Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/18206 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin dayanağını oluşturan yukarıda tanzim ve vade tarihleri belirtilen senet üzerinde bulunan imzaların hiçbir şekilde müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin karşı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca müvekkilinin ikametgahının Sarıyer/İstanbul olduğu, bu nedenle söz konusu icra takibi yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılmış olduğunu, İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, yetkiye itiraz ettiklerini, tüm bu sebeplerle imzaya, borca, faize ve yetkiye ilişkin itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, imzaya, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ederek takibin iptali gerektiği istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince imzaya itirazın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden takibin durdurulmasına, asıl alacak bedeli üzerinden %20 tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve asıl alacak bedeli üzerinden %10 para cezasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine...

    Davacının imzaya itirazı dışında diğer itirazları (borca ve faize itirazı) hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; mahkemenin kararı hatalı bulunduğundan davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nun 353/1- a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ileri sürdüğü diğer itirazları değerlendirilerek karar verilmek üzere davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

    GEREKÇE: Bir adet unsurları tam bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte, alacaklı-lehtar, borçlu-tanzim eden konumunda olup ödeme emrinin 10/02/2020 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu vekili, 14/02/2020 tarihinde imzaya, borca, faize , faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. İlk derece mahkemesince , imzaya itirazın kabulüne, Takibin Davacı Borçlu T1 Yönünden Durdurulmasına, Davalı alacaklının takip dayanağı bonoda bizzat lehtar olup, bono aldığı kişinin kimlik ve imzasını kontrol mükellefiyetini ihmali Mahkememizce ağır kusur olarak görülmekle; Takipte istenen asıl alacak 30.000 TL 'nin %20 'si oranında olan 6.000 TL tazminatın davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ,Davalının takipte istenen asıl alacak 30.000:TL'nin %10'u oranında olan 3.000.TL para cezası ile cezalandırılmasına, karar verilmesi üzerine alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur....

    İTİRAZ Muteriz borçlu asıl ve birleşen dava dilekçesinde; takiplere konu senetlerdeki imzanın tarafına ait olmadığını, takip konusu borca, faize ve fer'ilere de itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile imzanın şikayetçi borçluya ait olduğunun ortaya çıkacağını, senedin temel borç ilişkisinden bağımsız olduğunu bu nedenle borca itirazın yerinde olmadığını ileri sürerek davanın reddine ve borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemece alınan 29.06.2020 tarihli bilirkişi raporu gereğince takiplere konu senetlerdeki imzaların davacı borçluya ait olmadığından bahisle asıl ve birleşen dosyada davanın kabulüne ve Ankara 12....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2020/5 ESAS, 2020/111 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan icra takibinde icra emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, yanlış kişiye tebligat yapıldığını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02.01.2020 olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu nedenle borcunun da olmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin Kağızman icra dairesi olduğunu belirterek; borca, yetkiye, imzaya ve usulsüz tebligat şikayetine ilişkin itirazlarının kabulünü talep ve dava etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2018/435 ESAS, 2020/815 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle , müvekkilileri aleyhine İstanbul Anadolu 19. İcra Müdürlüğünün 2018/21397 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunmuştur. Davacı vekili duruşmadaki beyanında icra takibine konu bononun ön yüzündeki sağ tarafında T3 yazan imzaya itiraz ettiklerini beyan etmiştir. Davalı vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      tanzim tarihi itibariyle davacının borçlu şirket yetkilisi olmaması imzaya itiraz davası açmasına engel teşkil etmediğinden, bu nedenle davacıların imzaya ve borca itirazı esastan incelenerek, senedin tanzim tarihi itibariyle davacı borçlu şirketin tespit edilen yetkilisinin ve davacı asil Leman'ın imza örnekleri alınarak, imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak hüküm oluşturulması gerektiğinden, davacıların istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, HMK. 353/1- a6 maddesi gereğince dosyanın esastan incelenerek hüküm oluşturulmak üzere mahkemesine geri gönderilmesine" gerekçesiyle kararın kaldırıldığı, ilk derece mahkemesince kaldırma kararından sonra imzaya itiraz yönünden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, kapsam ve sonuç itibariyle hüküm kurmaya elverişli kesin kanaat içeren bilirkişi raporu doğrultusunda verilen kararda yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde...

      Yargıtay bozma kararındaki gerekçeye göre davacının imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca itirazında borcun olmadığına ilişkin imzası ikrar edilmiş veya resmi bir belgeye dayanmadığı ve davacının borca itirazının, yargılama gerektirdiğinden kabul edilemeyeceği, faize itirazı da uygulanması gereken, değişen oranlarda avans faizi dikkate alınarak yapılan hesaplamada 3.051,36 TL olduğundan, fazla talep edilen kısmın iptaline karar vermek germek gerekmiştir. Mahkemece Yargıtay bozma kararına uyularak davacının işlemiş faize ilişkin davasının kabulüne," dair karar verildiği, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu görülmektedir. İstinaf incelemesine konu olan dosya hakkında daha önce ilk derece mahkemesince verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulmuş, bu talep İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22....

      Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....

      UYAP Entegrasyonu