Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Mahkemece itiraz süresinde yapılmışsa, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itirazı inceleyip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Somut olayda; borçluların takip öncesi işlemiş faiz alacağına yönelik yaptıkları itiraz İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içinde icra mahkemesinde ileri sürülmesi zorunludur. Davacı borçlu Yıldız İnşaat... A.Ş. ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde itirazda bulunmadığından, adı geçen davacı yönünden, Mahkemece takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazının süreden reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12....

Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "....Davacının imzaya yönelik itirazı değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporuna göre davacı adına atfen atılan imzanın davacının el ürünü olması nedeniyle imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca ve faize yönelik itirazları değerlendirildiğinde; davacı tarafça İİK.'nun 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamamış olması nedeniyle borca itirazın yerinde olmadığı, faize yönelik itirazlar açısından ise, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve icra takibinde talep edilen faiz oranı ve miktarının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan rapor doğrultusunda faize yönelik itirazlarının da yerinde olmadığından davacının borca ve faize yonelik itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/02/2021 NUMARASI : 2019/566 ESAS - 2021/101 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: takibe konu yapılan çekteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, borca, faize ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptalini talep etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, borcun ödenmediğini beyanla davanın reddini talep etmiş, Mahkeme; davacının imzaya itirazının kabulüne karar vermiş, davalı tarafından bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

İşin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi:Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlanıldığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, imzaya ve faize itiraz ettiği, mahkemece imzaya itirazın kabulüne karar verildiği ancak tazminat ve para cezası ile ilgili hüküm kurulmadığı, karar gerekçesinde ise kötü niyetin kanıtlamadığından bahisle tazminat ve para cezası hakkında karar verilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.İİK'nun 170/4. maddesine göre, imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.Somut olayda, alacaklı, takip dayanağı çekte 2. ciranta; borçlu ise, alacaklının çeki kendisinden...

    Mahkeme; bilirkişi raporunda takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bu rapora itiraz edilmesi üzerine üç kişilik bilirkişi heyeti tarafından sunulan 28/01/2019 tarihli rapor ile yine bu rapora da itiraz edilmesi üzerine Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapor ile takip dayanağı senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, davacının borca itirazını İİK'nın 169/a maddesinde belirtilen belgelerle ispat edilemediği, faize itiraz yönünden davacının verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmadığı, HMK'nın 266. maddesinde kapsamında faiz hesaplaması yapılması teknik bilgi gerektiren hususlardan olduğundan, bilirkişi incelemesine başvurulmadan faize itiraz konusunda karar verilemeyeceğinden davacının faize itirazının da reddedildiği belirtilerek davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %10'u oranında para cezasına karar vermiştir....

    DELİLLER: Seydişehir İcra Müdürlüğü'nün 2021/14 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre senetteki keşideci imzasının davacı borçlu eli ürünü olduğu anlaşıldığından, davacının imzaya ve borca itirazının ayrı ayrı reddine, asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ayrıca %10'u oranında hesaplanan para cezasının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak, ATK raporuna ve mahkeme kararına itiraz ettiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe konu senette keşideci, davalının ise ciranta olduğu, davacı tarafın imzaya ve borca itiraz ettiği, imzaya itirazla ilgili alınan kapsam ve sonucuna itibar edilen hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre senetteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu, borca yönelik itirazla ilgili davacı tarafından İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delil ibraz edilmediği, bu nedenle davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacının imzaya yönelik itirazı değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporuna göre davacı adına atfen atılan imzanın vefat eden borçlu Hasan Aras'ın eli ürünü olduğu kanaatine varılması nedeniyle imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca ve faize yönelik itirazları değerlendirildiğinde ise; davacı tarafça İİK.'nun 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamamış olması nedeniyle borca itirazın yerinde olmadığı, faize yönelik itirazlar açısından ise, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve icra takibinde talep edilen faiz oranı ve miktarının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan rapor doğrultusunda faize yönelik itirazlarının da yerinde olmadığından davacının borca ve faize yonelik itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1600 KARAR NO : 2023/2002 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2023 NUMARASI : 2023/45 ESAS, 2023/219 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET, YETKİYE VE BORCA İTİRAZ, İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2023/45 Esas, 2023/219 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin ve yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından İzmir 5....

    UYAP Entegrasyonu