İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında Güvenlik Hizmet Sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen 31/10/2019 tarihli 107.768,85-TL tutarlı faturadan kaynaklı 107.768,85-TL asıl alacak, 3.823,58-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 111.592,43-TL asıl alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, davalı borçlu vekili tarafından yetkiye, borca, faize ve ferilere itiraz edilmiş olduğu görülmüştür. 2004 Sayılı İ.İ.K.'nın 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takibin yapılması özel dava şartı olup, İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açık olduğundan, bu husus İİK'nun 67. maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır (HMK.'nun 114/2 ve 115/1 md)....